Motosiklette pazar 300 bin adete gidiyor!

Türkiye’deki motosiklet satışlarında 0-50 cc ve elektrikliler hariç 2006’da 373 bin adetlik rekor bir bir pazar oluşmuştu. Ardından satışlar 2011’deki 199 bin adetin haricinde 200 bine bile çıkamadı. Bu yıl motosiklet pazarının 200 bin adetlere, yıl sonunda yüzde 10’luk ek verginin kalkması halinde 2021’de 300 bin adete çıkması öngörülüyor. MOTED (Motosbiklet Endüstrisi Derneği ) Başkanı Başarı Erbaş yeni kullanıcıların motosiklet kullanmaya başlamasının dünyada önemli bir iş gücü olan motosiklet sektörünün ülkemizde de istihdama katkı sağlayacak olması anlamını taşıdığını söyledi.

Büyüme kalıcı olmalı

Pazardaki bu değişimin en son 2005-2006 yıllarında olduğunu ancak getirilen ek vergilerle ilerleyen yıllarda pazarın gerilediğini vurgulayan Erbaş şunları kaydetti:

“Covid 19 salgını e-ticaretin hızla büyümesinde büyük katkı sağladı. E ticaretin yaygınlaşması ile kuryeciliği de geliştirdi. Dolaylı olarak en yaygın kurye ulaşım aracının motosiklet olması sektörün büyümesinde önemli nedenlerden olduğu yadsınamaz. Bunun yanı sıra ucuz, hızlı, ekonomik ulaşım aracı olan motosikletin bireysel kullanım ihtiyacının da artması ile küçük cc’de satış grafikleri bir anda yukarıya doğru ivmelendi. Sektör yatırımcılarının uzun süredir bekledikleri canlanma bu günlerde yaşadı.”

300 binlik hedef

Ülke olarak bu avantajı iyi değerlendirmemiz gerektiğinin altını çizen Erbaş, “Sektörün son 15 yıldır sıkıştığı 100 bin’li rakamlardan çabucak 300 bin adetlere taşımamız kolay olacaktır. Unutmayalım, artan motosiklet satışları yan sanayinin gelişmesini de olumlu katkılar sağlayacaktır. Yan sanayinin gelişmesi ile oluşacak istihdamdaki büyüme, ülkemizde üretim yapma fikrini de ortaya çıkaracak ve Türkiye ithal eden ülke konumundan üretici ülke konumuna geçecektir. Bu nedenle vergiler konusunda birkaç yıl sabredilmesi bu gelişimi daha da hızlandıracaktır^dedi.

Yatırımcı ne istiyor?

Aniden yapılan vergi düzenlemelerin dünyada her yıl üretilen 150 milyon motosikletin ülkemizdeki payını düşürdüğünü anlatan Erbaş “Adetlerin düşük olması, en ufak parçanın bile üretimi yapılmamasına ve yüzde yüz ithal girdi ile üretim yapılmasının önünü açmakta.Yatırımcı güven ortamı ve istikrarlı büyüyen bir pazar ortamında daha rahat planlama yapar. Ufak bir büyümenin ardından gelen vergi artışları sektörün karamsar bir tutum sergilemesine ve güven ortamını bozulmasına sebep olur. Sektöre yatırım yapma ya da ileriye daha güvenle bakabilmek için dalgalı bir pazarın pozitif yönde ve tahmin edilebilir bir satış seviyesine gelmesi gerekmektedir. 2020 yılında büyüme var gibi gözükse de geçici suni bir artış söz konusudur. ÖTV nin %37 olduğu 25cc üstü motosiklet gurubunun 2018 de Pazar payı %5 iken daha da küçülerek 2020 de %3 seviyesine gerilemesi Türkiye’de sağlıklı bir motosiklet pazarının oluşmadığını işaret ediyor” diye konuştu.

Motosikletçi yıl sonunu bekliyor

Halen 250 cc bir motosiklette ilave gümrük vergisi yüzde 30’a çıkmış durumdayken gözetim ve gümrük vergileri ile beraber bu orana yüzde 8 ÖTV ve yüzde 18 KDV eklenince toplamda yüzde 117 oranında tüketiciye yansımakta. Vergiler hariç 7.250 TL fiyatı olan bir motosikletin tüm vergiler eklendiğinde 18.795 TL’ye geldiğinie dikkat çeken Erbaş şöyle devam etti:

“250 cc üzerindeki motosikletlerde ise ÖTV yüzde 37 olarak uygulanıyor. Vergisiz fiyatı 16.920 TL olan 250 cc üstü bir motosikletin fiyatı 43.192 TL’ye ulaşıyor. Bu da toplam vergi oranını %123’e çıkartıyor. 31 Aralık 2020’de sona erecek olan zaten var olan %20 ek verginin üzerine getirilen %10 daha ek verginin ikinci kez uzamaması ve diğer ergi oranlarının da makul seviyelere gelmesi sektörde güven ortamının artmasına önemli katkı sağlayacaktır.”