Yarışmacılar nasıl seçiliyor?
Show TV'de yayınlanan ’Var mısın, Yok musun?’a seçilen yarışmacılar işte bu elemelerden geçiriliyor
Show TV’nin gündemin ilk sıralarına oturan yarışmasında bugüne kadar tahminen 4 milyon YTL’den fazla para dağıttıklarını söyleyen Acun Ilıcalı, şu ana kadar da internetten resimli olarak yapılan başvuruların 850 bine ulaştığını ve bunların 90 binine baktıklarını ifade etti.
SKYTURK’te Ali Saydam ve Şirin Sever’in sundukları ’Bildiğin Gibi Değil’ programına konuk olan Acun Ilıcalı, gelen başvuruları nasıl bir elemeden geçirdiklerini şöyle anlattı:
"16 kişilik bir ekip kurduk. Sabahtan akşama kadar casting yapıyor bunlar. Yani insanlarla devamlı görüşe görüşe, 3 tur atlıyorlar. 3 tur sonra bizimde olduğumuz bir jüriye geliyor. Başvuruya gösterilen özen bizim için çok önemli. Reality Show’da bir insanın performans vermesi için öncelikle çok istekli olması lazım. Emin olun, yarım istekli bir insanı programa çıkarttığınız zaman ne seyirci mutlu olur ne de o ortamdakiler. Formu doldurmuş, ’Hayatından geçen ilginç bir olay’ demişiz. Oraya ’pek bir şey geçmedi’ denmişse, bir anda o dakika bir gitti zaten. İlginç olmasa da birşey yazacak oraya. Biz dememişiz ki bizi şaşırtacak ilginç bir olay! Forma gösterilen ilgi vardır. Bir kelimeyle yazan bir insan belli ki girmiş internete tombala gibi şansımı deneyeyim demiş. Biz öyle bir yarışma istemiyoruz. Arkadaşlar 100 başvuru formu okuyorlarsa, bunun 20-25 kişisini çağırıyorlar. Aynı anda 3 jüri kuruyoruz gibi düşünün. 3 jüriye sabah 10’dan akşam 16:00’ya kadar devamlı geliyor, görüşüyorlar. Bizim arkadaşlarımız ’Artık bu yarışmacı olur’ diyorsa o aşamada bana geliyor. Ben dün 80 kişiyle görüştüm. 12’de başladık 17:00’de bitti.
Öyle bir mozaik koyduk ki yarışmaya...
Acun Ilıcalı, en zor anları da görüştükleri kişilerin yarışmaya uygun olmadıklarını anlatırken yaşadıklarını söyleyerek şunları aktardı:
"Yarışmacı alamıyoruz ya bazen, ’Beni niye almıyorsunuz?’ diyor. Bunu açıklamak dünyanın en zor şeyi! Ortada sevimsiz bir durum var, insanlar başarısız olmuş gibi bir durum var yani. Ama insanların şunu düşünmeleri lazım; herkes televizyon için gerekli bir figür değil. Bu o insanın başarısız olduğunu göstermez. Bu bir hayal tacirliği değil ama çok başarılı bir profesör olabilirsizin ama televizyona çıkmanız gerekmeyebilir. Öyle bir grup koyduk ki orta hallisi de var, iyi hallisi de var, fakiri de var zengini de var, okumamışı, okumuşu da var. Öyle bir mozaik ki bu Türk insanından herkes kendine bir parça buldu. O zaman ne oluyor; Sabancı Üniversitesi’nden kızlar da başvuruyor, belediyede çalışan temizlik işçisi de başvuruyor. Bizim en büyük avantajımız şu anda , bu avantajı da bir şekilde programa yansıtmayı başarabiliyoruz; 850 bin başvuru inanılmaz bir başarı. O zaman alternatifiniz artıyor ve iyinin daha iyisini bulabiliyorsunuz televizyon açısından.
Hamdi Bey’in adı gerçekten de Hamdi
Programın çok merak edilen bir yanını da ’Hamdi Bey’ isimli kişi oluşturmakta. Acın Ilıcalı, Hamdi Bey’in nasıl ortaya çıktığını da açıkladı:
"Programı yaparken bir toplantı yaptık. Orjinaldeki adı ’Bancher’. Türkçeye çevirdiğiniz zaman 2 alternatif var:’Banker’ dediğiniz zaman komik duruma düşeriz, bizim paralar ikinci dakikadan itibaren hayali duruma düşer. Bankacı dediğimiz zaman da sevimli bir kelime değil. Bu da uygun değildi. Bankacı diyemeyeceğimize göre bu pozisyonda kim çalışacaksa adamın adını alıp koyalım bari dedik. En sonunda Hamdi diye bir arkadaşımızla konuştuk. Geçmişinde borsacılığı var falan. Show TV’yle beraber bir toplantı yaptık. Hamdi bey olsun mu olsun, tamam. Adamın adı Hamdi olmasa niye Hamdi Bey diyelim. Birol’sa Birol Bey derim. Burada şu önemli, finansla ilgilenmesi lazım. O da borsacılık geçmişi olan bir insan. Bilgisayar programı var önünde. Ona bir aralık veriliyor. Mesela; 50 bin ile 100 bin arasında bir teklif yapın diyor bilgisayar programı. Ondan sonra orada herşey Hamdi Bey’in yarışmacıyı süzmesiyle alakalı. Hamdi Bey’in en çok istediği şey kaos ve karışıklık. Bakıyor 70 bin YTL kabul edersiniz o zaman 50 bin veriyor. Amaç teklifi kabul ettirmemek değil. Programı seyrederek yarışmacının ruh hali ortaya çıkıyor. Yarışmacı da belli kamikaze bir tip. Yarışmacı ve Hamdi Bey arasında bir mücadele sözkonusu orada. Hamdi Bey kutuyu daha ucuza almaya çalışıyor. O da bir mücadele içinde. Satranç oynuyorlar gibi düşünün. Ben de ortada gezen bir seyirci gibiyim. Hamdi Bey kutuyu olduğundan daha ucuza almaya çalışıyor, yarışmacı da daha yükseğe satmaya çalışıyor. Kısa özeti bu. Bu mücadelede olayı akışına bırakmak gerekiyor."
TELEVİZYONGAZETESİ