Metal etkisi
Oflaz Medya Grup Başkan Yardımcısı Esra Oflaz Güvenkaya ve Güneykaya Şirketler Grup Başkanı Ziya Güvenkaya çiftinin kızları Almila ile yaşadıkları rezidans, iddialı dekorasyonu kadar sahip olduğu sanat eserleri ile dikkat çekiyor. Metalin ön plana çıktığı daireye, mimar Eren Yorulmazer ışıltılı bir imza atmış
Esra Oflaz Güvenkaya, ailesinden işi devralan 23 yıllık bir televizyoncu. Türkiye’de birçok tematik yabancı kanalın lisans haklarının yanı sıra kanalı için seçtiği yabancı diziler, filmler ve programlar ile adından söz ettirmiş başarılı bir girişimci, yayıncı ve iş kadını o. Aynı zamanda da kendini mistik olarak tanımlıyor çünkü spiritüel tarafı hayatının her kısmında yer alıyormuş. Eşi Ziya Güvenkaya da iş makinaları ve otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Güneykaya Şirketler Grubu’nu yıllardır başarıyla yönetiyor. Çift, şehrin merkezinde onlara yoğun iş tempolarını unutturacak modern tarzın hakim olduğu bir rezidansta yaşamak istemiş. Panoramik İstanbul manzarasına hakim daireye dört yıl önce taşınmışlar. “Ben burayı ilk önce bir alt kattaki daireyi görerek beğenmiştim. Manzarası kadar oval formu da çok hoşuma gitmişti,” diye anlatmaya başlıyor Esra Güvenkaya salonunda rahat gözüken kanepesinde otururken.
360 derece şehir manzarası
Daha önce Kuruçeşme Naciye Sultan Korusu’nda 3 katlı villada oturuyorlarmış. İki evin tarzı, birbirine tamamen zıt konseptteymiş. “Hem konum hem tarz olarak... Buranın boydan boya cam olması ve şehri 360 derece 26. kattan 24 saat izleme imkanı sunması güzel,” diye neşeyle anlatmayı sürdürüyor Güvenkaya. Ayrıca dekorasyon olarak buranın kendisini daha doğru yansıtan bir ev olduğunun altını çiziyor. “Birlikte çalıştığımız mimarımız Eren Yorulmazer’in hakkını vermeliyim. Hayalimdeki evi bana yapmayı başardı,” diye ona övgülerini de sunuyor hemen. Evin planı çekirdek aile yaşantılarına göre baştan sona değişmiş. Manzaraya göre daire yeniden planlanmış. 560 m2’lik ferah ve aydınlık eve geniş bir antreden giriliyor. Buradan farklı tarzda dekore edilmiş iki salon ve mutfağa geçiş sağlanmış. İçinde banyosu bulunan dört yatak odası ve bir misafir tuvaleti yine antreye açılıyor. Çalışma odası olarak değerlendirilen galeri katı, televizyon odasının üst katında yer almış.
Evin tamamlanması bir yıl sürmüş. Feng Shui’ye ilgi duyduğunu ve bunu evinin dekorasyonuna yansıttığını belirten ev sahibesi, dairesinde özellikle kendi elementi olan metal görmek istemiş. “Metal kadınıyım ben. Buranın metal ışıltısı yayan, sanat objeleri ile öne çıkan, yalın, şık aynı zamanda modern bir ev olmasını istedim hep,” diyor. Granit zeminin aralarında gümüş ışıltısı veren mozaikler dikkat çekiyor. Eve özel tasarlanan parlak bej ve lake ağırlıklı Yorulmazer imzalı mobilyalara, en sevdiği mor ve yeşil tonlarında obje ve aksesuarlar güzel eşlik etmiş. Özellikle de çok sevdiği malakit taş sehpası bunlardan biri... Salonda ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu, Komet, Bubi, Mithat Şen, Ahmet Güneştekin, Yaşam Şaşmazer, Jahon Tahon ve Richard MacDonald’ın eserleri göze çarpıyor. Birde lalique cam objeleri var. “Özellikle kaplansız olmaz,” diyor Güvenkaya. Kaplan figürünün kendini koruduğuna inanıyor. Bu yüzden evinde ve üzerinde mutlaka kaplan figürü taşıyor.
Evin genel dekorasyonunda bütünlük olması onun için öncelikli. Çok sevdiği malakit taşını aynı zamanda paravan işlevi gören salonundaki metal-ayna kaplamaya da uygulatmış Güvenkaya. Bunun içine televizyon ve müzik sistemi gizlenmiş. Her detayında rahatlık ve estetiğin ön planda tutulduğu bu şık dairede, yalnızken en çok vakti salonda geçirdiğini söylüyor. Kızı ve eşi evdeyse televizyon odasındalar genelde. Güne erken başlayanlardan olduğunu belirten Güvenkaya’nın ilk işi klasik müziğini açmak sabahları. Akşamları eve geldiğinde acid jazz ve latin jazz dinlemeyi seviyormuş. Sabahları limonlu taze çekilmiş keten tohumlu su, akşamları yatmadan mutlaka elma sirkeli su içiyormuş. “Çok faydasını gördüm cildimde, siz de deneyin,” diyor. Üniversiteden sonra yoğun bir çalışma hayatı olduğunu anlatan Güvenkaya kızı ve ailesi ile daha fazla vakit geçirmek için radikal kararlar almış. Çalışma hayatının yaşamına kattığı dinamiği sevdiğini ama artık ailesiyle daha çok bir arada olma özlemi duyduğunu itiraf ediyor. “Yeni yerler keşfetmek ve oralarda biraz daha fazla vakit geçirmek olabilir,” diyor gözleri parlayarak. Çekim için bir tam günü evde geçiriyor olması, onun gibi bir işkoliğe göre yeterince sıra dışı bir durum olduğunu da belirtiyor gülerek.
