Milano Moda Haftası’nın en iyileri

Geçtiğimiz hafta sona eren Milano Moda Haftası defileleri 2017/2018 sonbahar kış koleksiyonlarında Milano kadınının daha resmi ve feminen kıyafetler ile geri döneceğini açıkladı ve 89. Oscar ödülleri töreninde kırmızı halıda da görülen eğilimi teyit etti. Koleksiyonlarda püsküller ve boncuklar zarif çizgiler ile buluşurken, sezonların moda pistlerinde bulanıklaşması devam ettiği için koyu tonlar, buz mavisi, turkuaz ve yeşil renk patlamaları ile tamamlandı. Gelin beraber Milano Moda Haftası’nın en iyi koleksiyonlarına kısa bir yolculuğa çıkalım.

PRADA

Miuccia Prada ilk kez siyaset ve modern toplumda kadının rolü hakkında açık konuşuyor ve kıyafetlerini kullanarak kendine özgü bir tarz ile bunu dile getiriyor. Miuccia Prada siyaset yapmak istemediğinin altını çiziyor fakat bu koleksiyonu ile bugünkü kadınların ve feminizmin koşullarını, 1968 yılından günümüze kadar yansıtıyor. Prada bizi genç kadınlar için kurgusal bir yatılı okul şeklinde dizayn edilmiş defile alanı ile karşıladı. Çiçekli yatak örtüleri, taklit kürk yastıklar ve pembe lambalar içeren yataklar ile geçtiğimiz yıllardaki divaların posterleri ile kaplanmış defile alanında, el örgüsü atkılar, patchwork deri ve yılan derisi montlar, kristal taşlar ile kaplı ayakkabılar ve tüylü detaylar ile 60’lı yılların sonu ile 70’li yılların başına bir yolculuk yapıyoruz. Siyah ve kahverengi gibi koyu tonlara turuncu, pembe, yeşil ve kırmızının eşlik ettiği koleksiyonda, Prada bir ilke daha imza atarak uzun feminen elbiseler ile karşımıza çıkıyor.

FENDI

Karl Lagerfeld 18. yüzyıl Viyana tahta gravürleri ve İtalyan sanat kitaplarından ilham alan geometrik desenler ile Fendi için yeni bir masal yazıyor. İpek gömlekler kalem eteklerin üzerine giyilirken, zarif kürk katlarını işçilik cetveline dönüştüren geometrik desenler, maskülen pantalonlarla buluşuyor. Desenler, markalama ve baskılar ustaca ele alınan temalardı. Fendi’nin kuruluş yılı olan 1925, kemerlere ve manşetlere dokunan Roma rakamlarında görüldü. “Mühürleme mumu kırmızısı” olarak adlandırılan şık diz üstü çizmeler koleksiyonun bir diğer dikkat çeken parçaları oldu. Fendi logosu, hem orijinal birbirine geçen çift F formuyla hem de yeni tek F versiyonu ile karşımıza çıktı.

MISSONI

Angela Missoni bu koleksiyonu, güç ve kadınsılıkla eş anlamlı olan Monte Rosa’ya ithaf ediyor. Aslında yirmi yılı aşkın süredir bu dağ İtalyan tasarımcının ilham kaynağı oldu. Milano Moda Haftası’ndaki diğer tasarımcılar gibi, Missoni de günümüz kadınlarının bugünkü durumuna bakıyor; güçlü ama düşünceli, özgürleşmiş ama savaşçı, hakları ve çevre içi savaşan bir kadın. Bu nedenle, Missoni’nin mükemmel işçiliğini gözler önüne seren koleksiyonda etkileşimler ve tezatlar birlikte yer alıyor; ince süslü motifler uzun örgü hırkalar üzerinde yer alırken, şeritli orta boy çapraz etekler kürk etoller ile birlikte kullanılıyor. Bir kadın tarafından bir başka kadın için tasarlanmış çok yönlü ve açık siyasi mesaj içeren bir koleksiyonun anlatmak istediği; azınlık hakları için mücadele etmek! Defilenin büyük finalinde Patti Smith’in People Have The Power şarkısı eşliğinde Angela Missoni, izleyicileri eşit haklar tanınmayan azınlıklara karşı Missoni ailesi ile beraber sanal bir yürüyüşe davet etti. Tebrikler Angela Missoni.

MAX MARA

Max Mara bu koleksiyonunda, minimalist tasarımın en derin özünü enkarne ederek kadın gardırobunun klasiklerinde yeniden yorumluyor. Max Mara’nın Sonbahar-Kış 2017-18 koleksiyonu sadece güzel kıyafetlerden oluşan bir vitrin değil, İtalyan markasının 65 yıllık estetik deneyiminin doruk noktası. Usta terzi elinden çıkmış takımlar ve rahat-şık kavramına cevap veren kaşmir kazaklarla bir araya gelen baggy pantalonlar... Bir kez daha tarz sahibi olmayı ve İtalyan yaratıcılığını kutlayan görünüşte basit bir lüks. Modanın kadın adına siyasi bildirilerin iletilmesi için uygun bir medya olma özelliğini sorgulayan herkes, Halima Aden’in Max Mara defilesindeki yürüyüşünü görmeliydi.

Sonbahar-Kış aksesuar trendleri

- Lüks spor ayakkabı kavramının yaratıcısı HOGAN, Sonbahar-Kış 2017/2018 koleksiyonunu Milano Moda Haftası kapsamında sundu. Doğadaki renklerden ilham alan marka, yenilenen H logo yerleşimi ve elegan şehir stilini outdoor etkisi ile buluşturan bağcıklar ile rahatlık ve şıklığından ödün vermeyen şehirli kadının tercihi olmaya devam ediyor.

- Jimmy Choo Milano Moda Haftası kapsamında sunumunu yaptı ve kurulum oldukça akıllıcaydı, alan bir evin bölümlerine ayrıldı. Kütüphane, oturma odası, yemek odası ve banyo. Markanın yaratıcısı Sandra Choi ayakkabı markasının tutkunları için bir haneye dönüştüğünün farkında. 90’lı yıllardan ilham alan koleksiyonda kadın ve erkeğin yan yana durduğunu vurgulayan parçalar ön plandaydı.

- Kış 2017-2018 koleksiyonu için Sergio Rossi yeni bir hikaye yazıyor. Sezonların moda pistlerinde bulanıklaşmasına örnek verilebilecek bir koleksiyon. Markanın sembolü haline gelen sabot model terliklerin yanı sıra; botlar, diz üstü çizmeler ve moccasins’ler koleksiyonda yerlerini alıyor.