'Sahne hayallerimi kenara bıraktım'

Demet Sevim’le rotamızı 60’lara çevirdik, yeni sezonun en merak edilen projelerinden Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da canlandırdığı Yaren karakterinden bahsetmeyi de ihmal etmedik.
Daha önce Güneşi Beklerken ve Karadayı gibi dizilerde izediğimiz Demet Sevim henüz 30 yaşında. Oyunculuğu neredeyse akademik bir kariyer gibi ele alan Sevim, eğitimine Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde başlayıp, Kaliforniya ve New York’ta devam etmiş. Eşkiya Dünyaya Hükümdar olmaz dizisine dahil oluş sürecini anlatırkenki heyecanını ise gözlerinden okumak mümkün... Dizide canlandıracağı mimar Nazlı karakterini tarif ederken, siz de onu içine nasıl sindirmiş olduğuna tanık olacaksınız. Bize kalan ise, yeteneği kadar mükemmel kemik yapısı ve enerjisine de hayran kaldığımız oyuncunun sinema hayallerinin bir an önce gerçekleşmesini izlemek...

Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da canlandıracağınız karakterden bahsedebilir misiniz?
Yaren, iç mimar, mesleğini isteyerek seçmiş, işinde titiz ve oldukça sosyal bir kız. Uzun yıllardır en yakın arkadaşı ve ailesi gibi olan Nazlı’yı yargılamayan ve seçimlerini sorgulamadan destekleyen, sadece kendi için değil sevdiği insanlar için de yaşayan güçlü bir kadın.
Projeye nasıl dahil oldunuz?
Bahadır (Özdener) ile uzun zamandır tanışıyoruz ve proje başlamadan, “Biz ne zaman birlikte çalışacağız?” diye sohbet ederken, ‘E bana uygun bir karakter yazmıyorsun ki!’ dedim ve kısa bir süre sonra bu proje için anlaştık. Yaren çok içime sinen sürprizli bir karakter oldu.
Set nasıl geçiyor, en çok kiminle vakit geçiriyorsunuz?
Set oldukça keyifli geçiyor. Müjde (Uzman) ve yönetmenimiz Ayşegün Erberk ile o kadar kaynaştık ki bazen gülmekten sahne çekemiyoruz (gülüyor). Çok iyi dostlar kazandırdı bana bu proje.

SAHNE HAYALLERİMİ KENARA BIRAKTIM
Oyunculuk adına yapmak istediğiniz neler var, nasıl bir gelecek planı hayalinizdeki?
Sinema istiyorum. Uzun süredir içime sinen bir oyun olmadığı için beni heyecanlandıran bir şey olana kadar sahne hayallerimi bir kenara bıraktım. O kadar çok film çekmek istiyorum ki uykuya zamanım olmasın!
En çok kiminle aynı sahneyi paylaşmak istersiniz?
Haluk Bilginer. Bunu tarif edemem, sadece o tecrübeyi sahnede paylaşmak istediğim değerli bir isim.
Sizi en çok mutlu eden şey nedir hayatınızda şimdilerde?
Başımı kaşıyacak vaktim olmayana kadar çalışmak. Seçtiğim işi yapmak beni çok mutlu ediyor.
En çok nerede yaşamak isterdiniz?
İstanbul benim evim. Kim ne kadar şikayet ederse etsin büyülü bir havası var benim için. Vazgeçilmezim diyebilirim. Kısa süreli ayrılıklarımız olsa da dönüp dolaşıp geri döndüğüm ve yaşamak istediğim tek yer. Yine de alternatif bir yer seçmem gerekirse San Diego ya da New York derim çünkü iki şehrin de benim için anlamı ve yaşanmışlığı büyük.

Gidip de keşke daha uzun kalabilseydim dediğiniz bir yer var mı?
Floransa! Gezmek için gidip, bir türlü tamam artık bütün şehri dolu dolu yaşadım, diyemedim.
En sevdiğiniz tatil hayali nedir?
Gözlerimi kapattığımda deniz kokusu ve sessizlik bana huzur veriyor ve beni gülümsetiyorsa ona tatil derim.
Televizyonda neler seyrediyorsunuz?
Televizyona çok vakit ayıramıyorum ama sevdiğim arkadaşlarımın oynadığı projeleri takip etmeye çalışıyorum.
Komedi mi, dram mı?
Politik bir cevap olacak ama ikisinden de biraz. Sabah hangi mod ile uyanacağımı tahmin edemeyenlerdenim.
Çay mı, kahve mi?
Çay. Yakınlarım bilir, elimden gelse demlikle dolaşırım.

HÜZÜNLÜ VE ROMANTİK
Eylül mü, mayıs mı?
Eylül. Hüzünlü ve romantik bir hissi var benim için.
En sevdiğiniz özelliğiniz?
Bir işe başladığımda onu en iyi şekilde yapmadan bitirmem. Ya da hiç başlamam. Çok detaycı ve titizim bu konuda.