Ve disko müziği geri döndü
David Bowie’nin en sevdiği, Grammy aldıklarına uzun zaman şaşıran, çaldıkları her sahneyi karnaval alanına dönüştüren Arcade Fire, beşinci albümleri ‘Everything Now’ ile hayranlarını selamladı. 11 şarkılık albümün müzikal ayak izlerini takip ettik...
Iggy Pop, geçen haftalarda BBC Radio 6’daki programında artık günümüz dans müziğinin iyi müzik üretmekten çok, kötü örnek ortaya koyduğunu düşündüğünü söyledi. Dünya müzik endüstrisi ise son beş yılda gitarları unuttu. Onun yerine şarkılarda daha az canlı enstrüman kullandı, sample ve beat’lere yer vermeye başladı. Dans müziğin yükselişine ise uzaktan bakmak yerine kendi müzikal tutumları ile harmanlayanlar da vardı. Hiç şüphesiz bahsettiğim isim son on yılın en iyi gruplarından biri olan Arcade Fire... Kanada çıkışlı ve Grammy ödüllü grup geçtiğimiz ay çıkardıkları beşinci albümleri “Everything Now” ile 70’lerden günümüze ışınlanmış gibi. Pulp’ın eski basçısı Steve Mackey ve Daft Punk’ın efsanevi prodüktörü Thomas Bangalter’in prodüktörlüğünü yaptığı Everything Now, asla durmak bilmeyen Arcade Fire’ın yine alev almasını sağlıyor. Albümün kapak fotoğrafının görseli ise ünlü Fransız sanatçı JR’a ait.
Grubun kaotik sesli vokali Win Butler özellikle Thomas Bangalter ile tanışmalarını şöyle anlatıyor; “Thomas ile tanıştığımda farklı işler yapmak istediğini söylüyordu. Aslında çok garip bir ortamdı. Tidal lansmanından önce Beyonce ve Jay Z evlerinde bir yemek vermişti. Evin içinde Madonna, Kanye West gibi isimler vardı. İnanılmaz isimlerle konuşuyorduk. Thomas ile orada tanıştık. Ama Regina (grubun bir diğer üyesi ve Win Butler’ın eşi) müziğimizin Daft Punk’a benzetiliciğinden çok korkuyordu. Elektronik müzik dinlemeyi seven ve modern EDM prodüktörlerle çalışmak için can atan biri olarak bu fırsatı kaçıramazdım. Thomas ile fikirlerimizi birleştirmeyi sevdik. Bu isimlerle çalıştık diye de saf dans müziği yaptığımız sanılmasını istemiyoruz.” Ama bu albüm disko müziğine saygı duruşu niteliğinde ve bu müziğin geri döndüğünü hepimize haykırıyor.
Reklam sloganları gibi...
Her albümünde farklı bir konsept çalışması yapmaya dikkat çeken grup, Everything Now’da ise şarkı sözlerini kültürel yozlaşma üzerine kuruyor. Albümün açılışı Everything Now. Çaldıkları her enstrümanda usta olan grup üyeleri, bu şarkının açılışını kulaklarda imza olarak kalacak flüt solosu ile başlatıyor. Aslında ne kadar minimal olsa da bu görkemli de bir açılış. Win Butler şarkıda bağıra bağıra “Çünkü her gülümseme sahte!” diyor. Hemen ardından ise ‘Sings of Life’ bizi selamlıyor. İşte burada grubun diskoya girişini izliyoruz. Moderniteyi eleştiren Butler ve ekibi, “Love is hard, sex is easy” derken bir reklam sloganı da ortaya koyuyor. Grubun albüme dair zaten bir başka stratejisi sahte reklamlar üzerine kurulu. Şarkıları teker teker yayınlarken ufak çaplı gevrek, tişört, enerji içeceği gibi tanıtımlar yaptılar. Ve bunlar üzerine sosyal medya hesaplarından bolca dalga geçtiler. İşte sistemi eleştirirken tam da içindeyiz der gibiler. Zaten bir Arcade Fire albümü eleştirisi yapıyorsanız eğer sadece şarkıları düşünmemek, bu süreçteki her adımlarını da bütüne eklemeniz gerekiyor.
Karanlık bir diskonun içindeyiz
Albümün bir diğer popüleri ise Creature Comfort... Artık eleştirilen MTV gençliği değil, sosyal medyada daha da iyi gözükmek için hayatlarından çalan gençler. “Bazı kızlar bedenlerinden nefret ediyor” gibi keskin ve acımasız sözleri dans ederek söylememizi sağlıyorlar. Grubun Afrika müziğine olan tutkusu da şarkının matematiğinde net bir şekilde gözler önünde. Bu albümde benim için kırılma noktası Regina Chassagne’nin sesi ile barışmamı sağlayan Electric Blue şarkısı. Sonunda Regina, ruhunu yansıtacak bir şarkıyı bulmuş ve albümde hiç yabancı gibi durmuyan bir şarkıyla karşımıza çıkartıyor. Yeniden 1970’lerin sonlarında ve 1980’lerin başındaki disko ve retro synthesizer’ları duyuyoruz. Buna rağmen şarkının duygusal gidiş gelişleri en derinden hissediliyor. Bir diskonun içindeyiz ve ağlayarak dans ediyoruz. Öyle garip bir ironi...
Good God Damn şarkısı grubun köklerine dönüyor. Fazlasıyla karanlık bir şarkı bu. Bir önceki albümde yer alan Afterlife şarkısının sembolize özelliklerini de taşıyor. Hemen ardından ise albümün gizli hit’i başlıyor, ‘Put Your Money’... Disko pop ögeleri ile bezeli şarkının sonuna kadar devam eden gergin synth’in hep aynı notada çalıyor olması ufak bir rahatsızlık veriyor. Bir süre sonra bu sürekli akan fon müziği sinematik de bir etki yaratıyor.
Kapanış ise ‘We Don’t Deserve Love’ ile... Yalnızlık, belleğin anılara olan saygısızlığı, aile ilişkilerinin çıkmazları ve aşkı anlatıyor. Nakaratında ise grup çok sesli müzikal coşkusunu sonuna kadar bize sunuyor. Hiç şüphesiz etkilendikleri Joy Division, David Bowie ve ABBA sound’u. Afrika’nın kalp atışlarından ilham alan davulları ise albümün bütününde hep var.
Albüm yapmak delilik
Butler albüme dair verdiği birçok röportajda şöyle der, “Biz çok fazla çalışıyoruz. Albüm yapmak ise tam bir delilik. Albümü Fransa, İngiltere ve Amerika’da kaydettik. Kolektif olarak gruptaki her bir üyenin ruhu olsun istedik.” Grup, müzikal tarihinin en iyi albümü ile karşımızda değil ama dünya müziğinin dev isimleri arasında olduğunu dinleyicisine ispatlıyor. Şarkılarını, dev arenalarda, büyük bir şölenin içinde söylediklerini hayal ederek dinlemeniz gerek. Çünkü Arcade Fire, stüdyo değil konser sahnelerinin grubu... Everything Now, bir baş yapıt değil ama dans müziğinin gitar ve davullar ile de nasıl geri döndüğünü müzikseverlere kanıtlayan bir albüm.