Spikeri şaşırtan istek!
Ebru Hekimoğlu, katıldığı programda o istekten sonra görevi bıraktığını açıkladı...
Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu, köşesinde Ebru Hekimoğlu'nun açıklamarına yer verdi...
EBRU HEKiMOĞLU ÇOK AĞIR KONUŞTU
Ebru Hekimoğlu, katıldığı ‘Hadi Konuşalım’ programında ekran arkasında yaşadıklarına dair çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Ünlü spiker “Bu cümleleri kurmaya korkuyorum ama kurmak da gerekir belki” diyerek önce tereddüt etti sonra canını acıtan olayları anlattı...
Ekran yüzleri arasında zaman zaman haksızlığa uğramış, işsiz kalmış, mağdur olmuş, maddi manevi zarar görmüş o kadar insan var ki.
Ama genelde, “Sonra bana kimse iş vermez” korkusuyla konuşmaz, yaşadıkları mağduriyetleri anlatmazlar.
İlk defa bir spiker çıktı yaşadığı haksızlıkları bir bir anlattı.
Kanal A’daki ‘Hadi Konuşalım’ adlı programı hazırlayıp sunan Esra Harmanda’nın konuğu çeyrek asırdır haber spikerliği yapan, ama şimdilerde işsiz olan Ebru Hekimoğlu’ydu.
Hekimoğlu, programın sonlarına doğru, ekran arkasında yaşadıklarına dair çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Ünlü spiker, önce tereddüt etti yaşadıklarını anlatıp atlatmama konusunda.
“Bu cümleleri kurmaya korkuyorum ama kurmak da gerekir belki. Bunları söylemekten tedirginim aslında” diyerek çekincesini dile getiren Hekimoğlu, sonrasında bakın neler söyledi:
Adam yokluğunda adam!
“Adam yokluğunda adam olmuş insanlarla çalıştım. Bulunduğu yeri kaldıramayacak hazmedemeyecek insanlarla çalıştım. Bazen o kadar yanlış şeyler geliyor ki ama yöneticiniz, yapmak zorundasınız veya yollarınız ayrılıyor.”
Esra Harmanda: Bu sebeple yollarını ayırdığın bir kanal oldu mu?
Ebru Hekimoğlu: Kanal D’den ayrılışım bu sebeple oldu mesela. Bir gün benden, Brezilya dizilerinin arasına spot girip izleyiciye, diziye dair soru sorup, kazanana ödül veren anonsları yapmamı istediler. Haber sunan biri olarak inandırıcılığımı zedeleyeceğimi düşündüğüm için kabul etmedim.
Harmanda: Eee sonra ne oldu?
Hekimoğlu: Ekrandan el çektirildim tabii. Kanal D’den bu sebeple ayrıldım.
Harmanda: Son olarak ATV’nin sabah haberlerini sunuyordun. Orada ne oldu? Neden ayrıldın?
“Yaptıkları canımı çok acıttı”
Hekimoğlu: Meslek hayatımda beni en çok üzen şeylerden biridir oradan ayrılışım. Çünkü orada yapılması gereken çok şey vardı, buna imkan bulamadan ayrılmak zorunda kaldım.
Şöyle bir bölüm açmak istiyorum, şöyle bir konuk almak istiyorum dediğimde, “Yaparız, ederiz” dediler. Zor şeyler de değildi istediklerim. Demek ki yapmak istemediler. O anlamda çok da önünüz açılmayınca, işinizde büyümeniz de mümkün olmuyor ne yazık ki!
Harmanda: Ne oldu da bardak taştı?
Hekimoğlu: Bu sene yazın tatile çıktık. 1.5 ay tatil yaptık. İşe döndüğümüzde programın bir türlü başlayamadığını gördük. Prototipte yer alıyor, ama nedense başlamıyor. Sebebini soruyorsun, cevap yok. Sonra kanal içinde dedikodular başladı, programı başka biri yapacakmış diye. Yöneticime sordum, “Seni A haber’e almak istiyorum” dedi. Peki ‘Kahvaltı Haberleri’ ne olacak diye sordum, yanıtı, “Belki sunucusunu değiştireceğiz” oldu.
Neden diye sordum. “Orada bir takım sıkıntılar var” deyince, bu sıkıntıları çözmek varken niye bunun bedelini bana ödetiyorsunuz dedim. Formatta istediğim değişikliklerin hiçbiri yapılmamışken faturanın sadece sunucuya kesilmiş olması çok canımı acıttı. Sonrasında A Haber’e geçtim. Orada da mutlu olamadım.
Harmanda: Orada neden mutlu olamadın peki?
Hekimoğlu: A Haber’de de yapmak istediğime imkan sağlanmadı. Program yapmak istedim. Saat başı 5 dakika haber okumak istemedim.
“Nasıl rahat uyuyorlar acaba?”
Harmanda: Ana haber miydi istediğin?
Hekimoğlu: İlla sadece ana haber okuyacağım diye ısrarım olmadı. ATV’den A Haber’e geçtiğim dönemde benim ne yapacağıma karar veremediler önce. Bir süre Adana Altın Koza Film Festivali’nden konuklu sohbet programı yaptım. Kırılmış ve yaralanmıştım. O beş günlük yayın beni toparlamıştı. Devamını bekliyordum.
Harmanda: Sonra öğrencinle aynı nöbet listesine koymuşlar seni, buna mı kırıldın?
Hekimoğlu: Sonrasında her şey çok farklı gelişecek diye düşünürken bir de baktım ki bana bu mesleğe yeni başlamış insanların yapacağı görevler addedilmiş ve de evet yayınımı öğrencime teslim ettim. Sabah haberleri bana, öğleden sonra öğrencime yazılmış. Bundan gocunmadım, ama çok yaralandım. O zaman o kadar çok şeyi sorgulamaya başlıyorsun ki! “23-24 yıldır ne yaptım o zaman ben? Bunun için mi bütün bu çaba, bu mücadele? Bütün bu kavga birileri gelsin canımı acıtsın diye mi” diye çok düşündüm? Bu tasarrufta bulunan A Haber yöneticilerinin yastığa başını nasıl rahat koyduğunu merak ediyorum?