Vedat Milor: Benim kalbime giden yol midemden geçmedi…

Türkiye’de gastronomi denince belki de ilk akıllara gelen kişi Vedat Milor olur. Yemek ve restoran eleştirisi konusunda duayen isim Hürriyet’ten Hakan Gence’nin Sıkı Muhabbet isimli Youtube programına konuk oldu. Yemek dünyasından kişisel hayatına kadar konuşan Vedat Milor’un açıklamalarından öne çıkan satır başlarını sizin için derlerdik. Progaramın başında Hakan Gence’nin “Size ‘gurme’, ‘yemek eleştirmeni’, hatta ‘şef’ bile diyen var. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?” sorusuna “Adımın önündeki sıfatı kulanmıyorum o da “doktor” zaten. Doktoramı sosyoloji ve hukuk üzerine yaptım, ayrıca yazarım, kitaplarım var. Şef olmadığım kesin, yemek eğitimim yok, gurme çok kullanılıyor ama ben kulanmıyorum, hoşlanmıyorum da ne anlama geldiğini de bilmiyorum. Gurme yemeğin biçimine bakar, ben daha çok lezette bakıyorum. Yemek sunum odaklı olmamalı.” şekilden cevap verdi.

‘Bazı şefler kendini sanatçı olarak görüyorlar ve lezzetten çok sunuma önem veriyorlar’ diyen Milor “Ben şefleri sanatçı olarak görmüyorum. Bu da çok kötü bir gelişme bence. Bundan kendimi imtina ederim. Sevdiğim yemek olursa yemeği çok severim. Gurman açıklamam da obur anlamında denmek istenirse olur. Oburlukta bana göre zaten iyi olan şey değil. Yemek yemek her şeyi yemek anlamına gelmemeli” açıklamasını yaptı.

"CİNSELLİKLE YEMEK ARASINDA BAĞ VAR"

Daha önce yaptığı ‘cinselikle yemek arasında bir bağ var’ açıklaması hatırlatılan Milor “Cinsellik ve yemek arasında kesinlikle bir bağ var. Yemek ve cinsellik, dünyada haz aramanın, belli bir hazı maksimum yaşamanın iki farklı arayışı. Birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar. İkiside duygularımıza hitap eden şeyler, insanın en güzel taraflarını ortaya çıkarıyor”dedi.

"BENİM KALBİME GİDEN YOL MİDEDEN GEÇMEDİ"

Vedat Milor, Hakan Gence'nin “Kalbimize giden yol gerçekten midemizden mi geçiyor” sorusuna ise esprili bir yanıt verdi. Benimki geçmedi diyen Milor “Eşim benimle evlendiği zaman 20 yaşındaydı, yemek de yapmıyordu. Şimdi yapıyor ama az. İş yoğunluğu da var, vakti de az... Yani benim midemden geçmedi. Bilemiyorum, ben hayatımda hiç yemeğini yediğime aşık olmadım” dedi.

"TAVUK YEMEM"

Milor, asla yemeyeceği yemeği de kesin bir dille yanıtladı. ‘Asla yemem dediğim şey tavuk’ diyen Milor bunun sebebini ise “çocukken büyükdedemin bir tavuk çifliği vardı, herhalde zorladılar yemeye. O yüzden yemiyorum ya da yiyemiyorum” sözleriyle açıkladı. Vedat Milor’un yemeden duramam dediği şey ise ekşi mayalı ekmek. Yediği en garip yemeği de Çin mutfağında denizanası olarak belirtti. En sevdiği mutfağı da açıklayan Milor, İspanya mutfağına karşı bir sevgisi olduğunu dile getirdi.

“EN İYİ TÜRK YEMEĞİ TARHANA”

Kendisine yöneltilen en sevdiğiniz Türk yemeği sorusuna ise Milor şu sözlerle cevap verdi:

“Bu konuda zorluk çekiyorum. Mutfağımızda çok farklı tatlar var. Uluslararası bir yarışmada bize özgü bulduğum bir yemek, herkesin bildiği gerçek iyi bir tarhana çorbası. Yemeği en çok sevdiğim
Türk mutfağı yemekleri gerçek bir adana kebabı. Canım çoğu kez lahmacun çok çekiyor. Ben daha çok herhalde munbarın, içli köftelerin, çiğ köftelerin mutfağını seviyorum, burnumda tütüyor”

Milor, yeni başlayacak olan programı için ise şu açıklamalarda bulundu:

“Yeni programımızda ağırlığımız Türk mutfağında olacak. Anadolu’yu ziyaret edeceğiz, Anadolu’da en iyi yemekler, o yörelerin evlerinde yapılan yemeklerdir. Amacımız gastronomide bayrağı ileri taşımak olduğu için objektif olup sorunları tartışacağız. Hem nesnel bir boyutu var hem de duygusal bir boyutu var programın. Yediğim her yemekte hesabı veririm, orada o yüzden hiç kimseye torpil yapmamak benim için önemli. Ama yaklaşırken yapıcı yaklaşmak gerek bu kötü dememek gerek sadece. Amacımız kötü ama neden kötü demek olacak. Bu açıdan sanırım bu şekilde bir program dünyada yok. Bir noktada lokanta sektörü basını ele geçirdi, nasıl influencerları ele geçirdilerse. Birçok yerde bu tip programlar tanıtım amaçlı oluyor. Bu kesinlikle tanıtım amaçlı değil. Bu tamamen öğrenme ve gastronomi amaçlı bir program.”

RESTORAN VE LOKANTALARDAN ÇOK PARA TEKLİFİ GELDİ

Yıllar önce ilk olarak eleştirmenlik yapmaya başladığında para tekliferin çok geldiğini anlatan Milor “Lokantalardan çok teklif geldi. Yıllar önce ilk başladığımda çok gelmişti. Şimdi çok daha az geliyor. Yıllar önce bir kebapçıya gittim, sonrasında çok başarılı olmuşlar. Yandaki dükkanın sahibi kaç para verdiniz diye soruyor, onlarda ‘yok para vermedik geldi hatta yemeğin parasını teklif etti’ diyolar. Oranın sahibi çok dini bütün bir insanmış Kur-an'ı Kerim getiriyor, bas o zaman elini diyor o da basıyor. Adam da şimdi sana inandım ama Vedat Milor da çok aptalmış diyor.”