Otomotiv yan sanayisinde işler açıldı
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca sektörde yoğunluk olduğunu, bazı şirketlerin 3 vardıyaya tekrar döndüğünü belirtti.
TAYSAD Yönetim Kurulu Alper Kanca yaptığı açıklamada, “2020 yılı, adeta ölümü neredeyse görmeye yakın bir dönemden geçip ondan sonra sıtma, sonra da iyileştiğimiz bir dönem oldu. Daha mutluyuz, keyifliyiz. Tahmin ettiğimiz gibi önce inanılmaz bir düşüş oldu. O düşüş artık yukarı doğru çıkıyor."diye konuştu. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı en kötü günlerin geride kaldığını belirterek şöyle konuştu:
"Üretim tarafında, kendi üyelerimiz üzerinden OEM’lerin üretim tahminlerine bakıyoruz. Orada gördüğümüz kadarıyla Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık dönemi doluluk açısından yüzde 90 ila 92 arasında değişiyor. Yani, sektörün kapasite kullanımı çok iyi bir seviyeye geliyor. Avrupa tarafında da pazar bu haliyle devam eder, pandemide 2. dalga veya yeni bir problemle karşılaşmazsak yılın son 4 aylık bölümü çok iyi olacak diyebiliriz”
72 milyon adetlere düşecek
Küresel pazarlar ile Avrupa pazarlarındaki güncel durumu aktaran Alper Kanca, “Son 4-5 yıldır küresel otomotiv endüstrisi 92 ila 97 milyon adetler arasında bir üretim gerçekleştiriyordu. 2020 yılında bu rakamın yüzde 22 daralmayla 72 milyon adetlere kadar düşeceğini tahmin ediyoruz. Bu aslında inanılmaz bir düşüş. Avrupa’da üretim adetleri son 5 yıllık ortalamalara bakıldığında 22 milyon adet seviyesindeydi. Bu sene Avrupa’daki üretimin 16 milyon adet seviyesinde tamamlanmasını bekliyoruz. Yani, dünyada yüzde 13, Avrupa’da ise yüzde 15’lik bir düşüş var. Bütün bunlara rağmen 2021 senesinde dünyada yüzde 13’lük bir artışla 81 milyonluk araç üretileceği, Avrupa’da ise 18,5 milyonluk bir araç üretileceği öngörülüyor” değerlendirmesinde bulundu.
İhracattaki daralmadan daha az etkilendi
Türkiye otomotiv sanayisinin gerçekleştirdiği ihracatın açıklanan son verilere göre, Ocak-Temmuz döneminde yüzde 36’lık bir düşüş yaşadığı hatırlatılan değerlendirmede, ihracat açısından Türkiye’nin Avrupa’ya bağlı olduğu vurgulandı. Alper Kanca, “Tedarik sanayicilerinin ihracatta ana sanayiye göre kaybı daha az. Şu anlama gelebilir; Araç satışı Avrupa’da hala hızlı değil ama üretim tarafında bir hızlanma var. Dolayısıyla bizden aldıkları parçalar orada üretime gidiyor fakat henüz daha satılmıyor” yorumunda bulundu.
Ar-Ge oranı yüzde 2,5
Türkiye tedarik sanayisinin yarattığı değer ve 30 yılı aşkın tecrübesiyle önemli bir itici güç olduğunun altını çizen Kemal Yazıcı da sözlerini şu şekilde tamamladı: “461 üyemizle ülkemizi hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok iyi şekilde temsil ediyoruz. 32 şehirdeki 453 fabrikamızla Türkiye ekonomisine yılda ortalama 25 milyar dolar ciro, 10,6 milyar dolar ihracatla katkı sağlıyoruz. Diğer yandan, gelişen teknolojilerle birlikte Ar-Ge’ye verdiğimiz önem de her geçen gün artıyor."dedi.