Naif tarafını maskeliyor!

Dönem işlerinde seni sıkça görüyoruz. Senin için dönem yapımlarının anlamı ne?

Başka bir zaman diliminden bugünün insanına hikaye anlatabilmek ve onlara farklı bir bakış açısı sunabilmek; sosyal ilişkileri ve insan psikolojisini farklı dönemlerde ve farklı koşullarda tahayyül edebilme şansını seyirciyle paylaşabilmek çok anlamlı ve keyifli.

Leon karakteri, seyircinin hem sinirlenmesi hem de nefret etmesi mümkün bir karakter. Bu seni korkutuyor mu?

Hikayemiz, karakterlerin davranışlarını ve durumlara karşı tutumlarını, sebeplere ve gerçekliğe dayandırabildiği için güçlü ve derin. Birini anlayabilmeye çalışmak yerine bizden farklı düşüneni kabullenemeyip bunu sinirle, nefretle dışa vurmak yaşanılan büyük zayıflıklardan biridir ya, farklı düşünene hoşgörüyü sağlayabilmek, karakterle empati kurdurabilmek de bu işi yaparken dayanağım oldu hep. Bizim, karakterin iyi ya da kötü tüm eylemlerinin sebeplerini onun bakış açısından sunabilme şansımız var. Gerisi seyircinin takdiri ve anlayışı.

Vatanım Sensin’de yer almak nasıl bir duygu?

Vatanım Sensin, televizyon platformunda sanat yapılabileceğinin kanıtı olan işlerden biri oldu. Ekran başında hatırı sayılır vakitlerini alıyoruz insanların ve bu sürede onları oyalamak yerine seyircisine vaadi olan güçlü bir hikaye anlatabilmek, sektörde bir ayrıcalık. Derdi sanat yapmak olan oyuncular için de bir lütuf.

İlk reaksiyonları almaya başladınız. Neler düşünüyorsun?

Büyük emeklerin olduğu bir ekip işi yapınca, o emeklerin takdir edildiğini görmek hepimiz için en büyük motivasyon kaynağı. Hikayemizle insanlara dokunabildiysek ne mutlu bize.

AİLE, AŞK VE MİLLİYET SINAVI VERİYOR

Rolü alma sürecin nasıl gerçekleşti?

Hikayeyi ilk okuduğumda Muhteşem Yüzyıl Kösem’in çekimlerini yeni bitiriyordum. Konservatuvar mezunu olup tiyatro metinlerine özlem duyarken, bu hikayenin önermesi, senaryo matematiği ve karakter olarak Leon, bana televizyon için çok güçlü geldi. Rolü almak için de biraz çabaladım açıkçası :) Sanırım ekibe de en son ben katıldım.

Rolüne nasıl hazırlandın? Neler okudun, neler yaptın?

Dönemin tarihine ve sosyokültürel altyapısına objektif bakılabilecek kitaplar okudum, belgesel izledim. Askeri danışmanımızla karakterin postür ve hareketlerini oturttuk. Askerlik yabancı olduğum bir psikoloji, o yüzden danışmanımızla hala her set günü bunun üzerine muhabbet ediyoruz. Binicilik eğitimi de aldık. Aksanlı ve Yunanca sahneler de çektiğimiz için çekim öncesinde dile çok çalışıyorum. Aksanlı dil ve asker postürü çatısında karakterin eylemlerini oynamak zorlayıcı ama bütün bunları deneyimlemek çok keyifli.

Leon’da seni en çok çeken ve iten şey ne?

Leon, aslında sanat eğitimi almış naif bir genç. Ama babasına kendini ispat edebilmek ve kendine dayanacak bir güç bulabilmek için asker olmayı tercih etmiş. Bu onu, naif tarafını maskeleyen, vicdanını zorlayan bir duruma sokuyor. Asker duruşu, onun idealize ettiği maskesi aslında. Bu maskesinin altında sınavını aile, aşk ve milliyet kavramları üzerinden veriyor. Dizideki her karakterle de dramaturjik olarak ayrı çatışması var. Bu da Leon’u canlandırmayı en keyifli ve canlı kılan yanı.