Oto alımında tercihler ekonomiye döndü!
Otomotiv tüketici araştırmasında pandemiyle birlikte tüketicilerin yüzde 59’u yakıt konusunda daha tasarruflu araçlara yönelirken, yüzde 41’inin daha ucuz ve yüzde 17’sinin de bir öncekinden daha küçük araç tercih ettiği belirlendi.
Deloitte tarafından hazırlanan Otomotiv Tüketicileri 2021 Araştırması sonuçlandı.Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin de (ODD) katkılarıyla açıklanan araştırma, toplam 23 ülke ve 24 bini aşkın tüketicinin katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırmaya göre her iki tüketiciden biri bir sonraki aracını alırken finansal endişelere rağmen alternatif yakıtlı araçları tercih edebileceğini belirtiyor. Türkiye’de araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 53’ü benzinli/dizel, yüzde 34’ü hibrit, yüzde 8’i tamamen elektrikli ve yüzde 5’i ise diğer yakıt türlerini kullanan bir otomobil tercih edebileceğini belirtiyor.
Tüketiciler uygun seçeneklere yöneliyor
“Odak noktası teknoloji: elektrikli araçlara geçiş”, “araç finansmanı trendleri” ve “gelecekteki araç tercihleri” olmak üzere üç ana başlıkta tüketici davranışlarını inceleyen araştırma, tüketicilerin daha uygun fiyat seçeneklerine yöneldiğini gösteriyor. COVID-19 salgını, tüketicilerin bir sonraki adımda en çok hangi tür araca sahip olmak istedikleri konusunda da fikirlerini değiştirmelerine neden oldu. Tüketicilerin yüzde 59’u yakıt konusunda daha tasarruflu araçlara yönelirken, yüzde 41’inin daha ucuz ve yüzde 17’sinin de bir öncekinden daha küçük araç tercih ettiği görülüyor.
Finansmana en az 3 saat harcanıyor
Araştırmaya göre tüketicilerin yarısından fazlası, araçlarını satın almadan önce finansman seçeneklerini araştırmak için en az üç saat harcıyor. Finansman açısından en önemli üç faktör; düşük faiz oranı, kullanımı kolay bir ödeme ara yüzü ve güvenilir bir kredi kurumu olarak belirtiliyor. Tüm yaş grupları arasında tüketiciler, kendilerine en düşük finansman oranını sağlayan kredi kuruluşlarıyla ilgileniyor. Pandemi döneminde genç tüketicilerin yüzde 36’sı araç ödemelerinde erteleme talebinde bulunurken, bu oran 35-54 yaş aralığında yüzde 23, 55 yaş ve üstünde yüzde 22 olarak ortaya çıkıyor. Bu yıl Türkiye’de araç satın almak isteyen tüketicilerin ise yüzde 28’inin ödeme erteleme talebinde bulunduğu gözlemleniyor.
Elektrikli araçlara yönelim
Tüketicilerin elektrikli araç edinme kararı üzerinde etkisi olan faktörler sırasıyla; yakıt maliyetlerinin daha düşük olması, daha sessiz, daha yüksek performans ile sürüş deneyiminin daha iyi olması, iklim değişikliği/emisyonlarla ilgili duyarlılık, daha az bakım gerektirmesi ve devlet teşvikleri/teşvik programları olarak belirtiliyor. Tüketicilerin elektrikli araçlarla ilgili en büyük endişeleri menzil kaygısı ve şarj altyapısının eksikliği olarak görülüyor. Çoğu tüketici, araçlarını evde şarj etmeyi tercih ederken; Türkiye’de aracımı evimde şarj etmek istiyorum diyenlerin oranı yüzde 49, sokakta her noktada ulaşılabilir şarj ünitesi bekleyenlerin oranı yüzde 41 ve son olarak iş yerinde böyle bir seçeneğin bulunmasını isteyenlerin oranının ise yüzde 8 olduğu görülüyor.
Online’a vakit var
Türkiye mevzuatı henüz online satışa imkan tanımamakla birlikte Deloitte Otomotiv Tüketicileri 2021 Araştırması’na göre tüketicilerin sanal bir satış deneyimine eğilimi söz konusu. Bununla beraber, henüz tüketicilerin çoğunluğu bir sonraki araçlarını bayiden veya araç üreticisinden almayı tercih ediyorlar.Tüketicilerin bir sonraki araçlarını sanal süreçte almakla ilgilenmemelerinin başlıca nedenleri arasında; “satın almadan önce aracı görmem gerekiyor”, “satın almadan önce aracı test etmem gerekir”, “aracın fiyatı konusunda birebir görüşmeyi tercih ederim”, “sorduğum soruların gerçek bir kişi tarafından yanıtlanmasını istiyorum” ve “bu kadar büyük bir alışverişi internet üzerinden yapmaktan çekiniyorum” cevapları öne çıkıyor.
Bireysel mobilite araç ihtiyacını artırdı
Araştırmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ODD Başkanı Ali Bilaloğlu, yeni normalde otomotiv sahibi olmak isteyen tüketicilerin hassasiyeti ve beklentilerinin de değiştiğini belirterek şunları söyledi; “İş yapış modelleri ve süreçleri büyük değişim kaydediyor, kaydetmeye de devam edecek. Bireysel mobilite isteğiyle araç sahipliğinin artması bekleniyor. Artık dünya genelinde elektrikli araçlar ile muadil içten yanmalı motorlu araçların fiyatları birbirine çok yaklaştı. Buna devletlerin teşviklerini de eklerseniz, elektrikli araçların fiyatları daha cazip bile olabiliyor. Dünya genelinde tüketiciler halen bu konuya biraz daha temkinli yaklaşsa bile - 2040 yılında dünya genelinde satılan otomobillerin yüzde 35’inin elektrikli olması bekleniyor. “ dedi.