Komedi oynamak dramadan daha zor
‘Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu’ sinema filminde rol alan başarılı oyuncu Orçun Kaptan dobra açıklamalar yaptı...
Orçun Bey ‘Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu’ var mı sizce, böyle bir bilimsel araştırma yapılmış...
Tabii ki var. Bence 10 yolu değil 30 yolu var! Biz sadece 10 tanesini arasından seçerek anlatmaya çalıştık. Bence güzel ve komik bir film oldu.
Kimler rol alıyor filmde?
Atılgan Gümüş, Tuğçe Sarıkaya, Serhat Özcan, Asuman Dabak, Recep Aktuğ, Zeynep Dizdar, Kemal Erek gibi ünlü isimler ve ben varım.
Nasıl bir rolü canlandırıyor sunuz?
Komik bir rol. Ben evlenmeye çalışan, evlendikten sonra da evlilik masrafından kaçan, sonrasında da sevgilisini unutmaya çalışan bir karakteri oynuyorum. Evlenmek üzereyken nikah masasından kaçan ve sonrasında pişman olup geri dönmeye çalışan Atılgan Gümüş’ün en yakın arkadaşıyım. Eski sevgiliyi unutmanın en zor yollarından bir tanesi kazanmaktır. Kazanmaya çalışan arkadaşın arkadaşı rolündeyim. Tahmin edeceğiniz gibi konudan da dolayı çok eğlenceli bir set oldu. Fragman 1 milyon 900 bin adet tıklanmıştı en son, insanlar bu durumu merak ediyor.
Tuğçe Sarıkaya ile çalışmak nasıl?
Tuğçe benim bugüne kadar set ortamında gördüğüm çalışması en keyifli, bir o kadar da disiplinli, hoşgörülü bir oyuncu. Bence yolu çok açık olacaktır. Bu işten sonra Tuğçe’ye çok teklif gelecektir.
Son yıllarda çok sayıda film çekiliyor. Kimisi gişe yapıyor, kimi de silinip gidiyor. Sinemanın gelişimini nasıl buluyorsunuz?
Çok iyi. TV’de çok fazla komedi dizisi göremiyoruz, dolayısıyla bu beklenti filmlere kaymış durumda. Komedi sektöründe de, herkes film yaptığı için ancak aradan sıyrılanlar başarılı oluyor. Bunun için de iyi senaryo, iyi bir ekip şart. Bunlar iyi oldu mu özveriyle gerisi geliyor. Biz ekipçe iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyoruz. Bu filme gelenler parasının karşılığını son kuruşuna kadar alacaklar.
BU FİLMLE YENİ BİR TARZ OLUŞACAK
Filmin özelliği ne?
Yönetmenimiz Biray Dalkıran’a da söyledim, çok Tarantinovari bir film oldu. Bu filmden sonra komedi filmlerinin çekilme tarzı bir kez daha düşünülecek. Nasıl absürt komedi tarzı oluştu Recep İvedik ile, bu filmle de yeni bir tarzın oluşacağına inanıyorum. Çünkü günümüzde her şey çok çabuk tüketiliyor. Biz ‘Leyla ile Mecnun’u, ‘Düğün Dernek’i , ‘İşler Güçler’i çok sevdik. Kendilerine özgün birer tarzdı hepsi. Bu film de bambaşka bir tarz olacak. Ve bir o kadar da çok sevileceğine inanıyorum.
Benim aklıma Türk usûlü ‘Amerikan Pastası’ gibi mi diye bir soru geldi açıkçası...
Yok, daha komik. Amerikan Pastası o kadar komik değildi; bu film kesinlikle çok daha komik.
En beğendiğiniz filminiz hangisi?
Vizyona girecek diye söylemiyorum bunu, ‘Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu’. Bence son 10 yılın en samimi, en unutulmaz filmi olacağına eminim.
USTALARLA BÜYÜDÜM
Ustalardan örnek aldıklarınız oldu mu?
Çok. Ben ustalarla büyüdüm; Ferhan Şensoy, Tuncel Kurtiz, Metin Akpınar, Şener Şen, Haldun Dormen... Çok şanslıyım.
Kaliteli senaryo yok denecek kadar az
En son ‘Hababam Sınıfı’nı andıran ‘Öğrenci İşleri’ vizyona girdi beklenen patlamayı yapamadı... ‘Çakma Hababam Sınıfı’ diyenler de oldu.
Kim ne derse desin, iyisiyle kötüsüyle bir film çekilmiş, o kadar da acımasızca eleştirmemek gerekir. Her ne olursa olsun film çekmek iyidir. Her şeyde olduğu gibi beğeneni de olur beğenmeyeni de. Verilen emeğe ve harcanan zamana saygı duymak gerekir.
Genelde sizi hep komedi filmlerinde görüyoruz. Bu filmin öncesinde İsmail Hacıoğlu, Özlem Tekin ve Ferhat Gündoğdu ile birlikte ‘Sonsuz Bir Aşk’ta kötü karakterde izledik sizi. Komediye daha mı yatkınsınız?
Galiba... Aynaya baktığımda ben kendimi çok komik bulmuyorum ama sokağa çıktığımda, taksiye bindiğimde insanlar beni komik buluyorlar. Öyle de olsa bence oyuncunun sınırı olmamalı. Ben komedide de oynarım, dramda da. ‘Sonsuz Bir Aşk’ta dramatik ve kötü bir adamı canlandırmama rağmen büyük alkış aldım galada. Demek ki onu da başarmışım.
Rol seçimi önemli di mi bu noktada?
Tabii ki. Bir de kaliteli senaryo o kadar az ki. Genelde işe yönelik, paraya ve reytinge yönelik senaryolar yazılıyor.
Tek sorun bu mu sizce?
Kesinlikle, yaratıcılık sıfır! Tamamen reytinge göre ne tutar mantığıyla düşünülüyor. Kimse özgürce yazamıyor, kimse özgürce yönetemiyor, kimse özgürce oynayamıyor. Böyle bir sıkıntı var. Hep paraya yönelik düşünülüyor. ‘Ne tutar?. ‘Ne tutar mantığı üzerinden yaptın mı bunun adı sanat olmuyor o zaman! Bunun adı esnaflık oluyor! Maalesef böyle bir hale geldi Türkiye. Sanat adına tabi bu çok üzücü.
OYUNCUYUM DİYE DOLAŞAN BİRÇOK KİŞİYİ TANIMIYORUM
Çoğunluk ‘paramı alayım ne olursa oynayayım’ diye mi düşünüyor?
Aynen öyle. O yüzden de kim komedi yapıyor, kim drama yapıyor, kim oyuncu tartışılır... Ben bugün ‘oyuncuyum’ diye dolaşan bazı kişileri tanımıyorum. Üzgünüm ama bu böyle.
Komedyenler genelde ciddi olurlar, Mehmet Ali Erbil evinde çok ciddidir, Kemal Sunal da öyleymiş.
Kemal Sunal maalesef tanıştığımızın hemen haftasında ölmüştü. Her şartta tanışmış olmak müthiş bir şans benim için. Rahmetli ciddi biriymiş gerçekten. “Balalayka”da onunla oynama fırsatım olacaktı ama o zaman beni genç bulmuşlardı. Maalesef o yüzden o filmde yer alamamıştım.