O sahneyi izlerken fena oldum
Star TV’nin izleyiciyle buluşmadan olay yaratan dizisi “ıffet”, bugün ilk bölümüyle ekranda...
Projenin sadece malum “tevavüz sahnesi”yle anılmasına isyan eden ekibi sette ziyaret ettik, hem o çok konuşulan sahneyi hem de setteki son durumu sorduk.
DENİZ ÇAKIR (İFFET): İFFET ÇOK UÇARI BİR KADIN
Deniz Hanım, “ıffet”i kabul etmenizin en önemli nedeni neydi? Ekip mi, yıllar önce çekilmiş sinema filminin etkisi mi, senaryo mu?
- Kesinlikle yönetmen... Faruk Teber... Çünkü ben televizyona yapılan işin, tamamen yönetmenin sanatı olduğuna inanırım. Faruk Teber de çok çalışmak istediğim, tam benim kafamda bir yönetmen. Tecrübesine rağmen sanki bu işe dün başlamış gibi heyecan duyması, enerjisi, oyuncularıyla ilişkisi beni çok etkiliyor. ıkinci olarak da öykü tabii...
İffet, bundan önce canlandırdıklarınıza oranla daha naif bir karakter gibi, siz ne dersiniz?
- Evet, bugüne kadar hep ayakları yere sağlam basan kadınları oynadım. ıffet ise çok uçarı, aklı bir karış havada...
İzleyici sizi dişi ve güçlü kadın rolleriyle tanıyıp sevdi. Bu karaktere kolay ısınabilirler mi acaba?
- Neden ısınmasınlar? Benim oyunculuk yapma sebebim, bu işten haz duymam. Beş sene ayakları yere basan, bir sonraki adımını bilen bir kadını oynadıktan sonra, hayatımın şu döneminde böyle bir karakteri canlandırmak çok güzel geliyor.
O SAHNEYİ İZLERKEN ÇOK FENA OLDUM
Kartal Tibet, “Biz 50 yıl konuşulacak film yaptık, onlar da 500 yıl konuşulacak iş yapsınlar” demiş.
- Ben Kartal Tibet filmlerini çok severim, “ıffet” de o dönem için çok güzel bir filmmiş. Özellikle sosyal içerikli durumu ve başrol oyuncusu Müjde Ar’dan ötürü... ınanın, ben sırf içindeyim diye bir işi yükselten cümleler kurmam. Ama bu dizi çok içime sindi. Çok titiz çalışıyoruz, her sahneyi sanki en önemli sahneymiş gibi çekiyoruz. ınşallah kalıcı bir iş olur. Bizim de temennimiz o...
“İffet” filminde Müjde Ar’la başrolü paylaşan Faruk Peker, filmdeki o çok konuşulan sahnede aslında tecavüz olmadığını, yaşananın ancak bir fantezi olabileceğini söyledi. Siz de mi öyle düşünüyorsunuz?
- Bence mevzu tecavüz ama önemli olan tecavüzü gösterme biçimi... ışte orada da Faruk Teber’in ustalığı ortaya çıkıyor. Ekrana bir tecavüzü yansıtırsa olmaz. Hepimizin ailesi var, hepimiz bu işi bir ahlak çerçevesinde yapıyoruz. ızlediğinizde göreceksiniz, hiçbir şey göstermeden çok çarpıcı bir sahne çektik. Ben bir parçasını izledim, izlediğimde de çok fena oldum.
İBRAHİM ÇELİKKOL (CEMıL): CEMİL SAPIK DEĞİL SADECE AŞIK
İbrahim Bey, Faruk Peker’in “tecavüz sahnesi”yle ilgili yorumunu bir de size sormak istiyorum...
- Bizim işimizde tecavüz sahnesi diye bir şey söz konusu değil. Bunu bu şekilde dillendirmenin de son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. ınsanlar diziyi seyredince görecektir zaten.
Yani Faruk Peker’e katılıyorsunuz...
- Benim kimseye katılma gibi bir durumum yok. Ama bu sahne tecavüz sahnesi olarak dillendirilmemeli... Sonuçta Cemil gerçekten aşık ve tutkulu bir adam. ıffet de onun tutkularına karşılık veriyor fakat evlenmeden bazı şeylerin olmasını istemiyor. Cemil evlenmek istemediği için sorun yaşanıyor.
Bu arada siz de filmdeki Cemil ile dizideki Cemil’i kıyaslamış, “Bizim Cemil daha az sapık” demişsiniz. Sapıklık az ya da çok diye derecelendirilebiler bir şey midir?
- Yok, benim ağzımdan hiç “Daha az sapık” diye bir şey çıkmadı. Sapık sapıktır zaten, azı çoğu olmaz. Cemil sadece aşık bir adam. Ama evliliğe karşı. Günümüzde de böyle erkekler vardır, sever ama evlenmek istemez. Kaldı ki bunun için nedenleri de var; kullandığı taksi kiralık, annesi hasta, borcu var...
Sonra gidip başka bir kızla evleniyor ama...
- Daha oralara gelemedik, o yüzden yorum yapmayacağım.
DENİZ’LE BİRBİRİMİZDEN HİÇ ÇEKİNMEDİK
Bazı erkekler evlenmek istemez dediniz, siz hangi taraftasınız peki?
- Benim de bazı hedeflerim var. şu an yok ama bir sevgilim olsa evliliği düşünmem. Tabii sevdiğim kadının arkasında dururum.
Deniz Hanım, o sahne için “çok çarpıcı oldu” yorumunda bulunmuş. Sizce nasıl bir sahne oldu?
- Hocamızla birlikte o sahneyi çekerken çok keyif aldık. Sanatsal bir iş yaptığımızı düşünüyoruz, bunda en büyük pay da Faruk Teber’in. Bizi çok güzel motive etti. Deniz de çok iyiydi, çok iyi bir partner oldu bana. Birbirimizden çekinmedik, tamamen profesyonel olarak güzel bir iş çıkardık beraber.
Deniz Hanım’la sette yakınlaştığınız ve yeni bir set aşkının doğduğu yazıldı, bu konudaki yorumunuz nedir?
- Öyle bir şey söz konusu değil. Her dizi başladığında bu tip haberler çıkar, bu da onlardan biri herhalde... Biz gayet güzel şekilde işimizi yapıyoruz sadece...
MEHMET ÇEVİK (KASAP AHMET): BİZDE KÖTÜ ADAM YOK, EKSİK VE HATALI İNSAN VAR
Mehmet Bey, siz dizide ıffet’in babasını canlandırıyorsunuz. Peki “ıffet”ni daha önce izlemiş miydiniz?
- Evet izlemiştim. Ama bana kalırsa o filmin sahicilik konseptinde bazı eksiklikler vardı. O dönem için başarılı bir film olarak adledilebilir ama benim kafamdaki iyi filmler arasında değil açıkçası. Yeşilçam alışkanlığıyla kötü kadın, iyi kadın, kötü adam profillerinin altının çizilmesi yanlış bence. Bizde kötü adam diyebileceğimiz karakterler yok, sadece hatalı ya da eksik insanlar var. Ben de dizide muhafazakâr bir babayı oynuyorum. Sıkıntıları olan, gelenekçi ama asla art niyetli değil.