Küçük bir kano ile 1.5 yılda tüm Akdeniz’i dinlediler

143 yıldır öğrencilerine aynı motivasyonla doğa bilimlerini öğreten Saint-Joseph Lisesi, Mare Nostrum projesini destekleyerek, Türkiye’de bir ilke imza attı.

Temmuz 2013’te Cebelitarık Boğazı’ndan yola çıkan Louis Wilmotte ve Douglas Couet bu serüven dolu yolculuk için inşa edilen küçücük bir kano üzerinde Akdeniz’i aştılar. Geçtikleri her bölgeden su ve yosun örnekleri toplayan genç ekip Akdeniz’deki canlıların yaşamını kayıt altına aldı. Bu iki cesur araştırmacının arkasında, destekçi kurumlarla ilişkilerini ve sosyal medyadaki görünürlüklerini yöneten yetkin genç bir ekip de vardı. İşte bu 1,5 yıllık süreçte GaÎlle Toullec, François-Elie Paute, Astrid Wilmotte, Louis ve Douglas’ın karadaki sağ kolu oldular. Dünyadaki en zengin denizlerden biri olan Akdeniz’le ilgili ilginç bir gerçek ise içinde birçok balina türünün yaşadığı gerçeği. Latince Cetacea, Balinalar takımının oluşturduğu bu canlıları özel bir hidrofon ile (deniz altı mikrofonu) dinleyen ekip, aylar boyunca bu dev canlıların alışkanlıklarını ve davranışlarını izledi.

Katil yosun Ostreopsis’in peşinde

10 yılı aşkın bir süredir, Akdeniz’de ilkbahar ve yaz dönemlerinde bir anda çoğalan ve denize yüksek miktarda toksin bırakmasından ötürü ´ katil yosun ª olarak adlandırılan Ostreopsis’iVillefranche-Sur-Mer okyanus araştırmaları merkezi ve MÈdios programıyla ortak olarak inceleyen ekip, her gün düzenli olarak topladığı yosun örnekleriyle bu toksik deniz bitkisinin neden çoğaldığı sorusuna cevap aradı.

Deniz altında bile kimse birbirini duymuyor

Boğaz’daki trafiğin yansıması suyun altında havada veya karada yayıldığından 4 kat daha hızlı yayılıyor. Bu da şu demek ; deniz kenarlarında artan yapılaşmanın ve sanayileşmenin sonucunda ortaya çıkan gürültü su altı canlılarını 4 kat daha fazla etkileniyor. Su altı ekosistemi bu süreğen yoğun ses karşısında geri dönüşü olmayan zararlara uğruyor.