Gazete Vatan Logo
MagazinRadyo D 30 yaşında! 'Türkiye’de radyo varsa bunun bir numarası Radyo D'

Radyo D 30 yaşında! 'Türkiye’de radyo varsa bunun bir numarası Radyo D'

"Hayatın içinde her zaman seninle" mottosuyla hafızalarımıza kazınan Radyo D, 30 yılı geride bıraktı. Türkçe müziğin en seçkin eserlerini dinleyicilere ulaştıran Radyo D’nin 30’uncu yaşı için tören düzenlendi. Etkinlikte konuşan Demirören Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı, “Türkiye’de radyo varsa bunun bir numarası Radyo D” dedi.

Bazen trafikte, bazı zaman da mutfakta sesini duyduğumuz Türkiye'nin en sevilen radyosu Radyo D, 30 yaşına girdi. Günceli yakalayan haberlerinin yanı sıra 1994 yılından beri Türkçe müziğin markası olan Radyo D’nin 30’ncu yaşı, düzenlenen törenle kutlandı.

GURUR VE MUTLULUK

Törende konuşan Demirören Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı, “Ben şu ekibe baktığım zaman çok büyük gurur, çok büyük mutluluk duyuyorum. Radyo D gittikçe daha da yukarılara doğru taşıyorlar. Başarılarının devamını diliyorum. Bu ekibin çok daha iyi işler yapacağını biliyorum. Türkiye’de radyo varsa bunun bir numarası Radyo D” ifadelerini kullandı.

"HER GÜN KENDİMİZİ YENİLİYORUZ"

Radyo D Genel Müdürü Fatih Uslu, aynı zamanda program da yaptığı radyonun 1994 yılında kurulduğunu anımsatarak, “2024’te artık 30 yaşında. Dile kolay 30 sene! Nasıl geçti anlamadık. 30 yıl boyunca bu frekanstan dinleyicilerle buluştuk hala buluşmaya devam ediyoruz ve her gün kendimizi yeniliyoruz” dedi.

Radyo D 30 yaşında Türkiye’de radyo varsa bunun bir numarası Radyo D

MÜZİĞİN EĞLENCELİ FREKANSI

Radyo programcılarından Aygül Aydın, 30’ncu yılını kutlayan bir markada radyocu olmanın büyük bir gurur ve mutluluk olduğunu ifade ederken; Çağlar Demirel, “Müziğin eğlenceli frekansını, sesimizin yettiğince bu enerjiyi tüm Türkiye ile hatta bizi mobil uygulamalar ve internet üzerinden dinleyen dünyanın neresinden olursa olsun dinleyicilerimizle paylaşmaya devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.

Haberin Devamı

"ÇOCUKLUK AŞKIM"

Radyocu İrfan Aslanhan da Radyo D’yi “Çocukluk aşkım” sözleriyle tanımlayarak, çocukken dinlediği ustalardan sonra kendisinin de radyo stüdyosunun havasını soluduğunu ve sonra da vazgeçemediğini anlattı.