‘Kız Kardeşler’ Türkiye’de kadına şiddete dur dedi
Dünyanın en büyük kadın sivil toplum kuruluşlarından ve 129 ülkede 90 bin üyesiyle faaliyet gösteren Soroptimist Federasyonu, 32 yıl aradan sonra Türkiye’de toplandı. Üye sayısı her geçen gün artan ve dünyanın tüm kadınlarını tek bir çatı altında toplama misyonuna sahip uluslararası federasyon bu yıl 20’ncisi düzenlenen “Uluslararası Konsansiyon Toplantısı‘na hazırlandı. Dünyanın pek çok farklı ülkesinden kadınların katılımıyla gerçekleşen toplantı tam 32 yıl aradan sonra Türkiye’de yapıldı. Etkinlik L’Oreal’in ana sponsorluğunda gerçekleşti.
1921 yılında kurulan federasyon’un üyeleri sosyal yaşama dönük aktivist ve iş-meslek kadınlarından oluşuyor. “Soroptimist” Latince “En iyiyi amaçlayan kız kardeşler” anlamına geliyor. İşte bu kadınlar Türkiye’nin ev sahipliğinde toplandılar, kadın problemleri hakkında konferanslar düzenlediler ve çeşitli etkinlikler organize ettiler.
Soroptimistlerin temel amacı eğitim
Kadınlarla ilgili çeşitli konuların konuşulduğu kongrenin açılış konuşmasını Elif Şafak yaptı. Türkiye’den 33 diğer ülkelerden ise 62 konuşmacının yer aldığı ve binlerce kişinin katıldığı kongrede kadına dair konular yer aldı. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Eski Başkanı Emine Erdem; Kongrede temel problemlerden eğitim ve kadına şiddet konusu üzerinde durulacağını söyleyerek, “Kenya’daki bir bakış açısıyla Türkiye’deki bir konuyu, Avusturalya’daki kadına şiddet konusuyla Amerika’daki kadına şiddet konusunu bütünleştirerek değişik bakış açıları ve çözüm önerileri getirilebilecek” dedi. Emine Erdem; Dünya’da kadının global sesi olmak konusunda çalışmalar yapan emektar kadınlardan oluşan Soroptimistlerin ana amacının; eğitim olduğu vurgusunu yaptı. Erdem, “Türkiye’de kadının en büyük sorunu karar mekanizmalarında yer alamaması. Bunun yanı sıra hak olan eğitime ulaşmada hala sıkıntılar yaşanıyor olması, en önemlisi ise kadındaki istihdam oranının düşük olması. Kadın, ne kadar ekonomik hayata katılırsa o kadar güçlenir. Hepsi birbirinin paralelinde. Eğitilirse istihdama dönecek, istihdama döndükçe özgüveni artacak ve karar mekanizmalarına katılacaktır” diye konuştu. İstihdam oranının dünyada yüzde 50 iken Türkiye’de yüzde 28’lerde kaldığını, kayıtlı 3.7 milyon toplamda 8 milyon çalışan kadın oranının yeterli olmadığını toplumsal değişimin zaman içinde olabileceğini bu süre içinde de Kadının Küresel Sesi olacaklarını konuşmasına ekledi.
Son beş yılda kadınlar için 17 bin proje gerçekleştirildi
Emine Erdem Türkiye’de kısa soluklu değil uzun ve sürdürebilir projelere imza attıklarını dünyada ise son beş yılda 17 bin projeye 3.5 milyon Euro gibi bir rakamla kadınlara yönelik yeni projeler yaratıldığını belirtti.
Kadın istihdamına ve eğitimine yönelik 1985 yılında Erzurum’da başlatılan ve şu anda Mardin’de devam eden ‘Hayata Atılan İlmekler Projesi’, 2010 yılında faaliyete açılmış olan ‘Balat Kültür Evi’ ve 2014’ten beri devam etmekte olan ‘Değişim Atölyesi’ projelerini olduğunu ekleyen Erdem; Değişim Atölyesi’nin bir AB projesi olduğunu dile getirdi. Kadınların evlerinden çıkarak kendi ekonomik ve sosyal özgürlüklerini kazanması, güçlenmesi gerektiğini ve bunun için Türkiye’nin dört bir yanında atölyelerde çeşitli eğitimler verildiğini söyleyen Erdem eğitimlerle kadınlara meslek edindirilmeye çalışıldığını, hak ve özgürlüklerinin öğretildiğini, sosyalleştirildiğini ve ancak bu şekilde gelecek kuşaklarda kadın problemlerinin çözülebileceğini öngörüyoruz diye sözlerine devam etti.
Birleşmiş Milletler Ekonomik Konseyi ve Avrupa Konseyi’nde danışmanlık statüsüne sahip Soroptimist Federasyonu dünyada yapılan çeşitli toplantılarda düşüncelerini, projelerini ve isteklerini paylaşıyorlar. Emine Erdem; “Kendi kendimizin sponsoruyuz. Büyük sponsorlarımız yok, üye aidatı, bizi tanıyan inanan insanların destekleriyle deneklerimizi çeviriyoruz. Aynı zamanda toplumdan kopuk bir sivil toplum kuruluşu olamaz. Mülki ve idari amirlerle, özellikle belediyelerimiz, halk eğitim merkezleri ve işbirliklerimizle, birebir okullarımızla çalışarak kendi yağımızda kavrulan bir kuruluşuz. Uluslararası bağış havuzlarımız var. Avrupa’nın üye ülkelerinden toplanan bağışlar bu havuzda birikiyor. Projeyi iyi yansıttığımızda ki -Türkiye bu konuda iyi bir yerde- fondan bağış alabiliyoruz” dedi. Soroptimist Türkiye olarak kadınlar ve kadın problemleri açısından komşu ülkelerimiz ve Avrupa arasında da bir köprü kurmayı düşünen Erdem, “ Geçtiğimiz yıllarda Dubai’de faaliyete geçktik, 4 yıl önce de Ermenistan kadınları bize katıldı.Federasyonumuz gün geçtikçe tüm dünyada “kadın” konusunda yaygınlaşıyor. Bürokratik konular halledildikten sonra derneğin Azerbaycan’da da açılacağız” dedi.
