Maslak’ta bir tiyatro mabedi

Massk Sahne’nin açılması, ülkemizin tam da en zor günlerinde hepimize umut verdi. Sizin bu konuda fikirleriniz neler?

“Sanat” ve sizin kullandığınız anlamda “kültür” tarihsel süreçte zaman zaman zayıflar ve zaman zaman da parlar. Bu ileri geri salınım durmadan devam eden bir döngüdür. İnsanlık, sanat ve kültürün devamlı parlayacağı bir toplumsal yapıyı henüz kuramadı ne yazık ki. Ama tümden söndürmeye de kimsenin gücü yetmedi. Ancak unutmamalıyız ki, bu ileri geri salınımların süreleri bir insanın ömründen çok daha uzun zaman dilimlerini kapsar. Tüm yaşamımız bir gerileme ya da bir parlama sürecine denk gelebilir. Ama bu mutlak bir durum değildir. Sanat ve kültürün ışığının hep artacağını öne sürmek kadar sönüp yok olacağını iddia etmekte de yaşam pratiğimizle uyuşmamaktadır. MasskSAHNE’nin ışığının bu süreçte ne işe yarayacağını hep birlikte göreceğiz. Ama dileriz ki ışığı hep artar. Biz buna gayret edeceğiz.

Nitelikli oyunları buluşturuyoruz

Sanatın iyileştirici gücü olduğunu düşünürsek, sahne ışıkları hiç sönmemeli mi?

Tabii ki sönmemeli. Ama hastalığın ne olduğunu neyi iyileştirdiğini de söylemeniz gerekirdi. İyileştirme derken de küçük bir düzelme olarak algılıyorum. İyileşme diye adlandırdığınız şeye doğru atılan küçük bir adım. Eğer hastalık eleştirel akıl eksikliği ise evet! Eğer hastalık öznel özgürlük eksikliği ise evet! Eğer hastalık toplumsal baskı ise evet! Eğer hastalık hoşgörüsüzlükse evet! Bunlarda küçük başarılar sağlayabilir. Ama hasta olan toplumsa işimiz çok zordur. Böyle bir iyileştirme görevini tiyatro kaldıramaz. Denendi ama hep hüsranla bitti sonu. Tiyatronun estetik bir hazzın aracı olduğunu da unutmamak gerekir.

Oyun takvimini belirlerken kriterleriniz nelerdir? Mottonuz ne olacak?

Bence “motto” tiyatro için dar bir kavramdır. Bu bağlamda herhangi bir mottom yok. Ama kriterlerim var tabii. Kabaca şöyle sıralayabiliriz; İstanbul merkezindeki nitelikli tiyatrolarla Maslak’da yaşayanları buluşturmak. Bu seçimlerde oyunun neyle ilgili olduğundan çok, ilgili olduğu şeyi nasıl söylediğini dikkate almak yani tiyatro niteliğini ön plana çıkarmak. Gerek evrensel gerekse yerel gerçekliklerle ilişki kurmamızı sağlayan oyunlara yönelmek. Dogma’nın savunucusu olan eleştirel akıldan uzak oyunları seçmemek. Bunlara başlıca kriterlerimiz desek yanlış olmaz sanırım.

Biraz önümüzdeki günlerde sergilenecek oyunlardan bahseder misiniz?

Ocak ayında mümkün olduğunca yukardaki kriterler doğrultusunda bir seçim yapmaya çalıştık. Şöyle bir programımız var: Aysa’dan Basit Bir Ev Kazası, B Planı’ndan Kabileler, Siyah Beyaz ve Renkli Tiyatro’dan Tesir , Talimhane Tiyatrosu’ndan Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Şimdi İyi, Duru Tiyatro’dan İki Bekar, Moda Sahne’sinden Bira Fabrikası, Uygur Çocuk Tiyatrosu’ndan Mıknatıs Çocuk ve Çocuk Ülkesi, Tiyatro Yeniden’den Kırmızı Başlıklı Kaz ve Alaadinin Sihirli Lambası seyirciyle buluşacak...

Ayırt edici bir üslubumuz olacak

Çok sayıda alternatif oyun toplulukları ve mekanlar duyuyoruz, siz bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok iyi olarak değerlendiriyorum. Belki kimileri pıtrak gibi çoğalan bu tiyatroları gerek nitelik gerekse nicelik bağlamında eleştireceklerdir. Ben de eleştiriyorum. Ama bu bir öğrenme, farklı olanı bulma sürecidir. Dünya tiyatrosuna yön veren atılımlar hep böylesi yürekli, kendi küçük kalbi büyük atılımlardan gelmiştir. Ayrıca unutulmamalı ki, zaman olağanüstü bir elektir. Nitelikli, farklı, yeni ve değişen ancak onun yüzeyinde kalabilir. Hepimiz başaramayabiliriz ama gayret etmekten vazgeçmemeliyiz.

2017 sezonu için planlarınız neler? Massk SAHNE olarak projeleriniz nedir?

2017 sezonu için en önemli yönelimimiz, kendi oyunlarımızı yapmak ve zaman içerisinde Massk SAHNE’ye ayırt edici bir üslup kazandırabilmek. Ancak öncelikle ortak projelerle başlayacağız. Bunu bir öğrenme süreci olarak değerlendiriyoruz. Yavaş yavaş Massk SAHNE’ye ayakta durmasını, yürümesini ve koşmasını öğretmeyi umuyoruz.