Mutsuzum
Serdar Ortaç aile özlemi çekiyor...
Serdar Ortaç, gnçtrkcll ile Yaza Veda turnesine başladı. Biz de şehir şehir dolaşan ünlü şarkıcıyı turnenin Kayseri durağında yakaladık, ayaküstü sohbet ettik. Görüşmenin en akılda kalıcı detayı, hiç kuşkusuz Ortaç’ın aile özlemiydi!
Yaza veda konserleri, sizin kaçıncı sponsorlu işiniz?
- Kariyerimde toplam 10-15 turne oldu. Bunlardan beşi büyük sponsorluydu... Daha önce Karadeniz’i, Almanya’yı, Hollanda’yı dolaştık.
Bu turne ne zamana kadar devam edecek?
- 2 Ekim’de, ıstanbul’daki final konseriyle kapanışı yapıyoruz.
Yorucu bir temponuz var... Sürekli konserler, turneler...
- Gücüm yettiğimce her yere gitmek istiyorum çünkü... Müzikte 16’ncı senem bitiyor. Yıl aşırı turneye çıkıyor, onun dışında konserleri aksatmıyorum. Senenin yarısını sahnede geçiriyorum diyebilirim.
“Hit şarkı üreticisi” gibi bir durumunuz var ya... Bu, “Her yaptığım şarkı hit olmalı” gibi bir baskı yaratmıyor mu üzerinizde?
- Tabii ki yaratıyor. Bir de, her yaptığınız iş başarılı olunca çok eleştiriliyor, fazla kıskanılıyorsunuz. Kıskanmak insanın doğasında var sonuçta, bunu engelleyemeyiz. Ben de Justin Timberlake’i ve Michael Jackson’ı kıskanıyorum mesela... Ama kıskançlığın dozu kaçmamalı... Birine özenerek ya da birini kıskanarak başarıya ulaşamaz insan... Allah herkesin ruhuna ayrı ayrı meziyetler vermiş. Bana da fazla şarkı yazabilme yeteneği verdi, bunu kullanıyorum.
“SENİ ÇÖPE ATACAĞIM” SÖZÜNDE LİRİZM ARADILAR
Bu durum yaratıcılığı baltalamaz mı?
Hiç durmadan şarkı üretmek yani? Bazen bu sebeple eleştiriliyorsunuz da...
- Eleştirilere tabii ki kulak asıyorum. Çok şarkı üretme, aslında çok fazla söz, çok fazla şiir, çok fazla kitap yazmak gibi... Bu durumda bir şarkıda kullandığın sözcüğü öteki şarkıda da kullanıyorsun ve kendini tekrar etme riski doğuyor. Eleştirilere gelince... ınsanlar şarkıların derinliklerine inemeyince, anlamını çözemeyince “Kafiye olsun, mecaz olsun Serdar Ortaç şarkılarına, yeter” deyip geçiyorlar. Ne yapayım...
Geçtiğimiz yıl Kuruçeşme Arena sahnesinde, vokalistiniz Merih Ermakastar “Abi çok komik şarkılar yazıyorsun bazen” demişti.
- Bu bizim ironimiz. Kendi aramızda şakalaşıyoruz. Mesela “Seni çöpe atacağım poşete yazık” cümlesinde edebi bir lirizm aradılar. şarkının bir şeyler anlatması gerekiyormuş. Ama anlamı çok basit ve doğrudan dinleyiciye ulaşıyor: “Seni o kadar sevmiyorum ki, seni çöpe atacağım poşete bile yazık olacağını düşünüyorum” diyorum. Aslına kısa ve net. Bunu da şarkının içinde bir Türkçe öğretmeni gibi kullanmıyorum. Eğlendirecek, zıplatacak şekilde kullanıyorum.
Sizi eleştirenler arasında en azından bir kez konserinize gelip göbek atanlar da var tabii...
- Kesinlikle... Riyakarlık, başkalarını kıskanmak, ulaşamadığına laf etmek... Bunlar bizi bugüne kadar yerimizde saydırttı. Gelişebilmek için bu huylarımızı yok etmemiz lazım. Bunun müzikle ne alakası var diye düşünebilirsin. Bu müzikle başlar, tıpla devam eder. Hepimizin iyi eğitilmesi lazım. Benim dahi iyi eğitim almam lazım.
Eğitiminizi tamamlamadınız mı?
- Hayır. Ben hayatı yaşayarak eğitiliyorum halen.
SERDAR ORTAÇ İÇİN KENDİMİ HELAK ETTİM
Sizinle yola çıkan birçok pop star sizin kadar kalıcı olamadı ya da adını çok duyuramadı. Neden? Sizin onlardan farkınız ne?
- Bazıları evliliği seçti, bazıları huzuru, bazıları mutlu ve sakin bir hayatı... Ben ise Serdar Ortaç için kendimi helak etmeyi seçtim. 40 yaşına geldim, hâlâ evlenemedim. Çok sevdim ama sevgiye vakit ayıramadım.
Neden sevgiye vakit ayıramayasınız ki?
- Serdar Ortaç’a vakit ayırmaktan... Serdar Ortaç’ın saçını kaşını düzeltmekten, Serdar’ın pijamasını ütüleyemedim! Onlar farklı yolu seçip mutluluğa erdiler, ben hâlâ başkalarını mutlu etmeye çalışıyorum. Bu da hoş bir şey değil.
Halinizden memnun değilsiniz, doğru mu anlıyorum?
- Evet, bu durum yüzünden kendimi son derece mutsuz hissediyorum.
Kariyer insanı olmanız iyi bir şey değil mi?
- Bugün Allah bana dese ki “Sana şimdiye kadar verdiğim her şeyi geri alıyorum, çoluğunu, çocuğunu ve karını veriyorum”, hiç düşünmem tüm kazandıklarımı gözden çıkarırım. şimdi çocuk yerine yeğen büyütüyorum.
HOVARDALIK DÖNEMİ BİTİNCE AHLAKLI KADIN ARANIYOR
Daha önce “Türk kadınları kendilerini çok ortaya atıyor” demiştiniz. Birini sevmek için öncelikle saygı duymanız gerektiğini söylüyordunuz...
- Benim annem de bir Türk kadını... Ve istisnalara değil genele bakarsanız, Türk kadınının yetiştiriliş tarzından gelen bir gururu, ahlakı var. Bazen hovarda erkekler gurur ve ahlak istemeyebilir. Ama hovardalık bitip de yaş kemale erdiğinde, bu kez ahlak ve gurur aramaya başlarlar. Dönüp dolaşıp geleceğimiz yer yine kendi milletimiz ve ırkımızın kadınıdır. Neyse ki bazı şeyleri önceden yaşıyoruz da sonradan kadınımıza ahlaksızlık yapmıyoruz.
“Dönüp dolaşıp gelinecek yer, kendi milletimizin kadınları” diyorsunuz ama yanınızda hep yabancı kadınlar görüyoruz.
- Bugün çocuğumun annesi olacak ve seveceğim kadını karşıma çıkarsa Allah, bir an bile düşünmem. Hemen karar verir ve evlenirim. Onun gelmesini bekliyorum halen. Gelir inşallah...