‘Sanatçıysanız alkoliksinizdir’

Sinemanın Danimarkalı sıradışı yönetmeni Lars von Trier, 2011’de Cannes Film Festivali’nden atılmasına sebep olan Nazi yanlısı yorumlarından sonra ilk kez İngiliz Guardian gazetesine konuştu...

Alkol bağımlılığı ile ilgili toplantılarınız ne durumda?

Toplantılara yarım yıl boyunca neredeyse her gün katıldım. Grup çalışmalarında artık bir aile gibi olmuştuk, hepimiz birbirimize destek olduk. Bütün gücümle ayık kalmaya çalıştım. Ama şimdi ufak ufak içmeye başladım, ki çalışabileyim. Eğer bir film üzerinde çalışıyorsanız içmeye meğilli olmanız çok doğal.

Yani yaratıcılığın yolu alkolden mi geçiyor?

İçki dışında başka maddeler de bana bu konuda çok yardımcı oldu, bu benim çalışma biçimim. İçme anksiyetemi azaltıyor.

Endişelerinizin kaynağı ne?

Çocukluktan... Şuna inanıyorum, eğer sanatçıysanız alkoliksinizdir. Çünkü daha duyarlı oluyorsunuz. Şöyle bir teorim var: Bilim insanları beynimizin yüzde 80 oranda güdüleri filtrelediğini söylüyor. Ama eğer hassassanız filtreleriniz bozuktur. Hassasiyet size endişe verir. Bütün hayatım boyunca anksiyete terapisine gitsem bile bu bazen başa çıkayacağım başa çıkmamın imkansız olduğu bir şey.

Her filminizde, bir derdinizin olduğunu görüyoruz. Nedir sizin karşı çıktıklarınız?

Bu isyan ailemden geliyor. Ailemiz bir araya geldiğinde biri bir şey söylerse sen başka bir şey söylemek zorundaydın.

Terörist saldırı hakkında (Charlie Hebdo’ya yapılan) ne düşünüyorsunuz. Bazı espriler yasaklanmalı mı?

Herkes skanatçıları istediklerini çizmeleri konusunda cesaretlendiriyor ve provokatif şekilde bunu ‘düşünce özgürlüğünü’ yaşatmak olduğunu söylüyor. Ama bu başka bir konu. Danimarka’da Muslimanları sinirlendirmek ve küçük düşürmek isteyen aşırı sağ görüşlü insanlar var. Politik olarak sol görüşlü mizah dergisi Charlie Hebdo’ya olanlar ise başka bir konu.

Danimarka’da yaşayan insanların güçle ya da diktatörlükle baş etme gibi bir problemleri yok değil mi?

Mesele bu, zaten isyan edebileceğim bir noktadayım. Sizin de dediğiniz gibi rahat hayatlar sürüyoruz. Son zamanlarda daha önce hiç yaşanmamış terörist saldırılara maruz kalsak da. İnsanların görmek istediği diğerlerinden gerçekten farklı bir film yapabilirim yani, ki önemli olan da bu.

Filmlerinizde seks neden hep olmazsa olmaz?

Çıplaklıkla derdi olmayan bir aileden geldim. Bu yüzden seks olmadan nasıl yaşanabileceğine dair bir fikrim yok. Seks, gerçekliğin kendisi.