Gazete Vatan Logo
MagazinMetal müziğin en sert adamları!

Metal müziğin en sert adamları!

Şehrin en kendine has ve en sert festivaline sayılı günler kaldı. 29-30-31 Ağustos tarihlerinde Küçükçiftlik Park’ta gerçekleşecek 100% Metal Fest: Headbangers’ Weekend kapsamında sahne alacak isimler ile konuştuk.

Therion-Christofer Johnsson

“7 YAŞINDAKİ OĞLUM BİZİ DİNLİYOR”

Kendi grubunu gençlere tanıtmak istesen Therion hakkında neler söylersin?

Aslında grubu kurmaya karar verdiğimde henüz 15 yaşında ve metal müzik kafasında bir gençtim. Daha o zamanlarda bile müzik konusunda gayet açık fikirliydim. O zamanki kendime Terán’ın bugün nasıl müzik yaptığını anlatsam oldukça bu durumu büyük bir coşkuyla karşılayacağına eminim.

Therion’daki kariyerinin en önemli dönüm noktası nedir?

Birçok unutulmaz an söyleyebilirim ama sanırım telefonumdaki mesaj kutusunda Markus Steiger’ın mesajını bulduğum an diyebiliriz. Kendisi şimdiki plak şirketimiz Nuclear Blast’ın patronu. ‘Theli’ isimli albümümüzün satışlarının gayet iyi gittiğini söylüyordu mesajda. O anda dünyanın en mutlu adamlarından biri olmuştum. O albüme her şeyimizi koymuştuk ve daha öncesinde dört tane başarısız albümümüz vardı. Ya tamam ya da devam noktasındaydık. Artık ya kazanacaktık ya da yok olacaktık.

Çocuk sahibi olunca metal müziğine bakışında bir değişiklik oldu mu?

Haberin Devamı

7 yaşında bir oğlum var. Therion’u çok seviyor. Ama daha çok aslında benim yan projem olan Luciferian Light Orchestra’yı daha çok tercih ediyor. Sanırım 70’lerin sound’unu daha çok sevdiği için. Ayrıca AC/DC, eski Jethro Tull ve Opeth’i seviyor.

İstanbul diyince aklına ilk olarak gelen nedir?

Boğaz...

Bu festivalde dinlemek istediğin bir grup var mı?

Birçok grup sayabilirim ama en çok sevindiğim Carcass olabilir. 1992’den bu yana onları canlı olarak izlememiştim.

Moonspell-Fernando Ribeiro

‘SON ALBÜMÜN HİSSİYATI ÇOK YÜKSEK’

Sizce, gençlik haliniz sizin müziğinizi sever miydi?

İster inanın ister inanmayın, insanları ikna etme konusunda iyi değilimdir. Müziğimizi ve grubumuzu, kendi kendilerine keşfetmelerini tercih ederim. Gençliğimde, Portekizli yerel gruplara merak sarmıştım. Fakat hep kısa ömürlü olmuşlardır. Onları tembel ve mesafeli, taçsız rock yıldızları olarak görürdüm. Bu yüzden, kendi gençliğime, farklı olmak için aptalca şeyler yapan bu gruplardan bahsedebilirim. Belki bu işe yarar.

Haberin Devamı

Kişisel olarak Moonspell’deki en önemli hatıranız nedir?

Walkman’imde ‘Wolfheart’ kasetini dinlediğim an… İnsanlar şu an ‘walkman’in ne olduğunu biliyor mu emin değilim. Ama google’dan bakabilirler. (gülüyor) İlk kez gerçek bir grup sound’u yakaladığımızı düşündüğüm andır; ve ondan sonra gürültü değil, müzik yapmaya başladık. Son albümümüz ‘Extinct’te de beni çok mutlu eden hissiyatlar var. Onu da ilk dizüstü bilgisayarımda dinlemiştim…

İstanbul ile ilgili aklınıza gelen ilk anektodlar nelerdir?

Ayasofya. Toleransın mabedi. Bazen sadece bir manzara olarak görülüyor; ama benim için İstanbul dendiğinde, tüm insanların eşit olduğunu gösteren bir sembol.

Bir film yönetmenisin ve birinin hayatını filme çekeceksin. Kim olurdu?

Portekiz denizcileriyle ilgili onlarda TV dizisi çekebilirim. Viking’ler, Elve, Dwarves, Dragons ile ilgili yapımlar var. Ama şu ana kadar hiç kimse Portekiz’in dünyayı nasıl birleştirdiğine dair bir şey yapmadı. Biz her zaman resmin dışında bırakıldık. Belki bu bizim hatamız. Kendimizi politikacıların ve para babalarının ellerine bıraktık. Her seferinde şikayet ettik. Gerçek Portekizlileri hatırlamamız lazım; Vasco da Gama’yı mesela...

Haberin Devamı

H’W 2015 kadrosunda en sevdiğiniz grup hangisi?

Rotting Christ, Katatonia ve Kreator.