Gazete Vatan Logo
MagazinKızıma bazen 'Yağmur' diyorum

Kızıma bazen 'Yağmur' diyorum

Irmak Ünal, sekiz aylık bebeği Kayla’nın kardeşsiz büyümesini istemiyor. Sanılanın aksine kardeşi Yağmur Ünal’a son derece düşkün olan Ünal, “Yağmur’la ilişkimden dolayı mutlaka Kayla’nın da kardeşi olsun istiyorum” diyor.

Bebekli yaşam nasıl geçiyor?

- Hayattaki önceliklerim kesinlikle değişti ve bu bana iyi geldi. Bebekli yaşamı öyle sevdim ki şikayet edebileceğim hiçbir yönünü bulamıyorum.

Doğum sonrası depresyon konusunda neler düşünüyorsunuz?

- Bebekli yaşama psikolojik olarak kendinizi hazırlamanız da çok önemli. ılk aylar bebeklerin çok ağladıkları, dünyaya uyum sağlamaya çalıştıkları bir dönem. Bebeğimin bir şeyi mi var diye ağladığım zamanlar oldu benim de. Rahat bir anne olmama rağmen iki sefer ağlıyor diye doktor çağırdım.

Kayla 7 Mayıs’ta dünyaya geldi. Kızınız, eşinizle ilişkinize neler kattı?

- Emre (Karabacak) ile biz zaten çok uyumluyduk. Arkadaşlıktan evliliğe dönen bir ilişki oldu bizimki. şimdi o iyi arkadaşlar birbirine daha da bağlı. Bizi birbirimize bağlayan bir de artımız var.

Nasıl tanışmıştınız?

- Bizi bir arkadaşımız tanıştırmıştı. 2,5 yıl süren bir birlikteliğimiz oldu, sonrasında ayrıldık. Bir buçuk yıl ayrı kaldıktan sonra da koşa koşa birbirimize geri döndük.

KAYLA DOĞMAK İÇİN BABASINI BEKLEDİ

Hamile olduğunuzu nasıl anladınız?

- Balayından döndükten 12 gün sonra hamile olduğumu öğrendim. Çok güzel bir tesadüftü. Ben rose şarap içmeyi çok severim. Yazın bir tekne turuna çıkmıştık. Emre önüme buz gibi bir kadeh rose şarap getirdi. “Hayatım şimdi içmeyeceğim, canım istemedi” dedim. şaşırdı ve “Bu normal değil” dedi. Ondan sonra zaten canımın istediği şeylerde anormal bir değişim oldu. Vücudum hep sağlıklı şeyleri seçti.

Peki, bu dönemde zorlandığınız oldu mu?

- İlk aylar çok fazla uykum vardı ve halsiz hissediyordum. En sıkıntı yaşadığım şey ise baş ağrısıydı. ılk üç ay inanılmaz baş ağrısı çektim. Annem de hamileyken bunu yaşamış.

Tüm hamileliğiniz Miami’de mi geçti?

- Hayır, 6.5 aylık hamileyken gittim. Annem de yanımdaydı. Çok aktiftim, bol yürüyüş yaptım, her gün yüzdüm. Son bir hafta kalana dek okyanustaydım. Son hafta doktorum uyardı “Girme, doğurursun” diye...

Eşiniz her zaman yanınızda olabiliyor muydu?

- Emre işleri dolayısıyla sürekli İstanbul’a gelip gidiyordu. Kayla iki hafta erken geldi. Gerçi ona erken denmiyormuş. 40. haftayı beklemedi de babasını bekledi. Baba geldi, ertesi gün beni doğuma aldılar. Emre doğuma girmeyi istemiyordu çünkü onu kan tutar. Son anda doktor gelip “Annesi mi girecek sen mi?” diye sorduğunda bir baktım boneyle önlüğü giymiş doğuma geliyor.

45 GÜNLÜKKEN OKYANUS AŞTI

Normal doğum mu oldu?

- Normal doğum olarak başladı. 20 saat sancı çektim. Epidurali de reddettim. Yirmi saatin sonunda beni acilen sezaryene aldılar. Doktorum “Ateşin çıktı, bebeğin kalp atışları yükseldi, beklemek istemiyorum” dediği zaman ben de teslim oldum. Normal doğum olsun çok istiyordum, olmadı ama sorun da etmedim.

Cinsiyet konusunda içinizden ne geçiyordu?

- Bana oğlum olurmuş gibi geliyordu. Sanki erkek çocukla daha iyi iletişim kurarmışım gibi bir hissim vardı. Dördüncü ayda bana dediler ki “Orada bir kurabiye var”... Cinsiyeti öğrendikten bir iki saat sonra pembe kıyafetlere, çiçekli oda takımlarına bakmaya başladım. Bana hayatın getirdiği şeyleri fazla sorgulayan biri değilim.

Kayla ismine kim karar verdi?

- Cinsiyet belli olduktan sonra ismini babası seçti.

Kayla’nın ilk seyahati okyanus aşırı oldu sanırım...

- Evet, Miami’den İstanbul’a dönüşümüz sırasında 45 günlüktü.

Bebekle uzun uçuş nasıl geçti?

- Şansıma annemle birlikteydim. Hiç huysuzlanmadı. ılk bir iki ay bebeklerin bağırsak hareketlerinin yoğun olduğu bir dönem. Uçuşta tek zorluk yaşadığımız konu bu oldu. Bir de inişlerde bebekler sıkıntı yaşayabiliyor. Uçağın çıkış ve iniş anında emzirmek bebekleri rahatlatıyor. Annelere bunu tavsiye edebilirim.

Ne zamandır Türkiye’desiniz?

- Temmuz başından bu yana. Yaz aylarını Bodrum’da geçirdik, ekimde İstanbul’a döndük.

34 YAŞINDA KADINIM DAHA, NE ESTETİĞİ!

Doğumdan sonra estetik yaptırdığınızı iddia edenler oldu. Bu sizi sinirlendirdi mi?

- Aslında sinirlenmiyorum. Sanırım iltifat etmeye çalışıyorlar ama bir insanın estetik yaptırıp yaptırmadığı çok bellidir. Eski fotoğraflarla yenilerini kıyaslayarak anlayabilirsiniz. 34 yaşında bir kadınım, ne estetiği...

Çocuğunuzun ileride hangi özelliklere sahip olmasını isterdiniz?

- Kayla’yı karnımda okşarken, iyi bir insan dünyaya getirmeyi diledim. Emre gibi vefalı ve iyi biri olsun isterim. Babasının güzel gözlerini aldı zaten. Ben çok disiplinli ve çalışmaya düşkün biriyim ve pozitifim. Bu özelliklerimi alabilir. Dünyaya yararlı bir insan olması önemli. Sanatla ilgilenirse de çok mutlu olurum.

Kayla’ya bir kardeş gelecek mi?

- Evet bir an önce kardeşi olsun istiyoruz. Aralarında fazla yaş olmasın. Kayla, kardeşsiz olduğu dönem yokmuş gibi düşünsün.

KIZIMA BAZEN “YAĞMUR” DİYE SESLENİYORUM

Sizin kardeşiniz Yağmur ile ilişkiniz nasıl?

- Dünya tatlısı bir kardeşim var. Aramızda yedi yaş var ama şu anda o ara kapandı. Ben 17 yaşındayken o bebekleriyle oynuyordu. O zaman yaş farkı hissediliyordu. şimdi o kadar aynı ki her şeyimiz, ilişkimiz çok güçlü bir dostluğa dönüştü. Yağmur, Kayla’ya da çok düşkün. Ben de bazen Kayla’ya “Yağmur” diye sesleniyorum. Çok enteresan... Kardeşim ve Kayla beynimde birbirine bağlı. Kardeşimle ilişkimden dolayı da Kayla’nın kardeşi olsun istiyorum.

Hurriyet

Haberin Devamı