Moda tasarımcılığı bazen terzilik bazen sanat...

İstanbul Bilgi Üniversitesi, moda hayatına Jean Paul Gaultier, Viktor Horsting gibi efsane modacıların yanında atılan İtalyan moda tasarımcısı Francesca Liberatore’yi ağırladı. Moda Tasarımı Bölümü ve Nuove Accademia di Belle Art (NABA) işbirliğindeki workshop uygulamasında deneyimlerini aktaran modacı, 2009 yılında ilk koleksiyonunu Milano Moda Haftası’nda sunmuş. İki yıl önce İstanbul Moda Haftası’nda da koleksiyonunu sergileyen Liberatore, İstanbul’daki sokak modasını da ilham verici buluyor.

Öncelikle nasıl bir workshop yapıyorsunuz burada? Hedefi nedir?

Bir moda tasarımcısı olarak, deneyimlerimi modaya hevesli, modaya meraklı insanlarla, özellikle bu işin eğitimini alan insanlarla paylaşmak benim için önemli. Benim verdiğim kurs özellikle son dokunuşlara, hayat kurtarıcı detaylara odaklı. Tabii ki ilk adımdan itibaren tasarım, bunun marketing’i nasıl bir yol izler, bununla ilgili deneyimlerimi paylaşıyorum.

İlk yıllarınızda Jean Paul Gaultier’nın yanında çalışmışsınız. Nasıl bir deneyimdi?

Jean Paul Gaultier’le de Viktor Horsting ile de çalışma konusu benim için çok farklı şeyler değildi. İkisi de çok çok büyük ustalar moda tarihinde. Gerçekten genç nesillere aktarılması gereken, çok ciddi bir mirasları, bakış açıları ve modaya katkıları var. İkisi de bakış açımı geliştirmeme çok yardım etti ve ondan sonra her şey farklılaştı.

Tabii ki moda haftalarında sık sık boy gösteriyorsunuz. Ama kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Tasarımlarımın back ground’una detaylı desenler yerleştirmeyi seviyorum. Deseni baz alıp onu geliştirmeye, değiştirmeye çalışıyorum. Desenlerle çok oynuyorum anlayacağınız. Tasarımlarımı yaparken tabii ki her tasarımcı gibi titizlikle kullanıyorum.

Teknik olarak tasarımları hayata geçirirken de tamamen detaycı bir yapı kuruyorum. Bu işte bazen terzilik yapıyorsunuz bazen sanatçılık. Kesimi ve kumaşı iyi bütünlemek gerekiyor.

İlhamınızı nereden alıyorsunuz tasarım yaparken?

Bu her bir koleksiyonda değişiyor. Her seferinde bana enteresan gelen ilgi çekici bir şeyler bulmaya çalışıyorum. Her seferinde amacımı, çıktığım noktayı değiştirmeye çalışıyorum. Tasarım aşamasına geçmeden önceki periyoda bana ilham verecek sanatsal etkinliklere katılıyorum. Bol bol sergi geziyorum. Hayal gücümü besleyen şey geçmişime göre ilgimi belirlemek. Etrafımdaki realiteye her zaman açık olmak ama hayal gücümü de kullanmak benim ilhamım.

‘Türk modası yenilikçi ve rekabetçi’

İstanbul Fashion Week’te koleksiyonunuzu sergilediniz. Burasıyla ilgili düşünceniz ne?

Burası bizim için her zaman ilginç ve ilham verici bir ülke oluyor. Türkiye çok kültürlü bir ülke ve keşfedecek çok detay var. Öğrenciler ne kadar kendi geleneksel köklerinden de gelseler de kendi modern çizgilerini buluyorlar. Her geçen gün daha çok Türkiye kökenli marka duyuyoruz. Hem yenilikçi hem de rekabetçi bir Türk modası var karşımızda giderek.

Türkiye’den ya da Türkiye kökenli modacılar arasından favoriniz var mı?

Spesifik isimler bilmiyorum. Ama İngiltere’de yaşayan Erdem Moralıoğlu’nun çizgisini çok beğeniyorum ve takip ediyorum. Ödüllü bir modacı da zaten.

‘İstanbul sokaklarında farklı kombinler var’

İstanbul Fashion Week hakkında ne düşünüyorsunuz? Bazı tasarımcılar tarafından çok eleştir de alıyor...

Elbette İstanbul Fashion Week daha yeni ve büyüyen bir moda haftası. Paris, NY, Milano köklü, oturmuş moda haftaları. Paris en beğendiğim. NY uluslararası bir moda etkinliği. Müzikten, podyuma çıkan yıldızlara kadar her şey göz alıcı.

Türkiye’de sokaktaki giyim hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biraz daha dışarı çıkıp gezmem gerekiyor kesin bir şeyler söyleyebilmem için. Ama öğrencilerime göre İstanbul’daki sokak modası ilham verici ve farklı.

Birçok tarzın kombinini ya da tek başına farklı tarzlar görebiliyorsunuz. Ayrıca burada çok kültürlülüğü iyi kullanmak bir avantaj olabilir.

‘Tasarım tekniğini kendi tarzıyla anlattı’

Fulya Alan/Stilist

Francesca Liberatore’nin 12 Mart’ta Bilgi Üniversitesi’nde verdiği workshop’a katılma fırsatım oldu. Tasarımcının NABA, Roma Güzel Sanatlar Akademisi gibi okullardan gelen akademik dili kullanımı ve üslubu oldukça etkileyiciydi. Tasarımdaki her türlü teknik aşamayı, marketing kısmını da gözden kaçırmadan sunması konunun tasarım, yaratıcılık, teknik ve yeni fikirler dışındaki oldukça büyük bir payı olan marketing süreci içinde fikir edinmemi sağladı. Workshop’u geçtiğimiz haftalarda Milano Mercedez Benz Fashion Week kapsamında sunduğu koleksiyonunun podyum videosu ile bitirdi.