Uzay gemisinde olmak oldukça havalıydı
Netflix’in uzayda bile olsanız aile olmanın önemine vurgu yapan 60’lardan günümüze uyarladığı bilim kurgu dizisi Lost in Space’in başrollerinden diziyi dinledik
Netflix izleme alışkanlıklarını çok daha bireysel hala getirirken, bazı yapımları ile de aileyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyor. Son dönem dizilerinden biri olan Lost in Space ise bunu başarabilen yapımlardan biri. Dünyadan kaçıp uzayda kolonileşmeyi anlatırken Robinson ailesinin sorunlarıyla yüzleşmemizi sağlayan Netflix’in 60’lardan bugüne uyarladığı yeni yapımı Lost in Space’in genç başrol oyuncuları ile Dubai’de bir araya geldim. İşte, dünya tatlısı Maxwell Jenkins, Taylor Russell ve Mina Sundwall’in oyunculuğa bakışları...
Robinson ailesini nasıl tanımlarsınız?
Maxwell Jenkins: Şu anda Robinson ailesinin tekrar uyarlanmış versiyonunu izliyorsunuz. Açıkça aile içindeki bazı karakterler arasında iletişim sorunu var. Dizide babamız olan John’un duvarları var. Aslında aile fark ediyor ki bir arada olmak zorundalar.
Mina Sundwall: İlk sezonun başında özellikle aile arasındaki kopukluğu belirgin bir şekilde hissediyorsunuz. Penny ergenlik döneminde. Sezon ilerledikçe aralarındaki problemleri çözmeye başlıyorlar. Ama tüm bunları bağlayıcı buluyorum çünkü tüm bu olanlar sayesinde siz de kendinizi ailenin içinde hissediyorsunuz.
Maxwell: Ben bu aileyi Voltran’a benzetiyorum. Tüm bu sorunlarla uğraşırken Voltran gibi bir araya geliyorlar.
Setteki en eğlenceli anınız neydi?
Mina: Büyük bir uzay gemisinin içinde olmak harika bir deneyimdi zaten. Açık konuşmak gerekirse birçok sahne yeşil ekran önünde çekildi. Beni olduğumdan daha havalı gösterdiler. Büyük uzay gemisinin içinde geçirdiğimiz her sahne büyüleyiciydi.
Maxwell: Robot ile ilk tanışma anım. Değişik birçok yerde çekim yaptık, çekimler esnasında ev özlemi çektim. Hayatımdaki en büyük tecrübe ailemden uzak kalmak oldu. Kız kardeşimi ve annemi çok özlüyordum. Ben sadece orta okula gidiyordum ama şimdi evden uzakta olmam gerekiyordu. Hayatımın altı yılı bu rolü almak için bekledim. Hep robot olmayı da beklemiştim. Uzay deneyimi inanılmazdı.
Taylor Russell: Bunu bir dizi serisinden daha çok film senaryosu olarak gördük. Duygusal bölümlerim vardı ve yayınlanmadan bana izlettiler. Benim için inanılmaz bir deneyimdi. Yeşil ekranda oynadığımız için bazen anlamıyorsunuz, ama post prodüksiyonu yapıldıktan sonra izlediğimde çok daha içten olduğunu fark ettim.
Rolün duygusunu tüm dünyaya hissettirmelisiniz