Sera Kutlubey: Bir sürü deli saçması şey var hayatımda
Son dönemlerde oynadığı rollerle adından söz ettiren Sera Kutlubey ile hem oyunculuğuyla ilgili hem de özel hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu. Ünlü oyuncu ihanet sorusuna şaşırtan bir cevap verirken kendisine uğur getirdiğine inandığı ritüeli de ilk kez açıkladı!
25 yaşındaki ünlü oyuncu Sera Kutlubey her ne kadar daha önce başka projelerde de yer almış olsa biz onu Kanal D'nin sevilen dizisi Zalim İstanbul'da canlandırdığı Cemre rolü ile daha iyi tanıdık. Posta'dan Elif Bayram Arınmış'ın haberine göre; Ünlü oyuncu şimdi ise İyilik dizisinde Damla karakterine hayat veriyor. Canlandırdığı karakter hem ihanet eden hem de ihanete uğrayan bir karakter ama yine de çok seviliyor.
Ünlü oyuncu bu durumu şöyle açıklıyor:
Sanırım bu Damlayı kötücül bir yerden almamamızla alakalı...Karakteri kurarken de direkt yaptığı kötü şeylerle değil; neden yaptığıyla, zaaflarıyla, travmalarıyla ve özüyle ilgilendik. İnsan oluşuyla ilgilendik. Evli bir adama aşık diye sadece vamp bir yerden ele almamakla alakalı belki de Damlanın çocuksu ve sevgiye aç tarafını da hep bir köşede tuttuk.
Bu durumlarda merak edilen şey oyuncunun herhangi bir teknik kullanıp kullanmadığı oluyor. Sera Kutlubey bunu da şöyle cevapladı:
Çok teknik kullanan bir oyuncu değilim. Karakteri kurarken olabildiğince her detayını düşlüyorum ve bir temel oturtmaya çalışıyorum... Mutlaka bir iki müzik seçiyorum. Bunlar iyi oturduktan sonra güdüsel bir şekilde karakteri ilerletmek daha iyi geliyor bana.
'İNTİKAM FALAN BANA GÖRE DEĞİL'
Ee o kadar ihanetten bahsettik sormazsak olmaz dedik ve sorduk. İşte Sera Kutlubey'in "Hiç aldatıldınız mı? Aldatılırsanız intikam alır mıydınız?" sorusuna cevabı...
Bildiğim bir aldatılma hikayem yok... İntikam falan bana göre değil. Yollarımı tamamen ayırırım olur biter.
Hemen hemen herkesin hayatında değiştirmek istediği bir şeyler vardır, peki Sera Kutlubey'in var mı?
"Çok sabırsızım ve sanırım duygularımı hep çok yüksek yaşıyorum... bunları değiştirmek isterdim..."
'KEŞKE OLMASAYDI DEDİĞİM ÇOĞU ŞEY...'
Sera Kutlubey dönüm noktası olarak adlandırdığı şeyleri ise şöyle özetliyor:
Belki çok klişe ama hayatımda keşke olmasaydı dediğim çoğu şey benim için büyük bir dönüm noktası oldu ve bu dönüm noktaları da hep iyi yanlı oldu diyebilirim...
Ünlü oyuncunun günümüzdeki ilişkilerin kısa sürmesi ve evlilik hakkındaki düşünceleri şöyle:
Her şey çok hızlı, herkesin her şeye erişimi çok kolay ve toplum da bu duruma alıştı yadsınan bir şey değil; doğal olarak bu hızlı akışın içinde ilişkilerde garip bi devinimle çok kısa sürüyor... Gerçek ve temeli sağlam olan ilişkilerin bu akışa kapılmadığını düşünüyorum.
'İNSAN BİLDİĞİ YOLDAN GİTMELİ'
Özellikle oyuncuların en çok tartıştığı şey estetik. Bunun nedeni de estetikli insanların mimiklerini rahat kullanamadıklarını düşünmeleri. Sera Kutlubey de estetiğe bakış açısını şöyle anlatıyor:
Herkesin göz zevkine göre bir seçim yapmak çok zor ki neden bir başkasının zevkine göre şekillenelim... İsteyen yaptırmalı istemeyen de bir baskıyla yaptırmamalı... Kimi kimine büyük oynuyor diyor bi diğeri diğerine mimik yapamıyor diyor... çok kulak kabartmamalı, insan bildiği yoldan gitmeli...
'BİR SÜRÜ DELİ SAÇMASI ŞEY VAR HAYATIMDA'
Son zamanlarda oldukça popüler olan '777 aldım kabul ediyorum' ritüeli hakkında ne düşündüğünü de merak ettik:
Bu sayı sekanslarını ilk bulan kişi dolandırıcılıktan hapse girmiş Grigori Grabovoi , hikayesi de çok fena... Temelinde gerçek olup olmamasıyla pek ilgilenmiyorum; benim de ekranımda yıllardır hatta 777 var, köprüden her geçerken dilek tutarım mesela...gibi gibi bir sürü deli saçması şey var hayatımda. Bunları seviyorum; böyle seremoniler hayata renk katar, mantığın yetişemediği noktada insanı sarar, güdülerini kuvvetlendirir... inandığımız şeyin enerjisini veriyoruz, çekiyoruz herkesin anahtarı kendine.
Sera Kutlubey'in en sevdiği kitap, film ve şarkı:
*Çocukluğumdan beri Jeux Denfants filmini çok severim, Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku da favori Türk filmlerimin arasındadır.
*Kör Baykuş, Aylak Adam kitap olarak sevdiklerimin başında gelir.
*Le vent Nous Portera da hep anlamlı gelir...
Ünlü oyuncu geçtiğimiz yıl mayıs ayında Plüton'un Düş'üşü isimli bir kitap çıkarmıştı. Kitap yazma serüvenini de şöyle anlattı:
Kitapta; ressam bir kızın gözünden; hastalık, takıntılar, aşk, aile gibi kavramları tartışırken bir yandan da tutkulu bir aşkın içinde buluyoruz kendimizi... Herkesin içinden bir şeyler bulacağını düşündüğüm bir hikaye aslında... Hep yazıyordum aslında; çocukken de çocuk dergilerinde yazardım, şiirler, kompozisyonlar... Başta da bir kitap çıkarma niyetinde değildim, kendiliğinden gelişen bir hikayeyi ailemle paylaştıktan sonra, onların da teşvikiyle bu yola girdim...
