Sezen Aksu yeni single’ı ‘Yeni ve Yeni Kalanlar’ı oğlu Mithatcan Özer’le beraber yaptı. Mithatcan’ı stüdyosunda ziyaret ettik. Onno Tunç’un eski evi olan stüdyo duvarlarına kadar melodilerle doluydu...
BIR grupla beraber müzik yapmak mı yoksa solo kariyer mi?
Ikisinin de farklı yönleri var. Bizim gruptaki herkes müthiş adamlar. Onlarla müzik yapmak başka bir keyif. Tek başına bir şey yaparken, biraz daha farklı oluyor. Sound değişiyor ve daha içimden geldiği gibi bu işi yapıyorum. Hepsi de çok keyifli.
Solo çalışmalarınız daha çok tutuyor gibi...
Evet, olabilir. Mesela Ferzan Özpetek’in son filminde müziğimin kullanılması benim için sürprizdi. O parça yeni değil, birkaç yıl önce kaydetmiştim. Zaten son albümde de Türkçe
versiyonu var, Merhaba adı... Can Şengün ile beraber stüdyoya girip bir kere çalıp çıkmıştık. Oldukça basit bir şarkı. Samimiyet var, zorlama yok. Ferzan’ı da etkileyen bu oldu bence. Baskı olmadan yapılmış bir şarkı, sadece ke-yif duygusuyla ortaya çıkmış. Ferzan aile dostumuz zaten. Her film çektiğinde anneme gider ve görüşürüz. Hoş bir şey oldu öyle bir albümde olmak.
Yeni ve Yeni Kalanlar albümünde annenizle nasıl çalıştınız?
Bestecisi benim o şarkının. Söz ve müziği annemle beraber yazdık. Annemle çalışırken akıyoruz. Çok çabuk kavrıyoruz, birbirimize ne anlatmak istediğimizi. Garip bir bağlantımız var. O da sonuçta kalbiyle yazan bir insan. Gidilecek çok fazla yol var.
Prodüktörlük yapmaya başladınız. Müzisyen olduğunuz için karşınızdakini yönlendirmeniz daha mı kolay oluyor?
Daha yeni kendimi yeterli görüp, cesaret edebildiğim bir alan. Donanımımı arttırmak için çalışmalarım oldu. Ben beklemeyi severim, iyice konuya hakim olmak için. Bir prodüksiyon yapılırken, asıl olan kişi sanatçı oluyor. Yapılacak iş amacına hizmet etmesi gerek. Stüdyoda profesyonel düşünüp sanatçıyı en konforlu hale getirmek için elimden geleni yaparım. Bunu bu kadar profesyonel yaparken, şarkıların duygularını hâlâ hissediyoruz.
”Şarkı yazarken duygusal bir adamımdır”
Yazdığınız şarkılar ortaya çıkarken daha mı duygusal yoksa daha mı hırçın olursunuz?
Ben duygusalımdır. Bir sürü slow şarkım vardır, çıkmamış olan. Duygulanıp bir şeyler yazmışlığım çoktur. Bazı şarkılar ortaya çıkarmak için değildir... Onlar öylece durur bilgisayarda ve arada da kendin dinlersin.
Annenizin de böyle gizli kalmış şarkılarını dinliyorsunuzdur...
Çok fazla müzik dinliyorum. Annemin şarkılarını ise hemen kapıyorlar tabii. Sahibini bulamamış, çıkmamış şarkılar var. Bazen sahibini bulamaz şarkılar.
Sizin şarkılarınızdan en yakıştırdığınız hangisi?
Güzel bir şarkı her zaman güzel bir enerji doğuruyor. Hem şarkıyı söyleyen hem düzenlemesini yapan kişiyle arasında... Tarkan’a verdiğim şarkılar güzel oldu. Şimdi Mustafa Ceceli’ye verdiğim şarkı piyasaya çıkacak.
”Her zaman benden iyisi vardır”
Başarılı olmuş bir müzisyen misiniz?
Her işte geldiğin noktayı düşünmeyip onu sıfır noktası yapman gerek. “Ben oldum, tamam” dediğin zaman, senden daha hırslı ya da genç biri devreye girer. Bayrağı alıverirler elinden. Her zaman benden daha iyisi vardır. Her zaman gelişmek lazım.
Solo olarak yola devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Düşünüyorum bazen. Bu konuda baskı var, ben de değerlendiriyorum. Ama şimdilik akışına bıraktım. Zaten sürekli çalışır haldeyim. Bensem o şarkının sahibi hissedersem, neden olmasın.
”Sahneye çıkarken korkmadım”
İlk kez sahneye çıktığınız zaman ne hissettiniz?
14 yaşındaydım ve bass çalıyordum. Bir tanıdığımızı dinlemeye gitmiştim, onlar beni sahneye davet etmişti. Onlarla bir süre çaldım. Solist olarak çıktığımda da bir korku yaşamadım.
Star olma hayaliniz var mıydı?
Olmadı, iyi bir müzisyen olma isteği oldu hep. Hayallerimi gerçekleştirmeye uğraşıyorum hâlâ. En tepesi yok bence bu işin.
”Sporsuz günüm geçmiyor”
Sizi en çok ne heyecanlandırır?
Bir şarkıyı yazarken en can alıcı melodiyi ya da lafı bulduğun an, yanında da birileri varsa onunla bu heyecanı paylaşmak acayip bir şey. O da birçok insana ulaşırsa daha ne olsun.
Spora aynı yoğunlukla devam ediyor musunuz?
Spor mutlu eder. Gün, onsuz olmuyor. Günün borcu orada ödeniyor.
