Gazete Vatan Logo
MagazinTarık'la birlikte kömürlüğe indik ve...

Tarık'la birlikte kömürlüğe indik ve...

Tarkan'ın ilk menajeri Alpay Aydın'ın 'çok özel' sırlarını anlattığı kitabı 'Megamasal' piyasada.. Alpay'ın kitapta aşk yaşadığı Tarık adlı şarkıcının Tarkan olduğu iddiaları ortalığı karıştırdı

90'lı yılların başında Tar kan'ın menajerliğini yapan Alpay Aydın, kendi hayatından yola çıkarak yazdığı kitapta Tarık adında bir megastardan bahsediyor. Aydın, Tank karakteriyle yaşadığı eşcinsel deneyimleri ve şöhret yolundaki adımlarını uzun uzun anlatıyor.

Kitaptaki sahil kasabasında düğün salonlarında şarkı söyleyen, yakışıklı genç tiplemesi Tarkan'ı anımsatıyor. Ayrıca bilenler bilir... Tarkan'ın arkadaşları arasındaki lakabı da 'Tarık'... Ekibi, yıllarca Tarkan'ı bu isimle çağırdı. Bu nedenle kitabın megastarın yaşamından kesitler taşıdığı iddia ediliyor. Yakın çevresi, Aydın'ın suç unsuru oluşturmaması için Tarık ismini kullandığı görüşünde...

'Tarık mı, Tarkan mı onu gidip kendisine sorun'
"Bu yaşanmış bir olay ama kimin kim olduğu net değil. Ahlak, birinin özgürlüğünün başladığı yerde birininkinin bitmesidir. Ben oraya yazdım. Ama başka isimle" diyen menajer Aydın "Tarkan size dava açabilir mi" sorusuna da "Burada yazılı olan şey benim hayatım, kimseyi ilgilendirmez" cevabını veriyor. Aydın üstü kapalı olarak megastarın hayatını anlattığını da itiraf ediyor: "Tarık mı Tarkan mı onu gidip Tarkan'a sorun. Bu kitabı toplatmak istediğini duydum ama bu saatten sonra hiçbir şey yapamaz zaten... Bu kadar şeyi yazan adını da yazar diyorlar. Mahkemeyle filan uğraşamam ben. Korkum filan yok ayrıca intikam da almıyorum. Bu kitap ortalığı karıştırır mı bilmiyorum ancak bildiğim tek şey var o da Tarkan'ın kasetinden fazla satacağı..."
Ve kitaptan alıntılar!..

İlk tanışma ve ilk görüşmeler
"...Annemleri yolcu ettim. Ev bana kalmıştı. Kahvaltı etmek için Ferhat'ın yanına pastaneye gittim. Kapıdan çok güzel bir çocuk girdi ve yanımıza gelip oturdu. Ferhat hiç tanıştırmadan sohbete koyuldu. Müzikten bahsediyordu ki lafa girip: 'Sen şu şarkı söyleyen çocuk musun?' dedim. 'Evet şarkı söyleyen çocuğum' dedi. Adı Tarık'dı, lisede okuyordu. Haftasonları da bir restoranda şarkı söylüyordu. Harçlığını çıkarmak için çalışıyordu. Çok kısa sohbetten sonra Ferhat'a dönüp: 'Ben hazırlık yapayım, kaç gibi gelirsiniz' dedim. Tank 'Ben de varım bu gece' dedi. Bana öyle gelmiyordu, gözümün ta içine bakıyordu ve bu serbestliği hoşuma gitmişti. Ben de gözlerinin içine bakarak gülümsedim... Haftasonu annemler geri geldi. Halbuki ben Tarık'la başbaşa kalmayı hayal etmiştim..."

Yorganın altında soba gibi iki ten

"... Tarık'ın soruları bittiğinde sabah olmak üzereydi, şömine sönmüş soğuktan donmak üzereydik. 'Yatalım artık' diyerek üst kata çıktık. Yukarıda üç oda vardı. En dipteki odaya girdiğimizde çift kişilik bir yatağın üzerine bırakılmış bir yorgan ve iki yastık görünce birbirimize bakıp hınzır hınzır güldük. Üzerimizdekileri çıkartıp yatağa girdik, o bir yorgan ben diğerini aldım. Ancak o soğukta tek bir yorganla ısınmak ne mümkündü. 'Uyuyor musun?' dedi. 'Hayır' dedim..."Ben de uyuyamıyorum çok soğuk' dedim ve yerimden kalktım. "Bir yorganın altında yatalım" diyerek yanına girdim. İki yorganın altında soba gibi iki ten... 'Hala üşüyormusun?' diye sordu 'Bir tek ellerim' dedim. 'Bakayım' dedi. Sol tarafıma yattığım için sol elimi uzattım. Sağ elimi uzatmak için sola döndüm. O da dönünce yatakta burun buruna geldik. Bir an birbirimize gülümsedik ve öpüşmeye başladık. Ancak bu sevişme kavgaya dönüştü. Daha birkaç dakika olmuştu ki'.........................' diyerek beni yatakta yüzükoyun çevirmeye çalıştı."

Sarmaş dolaş Göcek tatili

"... Ertesi gün babam bizi arabayla terminale bıraktı. Ben çoktan tatil havasına girmiştim. Arabada Tarık'ın elini bir an olsun bırakmadım. Bütün yolculuğumuz boyunca da yolcuların gıcık bakışlarına aldırmadan sarmaş dolaş Göcek'e vardık. Yasemin, Türkiye'nin ilk mankenlerinden biriydi ama şimdi Göcek'te gümüşçü dükkanı vardı. Ona eşyalarımızı bırakıp kendimizi dışarıya attık. Her şey mükümmeldi. 'Seninle..............ilk gece ettiğimiz kavgayı hatırlıyormusun?' diye sordum. 'Evet hatırlıyorum, şimdi niye hatırlatıyorsun o geceyi?' dedi. Ben de 'O gece benden istediğin şey vardı ya, onun olmasını istiyorum. Bir gün nasıl olsa olacak, seninle olmasını istiyorum' dedim. Ama o, o zamandı canım' dedi. 'Nasıl yani' diyerek yüzüne baktım... 'Bak benim bu türde ilk ilişkim değildin. Hatırlarsan seninle tanıştığımızda İstanbul'da amcamlara gidiyorum demiştim, ya aslında diğer ilişkim olan ...'e gidiyordum. 'Şimdi seni seviyorum, sevdiğim bir insana bunu yapamam' dedi. 'Öyle mi' diye geçirdim içimden 'Nasılsa akşam içeceksin, ben de işi punduna getirip hallederim' diye düşündüm. Düşündüğümden pek farklı olmadı..."

Paltomu serdim ve yere uzandık...

"... 'Mutlu değil misin?' dedim. 'Mutluyum' dedi. Düğünde aldığım alkolün de etkisiyle ağlamaya başladım. Bana sarılıp 'Lütfen ağlama' derken üzgün olduğu belliydi. Ben de sımsıkı sarıldım ve onu öpmeye başladım. Apartmanın merdivenlerinde oturduğumuzu unutmuştuk, kömürlüğe girdik, üzerimdeki paltoyu yere serdim, uzandık ve.............devam ettik..."

Ve şöhret kapıları açılıyor

"...Tarık geldi. 'Sana kaset yapmaya karar verdim' dedim. 'Peki şarkıları nereden alacaksın, hangi parayla' diye sordu. 'Ben yazarım ne olacak' dedim. İşte burada en büyük kumarımı oynama sahnem vardı. Eğer buna inanırsa onu kaybetmeyecektim. 'Var mısın?' 'Varım'..."

'Hukuki işlem yapmayacağız'

Megamasal adlı kitap hakkında Tarkan cephesinden açıklama şarkıcının avukatı Süheyl Atay'dan geldi: "Ortada bir arkadaşlık, dostluk, yoldaşlık varsa bu kesinlikle Tarkan'a yapılan bir ihanettir. Yapılacak her hareket o ihanete prim vermektir. Bunun için bu konu hakkında hukuki olarak hiçbir şey yapılmamalı. Yazdıkları doğru mu bilemiyorum. Ama doğru olduğunu düşünürsek Alpay'ın kitabın yayınlanacağı dönemden önce menajer arkadaşımızdan bazı talepleri olmuştur. Bu aba altından sopa göstermektir."

Haberin Devamı