Savcıdan 'Kurtlar Vadisi Darbe' kararı
15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre önce Türk Patent Enstitüsü’ne 'Kurtlar Vadisi Darbe' adıyla marka başvurusunda bulunulmasına ilişkin Pana Film ortakları oyuncu Necati Şaşmaz ve Mehmet Canpolat hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından 15 Temmuz darbe girişiminden kısa süre önce Türk Patent Enstitüsü’ne 'Kurtlar Vadisi Darbe' adıyla marka başvurusunda bulunulmasına ilişkin yürütülen soruşturma takipsizlik kararıyla sonuçlandı.
Savcılığın takipsizlik kararında, senaryoda kahramanların paralel devlet yapılanmasıyla mücadele ettikleri ve Şaşmaz ile Canpolat’ın terör örgütü ile bağlantılarının tespit edilemediğini belirtildi.
Savcılık, alınan ifadeler ve yapılan incelemeler sonucunda, senaryoda anlatılan olayların 15 Temmuz darbe girişimiyle paralellik arz etmediği ve senaryo kahramanlarının paralel devlet yapılanması ile mücadele ettiğini belirterek, Necati Şaşmaz ve Mehmet Canpolat'ın “Silahlı terör örgütü FETÖ/PDY” ile bağlantılarının tespit edilemediği kanaatine vardı. Savcılık şüphelilerin terör örgütü üyesi olmadıkları anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Pana Film 24 Mayıs 2016 tarihinde Türk Patent Enstitüsü'ne 'Kurtlar Vadisi Darbe' ismiyle marka başvurusunda bulunmuştu. TPE, başvurunun 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yapıldığının tespit edilmesi üzerine suç oluşturabileceği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunu işleme koyan savcılık, “terör örgütüne üye olmak” suçundan Pana Film ortakları Necati Şaşmaz ve Mehmet Canpolat hakkında soruşturma başlatmıştı.
ŞAŞMAZ'IN İFADESİ ALINMIŞTI
Soruşturma aşamasında ifadesi alınan oyuncu Necati Şaşmaz, Kurtlar Vadisi darbe adını almalarının tek nedeninin markalarını korumak olduğunu belirterek, “Kurtlar Vadisi Darbe'yi dizi film olarak 100 bölüm halinde çekmeyi planladık. Senaryonun ön hikayesi incelendiğinde paralel ve antiparalel yapının tek anlaştığı konu Polat'ın ortadan kaldırılması ve yerine kontrol edebilecekleri birinin geçmesidir. Ana fikri MİT krizi ve 17-25 Aralık'ı da kapsayacak şekilde FETÖ terör örgütü tarafından yapılmaya çalışılan değişik darbe planlarını işlemekti. Böylelikle yüce Türk milletini aydınlatmak gerçekleri görmesini amaçlamıştık” ifadelerini kullanmıştı.