Naif beyaz

Alemin Kıralı’ ve ‘Milat’ dizisinin güzel oyuncusu Elvin Levinler, üzerine giydiği kıyafeti ayna karşısında başı dönene kadar deneyenlerden. Yetmedi, bir de yalnızsa eğer satış görevlisinin hatta yan kabinde kıyafet deneyen hemcinsinin bile fikrini almaktan çekinmiyor. Detaylar röportajımızda...

Stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Sade, rahat ve kesinlikle renkli.

En sevdiğiniz renk ve almaktan asla vazgeçmeyeceğiniz moda parçası hangisi?

İsmimin etkisinde mi kalıyorum bilmiyorum ama -Elvin, gökkuşağının yedi rengi demek- ben bütün renklere bayılıyorum. Hatta renkli olan her şey benim için 1-0 önde başlıyor. Bu yüzden de en sevdiğimi ayırt etmeye çalışırken diğerlerine haksızlık ediyormuşum gibi hissediyorum. Yine de önce maviyi sonra yeşili biraz kayırdığım doğrudur. Belki bu seçimi yaparken de en mutlu olduğum denizin mavisi ve doğanın yeşili etkisinde kalıyorumdur. Düz beyaz tişörtler, yüksek belli aşırı rahat jean şortlar ve renkli pantolonlar almaktan asla vazgeçemem.

Kesinlikle giymem dediğiniz parça var mı?

Bu hayatta büyük konuştuğum her şey başıma geldi. Ama gerçekten kendimi leopar desenli hiçbir şeyin içinde hayal edemiyorum. Hatta odamın, evimin, çantamın bir parçası olarak bile düşünemiyorum.

Eskiden giyip şimdi, “Bunu nasıl giymişim?” dediğiniz ne var?

Ben liseye giderken aşırı düşük belli pantolonlar vardı mesela; annem hep bacak boyumuzu kısa, belimizi kalın gösterdiğini söylerdi. Ama ergenlik mi yoksa moda mı diyelim, o zaman gözüme güzel gözüküyordu.

ALIŞVERİŞ İÇİN DOĞRU ADRES BEN DEĞİLİM

Kıyafeti denemeden alanlardan mısınız?

Yok, mutlaka deneyip aynanın karşısında başım dönene kadar sağdan soldan bakanlardan, tek başımaysam yandaki kabine ve satış görevlisine fikrini soranlardanım.

Alışveriş tutkunu musunuz?

Alışveriş için doğru adres ben değilim. Özel bir arayış veya hedef yoksa mağazalara hiç girip çıkmam daha iyi. Raflarda ve askılarda çok güzel şeyler oluyor, hakkını vermek lazım. Ama içeri girdiğimde deneyesim, denediğimde alasım geliyor; lakin daha dolabımda doya doya giyemediğim giysiler varken sürekli yenisini almak sonu gelmez bir çılgınlık.

Alışveriş merkezleri mi yoksa cadde mağazaları mı tercihiniz?

Mümkünse alışveriş merkezine hiç gitmeyeyim. Hava nasıl olursa olsun, o uğultu ve basıklık bana göre değil. Ancak tabii ki bahsettiğim gibi belli bir arayışım varsa, örneğin bir düğün elbisesi veya yazlık sandalet, hepsini bir arada bulmak açısından alışveriş merkezine gidip bakmak daha akıllıca.

Yeni sezonda kendinize neler aldınız?

Eskilerini verip yeni beyaz tişörtler ve kolyeler aldım. Bir de etnik kıyafetleri de sevdiğim için bir tane etnik desenli ceket ve yazlık hırka edindim.

Yazın vazgeçilmez kıyafeti sizce ne olmalı?

Seyahat ederken, görüşmeye giderken, denize inerken, dans ederken; jean şort-beyaz tişört...

Dikiş ilginizi çeker mi? El işine yatkınlığınız var mı?

Küçükken etamin işliyordum, annem de bana uzunlu kısalı rengarenk etekler dikiyordu. Fakat artık tekstil çok çeşitli ve uygun; kumaşı alıp ona ayrıca zaman ayırayım diyene kadar satın almak daha avantajlı. Yine de hiçbiri annemin diktiklerinin yerini tutmaz.

RENKLİ VE CANLI ŞEYLER BENİ MUTLU EDER

Pantolon mu yoksa etek insanı mısınız?

Günün gidişatına bağlı olarak değişkenlik gösterse de ben rahat olandan yanayım. Ağaca tırmanacağım, çimlere rahat rahat yayılacağım kıyafetleri tercih ederim ama etek giymeyi de çok severim! Hele ki yüksek belli, etrafımda 360 derece döndüğümde dalgalanan eteklerimi çok seviyorum.

Size ne tür kıyafet hediye alınmasından hoşlanırsınız?

Bana hediye alınan kıyafetleri düşünüyorum da hepsinden hoşlanırım zira hediye almayı da vermeyi de çok severim. Genelde renkli, canlı ve biraz da farklı şeyler beni mutlu eder.

Hollywood’da ‘Kırmızı Halı’da yürüyecek olsanız, nasıl bir kıyafet giymek isterdiniz?

Daha önce cevabını düşünmediğim bu soruyu okurken gözümde uçuş uçuş zarif bir elbise canlandı.