Köpeklerime annelik yaparak acımı unutmaya çalışıyorum
Üç kez bebeğini kaybeden Seren Serengil, yaşadıklarını VATAN 'a anlattı
11.05.2009 - 17:25 | | İpek YAYLAZ / VATAN ÖZEL HABER
Üç kez bebeğini kaybeden Seren Serengil, yaşadıklarını anlattı: Musa bana sürekli köpek alıyor. Bebeğimi kaybettiğim günden bu yana 11 köpeğim oldu. Köpeklerimin sayısı artıyor ama evlat acım hiç azalmıyor...
Kan pıhtılaşması yüzünden anne olma hayali her seferinde yarım kalan Seren Serengil tedavi için gittiği Londra’dan döndü. 3 hafta sonra hastaneden anne olup olmayacağına dair sonuçları alacağını söyleyen Serengil, umudunu yitirmediğini söylüyor. İşte Serengil’in VATAN’a yaptığı özel açıklamalar:
* Kendime oyuncak bir bebek aldım. Adını Stephanie koydum. Kundakta bir bebek... Stephanie diye hep ona bakıyorum, sarılıyorum, öpüyorum. Musa’ya da söyledim her sabah öpeceğim bu bebeği sakın bana bir şey söyleme dedim. Ve her sabah öpüyorum onu. Herkese ilginç gelebilir ama bu çok psikolojik bir şey. Oyuncak bebekle uğraşmak köpeklere bakmak beni psikolojik olarak tedavi ediyor.
* Doktorların dediğine göre hiçbir zaman 9 aylık hamile olamayacakmışım. Bu gerçekten çok acı bir şey. Çok garip bir durum yani anne olup olamayacağım bile belli değil. Yarım bir anne oldum. 6 aylık bir hamilelik ve 4 günlük bir annelik yaşadım. O 4 günde bile yaşadığım duyguları anlatamam. ’Kızım’ dedim ona canımın bir parçasıydı çünkü aşkımın meyvesiydi. Bu, tarif edilmesi çok güç bir duygu. 9 aylık hamileliğimde bu duyguyu yaşayamamıştım. Çocuk karnımda ölmüştü. Bu seferki duygu bambaşkaydı çünkü gördüm onu hissettim, kokladım bu bambaşka bir şey. Düşünüyorum da 1 ay sonra yani Haziran’da bebeğim dünyaya gelecekti ve ben anne olacaktım ama nasip olmadı. Haziran’ın gelmesini hiç istemiyorum.
* Kendi çocuğum olmadan evlat edinmem. Kendi çocuğum olduktan sonra belki olabilir. Musa’yla bana ait bir çocuk olduktan sonra anca o zaman evlatlık düşünebilirim. Bebeğimi kaybettiğim günden bu yana eve sürekli yeni köpek alıyoruz. 11 tane köpeğim oldu. Annelik sevgimi köpeklerime veriyorum kafamı onlarla dağıtıyorum. Bebeğimi kaybettiğimden beri daha da çok sarıldım onlara. Köpeklerimin sayısı artıyor ama içimdeki evlat acısı hiç azalmıyor. 10 gün öncesine kadar sürekli uyutuluyordum, antidepresan ilaçlar kullanıyordum. O günler dayanılması zor günlerdi hala da içim acıyor.
* Bebeğimin bir tanesi Yunanistan’da gömülü. Doğmamış çocukları gömdükleri yer var oraya gömdüler. Stephane’nın mezarlığı ise burada İstanbul’da. Ama nerede olduğunu bilmiyorum çünkü annemler bana söylemiyorlar, oraya gidip krize girmeyeyim, sürekli gitmeyeyim diye. Babam öldüğü zaman devamlı gidip yaramı kanatıyordum. Geçenlerde anne “Stephane’nın mezarlığı nerede” diye sordum ama söylemedi.
* Londra’da kan tespitlerim yapıldı. Şu anda yüksek riskli bir durumdayım. Yine de son bir kez daha anne olmayı deneyeceğim. Ama bu son olacak. Bu denemeyi de 1 yıl sonra düşünüyorum. Anneler hamileliklerinin ve çocuklarının kıymetlerini bilsinler. Hayattaki en büyük hediye budur.
Haberin Devamı