Türkiye Gazeteciler Cemiyeti cinsiyet eşitlikçi haber kılavuzu hazırladı
TGC Kadın Komisyonu’nun hazırladığı "Kadın ve Medya Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu”nun tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda; kitabın kadın odaklı habercilik açısından bir rehber olacağına vurgu yapıldı.
Türkiye’nin en yaygın meslek örgütü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Kadın Komisyonu medyadaki cinsiyetçi dilin önüne geçilmesi için "Kadın ve Medya Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu” hazırladı. Gazeteciler Restoranı’nda düzenlenen toplantıya; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, Yönetim Kurulu Üyesi-Kadın Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu ile Kadın Komisyonu üyelerinden Pınar Aktaş, Nezahat Alkan Gümüş, Seda Kaya Güler, Sultan Uçar, Semiha Öztürk ve TGC Kadın Danışma Grubu’ndan Mesude Erşan’ın aralarında bulunduğu gazeteciler katıldı.
GENEL SEKRETER GÜNEŞ: CİNSİYETÇİ DİL KAMUOYUNA ZARAR VERİYOR
Toplantının sunuculuğunu üstlenen TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, geçtiğimiz 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayarak sözlerine başladı.
Genel Sekreter Güneş, şunları söyledi: “Bugün kadınlar aktif olarak çalışıyor olmalarına rağmen kadın olmaya bağlı birçok sorun yaşıyorlar. Medyada kadına yönelik ayrımcı cinsiyetçi dilin hakimiyeti toplumsal barışa da zarar veriyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Komisyonu, önemli bir çalışmayı gerçekleştirdi. TGC Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Göksu koordinatörlüğünde “Kadın ve Medya Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu” hazırlandı. 50 kadından oluşan Kadın Danışma Grubu oluşturuldu. Üniversitelerin kadın bölümlerine ve kadın konusunda çalışan sivil toplum örgütlerine yazılar yazılıp katkı istendi. Gelen katkılar doğrultusunda Kadın Komisyonu bu kılavuzu hazırladı. Meslektaşlarımız kitabı hazırlayabilmek için sık sık bir araya geldi. Yoğun çalışmaları arasında meslektaşlarımız bu önemli kılavuza imza attılar. Cemiyetimizin Kadın Komisyonu’na, Danışma Kurulu’na teşekkür ediyoruz. Kadın ve Medya Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu’nu, medya kuruluşlarının yöneticileriyle, Türkiye’nin dört bir yanında yaptığımız Yerel Medya Seminerlerinde meslektaşlarımızla buluşturacağız. Online olarak da internet sitemizden de ulaşım imkanı sunacağız.”
BAŞKAN OLCAYTO: KADIN TÜRKİYE’NİN BAŞAT SORUNLARINDAN BİRİ
Toplantının açılış konuşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Başkan Olcayto şunları dile getirdi: “Ülke zorlu bir dönemden geçiyor. Yalnız gazeteciler için değil akademisyenler, aydınlar, emek insanları, kadınlar için de böyle. Kadın sorunu, Türkiye’nin en önemli sorunlarından bir tanesi. Çünkü din sömürüsünün en fazla ezdiği grup kadınlar. Kadınları ikinci sınıf gören anlayış var. Kadın ucuz emeğin malzemesi yapılıyor. Bugün diğer iş kollarında çalışan pek çok kadının aldıkları ücret erkeklerden daha düşük. Basın sektöründe de durum aşağı yukarı böyle. Kadın, seks malzemesi olarak nefret söyleminin ortasında gösteriliyor. Kadına şiddet hiç bitmiyor. Kadınlar, hem üniversitede hem de gazetecilikte iyi çalışmalar yapıp öne çıkarken onları ezmek için her türlü çareye başvuruluyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Kadın Komisyonu bu kitapla en kalıcı etkinliklerden birini gerçekleştirdi.”
GÖKSEL GÖKSU: MESLEKTAŞLARIMIZIN VE OKURUN BAŞUCU KİTABI OLACAK
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi-Kadın Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu, kılavuzun hazırlanma süreciyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Kadın ve Medya Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu, medya sektörüne uzun emek vermiş, halen sektörde çalışmakta olan kadınların ortak kaygılarından yola çıkarak hazırlandı. Sektörde çalışan kadınların da aynı kaygıları taşıdığını işittik. Sektörün hitap ettiği, okurlar, izleyiciler de bu kitabın yönlendirmesine muhtaç diye düşündük. Uzun bir süreçte hazırlandı. Kimimiz fikriyle, kimimiz redaksiyonuyla katkıda bulunduk. İmece usulü kitap çıkardık. Sektörde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı pek çok meslektaşımız olduğunu da biliyoruz. Bazı kuralları daha dikkatli hayata geçirirsek ‘bir adım daha atma olanağı buluruz’ diye düşündük. Mesleğimizi icra ederken yaşadığımız sıkıntıları dile getiren bir bölüm yaptık. Yaşanmış olayları aktardık. Kim tarafından yaşandığını özellikle gizledik. Kimin yaşadığı değil bu olayların yaşatılıyor olmasıydı önemli olan. Yüzleşme sağlanabilir diye düşündük.
Genç meslektaşlarımız, bu konuda oldukça sıkıntılı. Bizim rehberimiz ustalarımız vardı. Şimdi genç meslektaşlarımızın rehber sıkıntısı da var. Gençlerin rehber ihtiyacını gidereceğiz. Kitap; eleştiriye açık, katkılara da açık. Güncellemelerle kitabı hep dinamik tutacağız.”
PROF. DR. SEVDA ALANKUŞ: KİTAP PRATİK VE TEORİDEKİ KOPUKLUĞU GİDERDİ
Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, şunları dile getirdi: “Kadın ve Medya Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu, hem pratik hem de teori kopukluğunu gideren bir çalışma oldu. Özellikle iletişim fakültesi öğrencileri için de büyük bir kaynak olacak. İletişimci olarak, kadın ve medyanın kadına yönelik haberlerini eleştiren bir akademisyen olarak; bir kere her türlü şiddetin olağanlaştığı, yaygınlaştığı, yılda ortalama 250 kadının öldürüldüğü, eşitsizlik ve ayrımcılığın devam ettiği ülkede, medyanın da bu konuda bazı sorumlulukları var.
KADIN ODAKLI HABERCİLİK GEREKİYOR
Gazeteciliğin tarihinde haberin etik kodları, 19. yüzyılın ikinci yarısında gazetecilik ve edebiyat birbirinden ayrılmaya başladı. Edebiyat daha kadınların alanı gibi görülürken haber ise erkeklerin alanı olarak başlıyor. Bütün o ilke ve kodlarının tanımlanmasına neden oluyor. ‘Olağandışı haber’ dediğiniz zaman kadın, olağandışı bir durumda haber oluyor. Kodların yeniden değiştirilmesi ve tanımlanması gerekiyor. Bu çalışmanın dil üzerine odaklanıldığını görüyoruz. ‘Ne söylemeliyiz?’, ‘Ne söylememeliyiz?’ konusunda da bilgi veriyor. Haberin yapısı üzerine daha objektif düşünmek gerekiyor. Kadın odaklı habercilik gerekiyor. Kadın odaklı habercilik yaptığınızda ‘bütün ötekilere yönelik haberleri’ de yeniden yazmak durumunda oluyorsunuz. Birlikte yaşama kültürü için böyle bir şeye ihtiyaç var.”