Kitaplarım benim her şeyim!

Numan Çakır, bir dönemin yıldız kalecilerinden. Profesyonel kalecilik hayatına Vefaspor’da başlayan, o yıllarda figüranlık da yapan futbolcunun sahalardan setlere uzanan ilginç bir hikayesi var. Rahmetli Kemal Sunal’ın ‘’Sen aktör olmalısın’’ diyerek keşfedip desteklediği Numan Çakır, şimdilerde Kızlarım İçin dizisinin Zübeyir rolüyle evlerimize konuk oluyor. Kısa aktörlük hayatına 2 sinema filmi, 1 ‘en iyi erkek oyunucu’ ödülü ve bolca dizi sığdıran Numan Çakır’ın hayattaki en büyük gururu kitapları. Çakır, ‘’Zübeyir hayatta sık rastladığımız çıkarcı, ahlaksız, fırsatçı bir karakter. Gerçek hayatta Zübeyir olmaktan okuduğum kitaplarım sayesinde kurtuldum’’ diyor.

- Nerede, nasıl bir eve doğdunuz? Çocukluğunuz nasıl geçti?

Kendi halinde 5 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldim. Çocukluğum Düzce’de geçti. Okul çağına kadar köyde babaanne dede evinde şımartılarak büyüdüm. Köylük yerde 70’lerde, 7 yaşına kadar 7 bisiklet eskittim, düşündüm.

- Peki ya okul hayatınız?

Annem bana hayatımdaki en büyük hediyeyi verdi. Bana küçük yaşımdan itibaren sürekli kitap okumayı aşıladı. Aldığı bütün kitapları yutuyordum, dönemin dergileri, ansiklopediler ne bulsam okuyor, harçlıklarımı kitaba yatırıyordum. Ama okulda dikiş tutturamadım hiç.

- Hayatta en büyük gururum dediğiniz şey nedir?

Hayatımda övündüğüm, gururla gösterebileceğim tek şey kütüphanemdir. 2000 kadar kitabım, 10 binden fazla dergim var, Kitaplarım hayatımdır benim. Genellikle insanlar içine çıkmaktansa kitaplarımla baş başa kalmayı tercih ederim. Okuyorum, düşünüyorum, araştırıyorum. Kitaplığımın yarısı ezoterik eserlerdir. Kitaplarım benim her şeyim.

- Kızlarım İçin’deki Zübeyir rolüne seçilmeniz nasıl oldu?

Dizimizin yapımcısı, Benim Adım Gültepe’de izlemiş beni. Refik rolündeydim; beğenmiş, hayran kaldığını söyledi. Kızlarım İçin dizisinde ilk teklif bana geldi ve Zübeyir rolü bana verildi.

- Yeni projeleriniz var mı? Oynamayı hayal ettiğiniz karakter hangisi?

Kızlarım İçin dizisinin en güzel tarafı güzel bir ekip olmamız. İyi bir sette iyi bir ekiple ve keyifle çalışırsan hayatına da zenginlik katıyorsun. Birkaç yeni proje var, nasıl bir yol olur bundan sonrasını değerlendireceğim. Hayatta iyi olmak güzeldir fakat oyunculukta kötüyü oynamak daha zordur, bunu başardığıma inanıyorum. Bundan sonrasında da alışılmışın dışında, sıra dışı ve güç karakterleri canlandırmak isterim. İyiye de kapımız her zaman açık. Fırsat olursa bir süreliğine Amerika’da bir eğitime katılmayı planlıyorum. En çok canlandırmak istediğim karakter ise Hasan Sabbah.

Zübeyir bizi gerçeklerle yüzleştiriyor

- Zübeyir’i canlandırmak nasıl bir duygu?

Açıkçası gerçek benliğimle çok zıt bir karakter. Ben hayata dair daha naifimdir. Hep iyiliğin yanında yer aldım. Zübeyir ise çıkarları doğrultusunda her şeyi yapabilen bir karakter. Karısı Hacer’in gölgesinde kalmış, ezik, biraz pısırık ama kurnazca yapacağından da geri durmayan; güvenilmeyecek bir adam. Ama hayatta kötüler yok mu var. Zübeyir’i canlandırırken iyi ile kötünün bu gerçekliğiyle yüzleştim. Sonuçta geldik gidiyoruz. Ama önemli olan nasıl geldiğin ve nasıl gittiğin, benim için. Benim tek derdim insani normlara bağlı kalmak.