Gazete Vatan Logo
MagazinVahşi şey: Amber Heard!

Vahşi şey: Amber Heard!

Amber Heard’ü ne kadar tanıyorsunuz? Çoğunluk onu Johnny Depp’i baştan çıkaran kadın olarak bilse de, aktrisin magazin medyası tarafından yansıtıldığından komplike -ve çok daha eğlenceli- biri olduğunu ELLE’in Ağustos sayısında keşfedebilirsiniz.

Vahşi şey: Amber Heard!

Amber Heard, SoHo’daki Other Music’in albüm reyonunda dolaşırken, tamamen aradığı şeye konsantre olmuş şekilde yeşil gözlerini kısıyor, ta ki -işte!- bulana kadar. Elindeki albümü kaldırarak “Blind Willie McTell!” diyor. “Benim favorim bu. Gerçek blues dinlemek istiyorsan tabii!” Heard birden Teksas aksanına doğru kaydığını fark edip ağzını kapatıyor. “Heyecanlandığımda böyle oluyor” diye fısıldıyor. Sonra üstünde beyaz pantolonuyla “50’ler country”yle “60’lar soul” yazan bölümlere dalıyor ve incecik kollarıyla taşıdığı plakların sayısı giderek artıyor. Ama esas olayı tartışmasız blues. “Ah Nina Simone” diyerek elindeki albümü sıkıca göğsüne bastırıyor. “The Other Woman (Öteki Kadın), inanılmaz bir şarkıdır. Kalbini paramparça eder.” Sonra birden söylediğinin farkına varıyor ve duraksıyor. Albümlerin parasını ödemek için hızla kasaya doğru gidiyor.

KİTAP KOKUSUNA AŞIK

Heard mağazadan çıktığında elinde koleksiyonuna ekleyeceği epey plak var. SoHo Caddesi’nin kalabalığında dolaşırken, seyahat ederken her yere yanında pikap taşıdığını, plakların sesinin dijitalden ve kitapların e-kitaplardan daha iyi olduğunu anlatıyor. Bu arada Heard nadir ve hayli değerli bir kitap koleksiyonuna sahip. Başını teatral bir tavırla geriye savurarak “Kitap kokusuna aşığım” diyor. Bu hareketiyle When Harry Met Sally’nin seçmelerine bir kez daha katılıyor gibi.

Haberin Devamı

Vahşi şey: Amber Heard

DIŞ GÖRÜNTÜMLE SAVAŞIYORUM

Sarışınlığı ve çekiciliği yüzünden Barbie bebek gibi algılanmaktan çok sıkıldığını anlatıyor: “Devamlı dış görüntümle savaşıyormuşum gibi hissediyorum.” Ama modellik kariyerini de, Teksas’tan çıkarak Los Angeles’a gelmesini ve ufak tefek rollerle Hollywood tarafından fark edilerek The Rum Diary gibi büyük projelerde yer almasını da yine çekiciliğiyle aldığı rollere borçlu. Heard onu başarıya taşıyan bu yolda devam edebilirdi ama o kendini dünyaya güzel bir kadından fazlası olduğunu kanıtlamaya adadı. Şu sıra New York’ta bulunmasının nedeni rol aldığı iki bağımsız filmin Tribeca Film Festivali’nin ön gösterimlerine katılacak olması. “Elime neredeyse her ay bir senaryo geçiyor ve hepsinde derinliği olmayan kadınlarla karşılaşıyorum. Senaryo merkezinde genelde erkekler oluyor” diyor. sesinde buruk tonlamayla. “Sonuçta yaşamı taklit etmeye çalışıyoruz. Ama gerçekçi kadın karakterler konusunda hiç yaratıcı değiliz ya da bununla ilgilenmiyoruz- ki ikisi de üzücü.”

Haberin Devamı

JOHNNY DEPP’İ BÜYÜLEDİ

29 yaşındaki genç kadın -söylentilere göre- 2011 yılında The Rum Diary filmindeki rol arkadaşı 52 yaşındaki Johnny Depp’i öyle büyüledi ki, ünlü aktör onunla birlikte olmak için iki çocuğunun annesi Vanessa Paradis’le 14 yıllık ilişkisini bitirdi. İkili geçen şubat Depp’in özel adasında bir törenle evlendiler ve bir eğlence kanalının haberine göre Johnny Depp geline ve kendisine evlilik hediyesi olarak iki Shetland midillisi satın aldı.

Vahşi şey: Amber Heard