Kate Winslet: 11 yaşımdan beri ona aşığım
Kate Winslet: “Guy Pearce’a 11 yaşımdan bu yana aşığım. İlk kez bir araya geldiğimizde onu görünce ne kadar sevdiğimi açıklamam gerekmişti.”
2011 yılında rol aldığınız “Mildred Pierce” adlı diziden sonra ilk kez televizyon ekranındasınız. Bir daha televizyon yapımlarına bu kadar uzun süre ara verecek misiniz?
- Umarım bir daha bu kadar beklemem. Dizilerde bir karakteri filmlere göre daha iyi anlatabiliyorsunuz. “Mildred Pierce” benim görüşüme göre 5 saatlik bir filmdi. “Mare of Easttown” ise 7 saatlik bir film. Oysa ki beyazperdede yayınlanacak filmi düşünecek olursanız, karakteri anlatmak için önünüzde sadece 104 dakika gibi bir süre var. Televizyonda ise muhteşem bir oyuncu kadrosuyla bir karakterin hikâyesini rahatlıkla canlandırabiliyorsunuz...
İlk kez bir polis memurunu canlandırıyorsunuz. Nasıl hazırlandınız bu role?
- Pandeminin önemli bir bölümünü role hazırlanarak geçirdim. Dedektiflik konusunda hiç çalışmam yoktu. Olay yeri inceleme bilmezdim. Bir suçu çözmek konusunda fikrim yoktu. Ama her zaman o dünyaya ilgi duymuşumdur. Dedektiflik konusunda polis departmanıyla çalıştık. Benim yaşımda olan dedektif Christine Baylor bana yardımcı oldu. Baylor’ın hikayesi Mare ile yakındı. 20’li yaşlarında polis akademisine gitmiş, çocuğunu tek başına yetiştiren bir anneydi. Ön hazırlığı, kelepçe takmayı o öğretti. İki ayrı polis departmanından sette destekçilerimiz oldu. Mare’nin dünyasını olabildiğince net anlatmak için hiçbir detaydan kaçınmadık. Oyunculukta ilk günüm gibi heyecanlıyım anlatırken.
Dizide aynı zamanda evlat acısı yaşayan, buna rağmen işini seven bir yalnız annesiniz. Bir yandan bu koşuşturma içerisinde canlandırdığınız Mare Sheehan karakterinin feminenliğini kaybettiğini de görüyoruz. Bu tarz karakterleri anlatmak sizin için neden önemli?
- Bu soru için teşekkür ediyorum çünkü bir yanım tam da bu nedenlerle bu rolü kabul etti. Başka bir ülkeden ve kağıt üzerinde benimle alakası olmayan bir karakter. Ama birçok yönden de benziyoruz ve o bağı hissettim. Çünkü onun için her şey aile ve bağlı bulunduğu toplulukla alakalı.
İçinde olduğum toplum, benim de DNA’mda olan şey. Bu dizi aslında bir küçük kasaba suç hikayesi gibi görünüyor ama değil. Gerilim de değil.
Bu bir aile hikayesi. Bu hikaye ailendeki bireyleri nasıl seçemediğinin hikayesi...
Yaşadığı kayıp onu şekillendiriyor ve bu şekillendirme işine sarılmasına neden oluyor.
Kendi hayatındaki sorunları çözemediği için suç çözmek ve kontrolün elinde olması onu rahatlatıyor. Yerel bir kahraman olarak görülüyor ama kendi hayatının kahramanı değil. Saçını bile zor tarıyor.
Hiç su içmiyor. Onu oynamayı çok sevdim. Yaşadığı travmayı yansıtmak ve bunu ondan uzaklaştırmak önemliydi. Öyle bir hal aldı ki Mare benim için bir alter ego halini aldı. Bu bana çok kolay olmaz. Eşimin de bundan hoşlandığını sanmıyorum ama onu oynamanın her saniyesini sevdim.
İnanılmaz derecede geri dönüşüme takık
Dizide Guy Pearce ile kamera karşısına geçtiniz. Partnerinizle aranız nasıldı?
- Guy Pearce’a 11 yaşımdan bu yana aşığım. İkimizin de doğum günü aynıdır. Mildred Place’te bir araya ilk geldiğimizde onu ne kadar sevdiğimi açıklamam gerekmişti. Richard rolü için seçildiğinde de çok sevindim, çünkü o zamandan bu yana dostuz. Covid varken nasıl prova yapacağız diye düşündük, birlikte karantinaya girdik. Guy, annesi ve ben sahneleri New York’ta birlikte çalıştık. Bu arada Guy inanılmaz derecede geri dönüşüme takık. Hatta konserve sardalyaları bulaşık makinesinde yıkayacak kadar da titiz. Evde ve çekimlerde bazı kahkahalar attığımız anlar yaşandığına emin olabilirsiniz.
Kasabadaki gizemli cinayet
Yönetmenliğini Gavin O’Connor’ın üstlendiği “Mare of Easttown” adlı dizinin senaryosunu Brad Ingelsby kaleme alıyor. Pensilvanya’nın küçük kasabası Easttown’da geçen dizi özel hayatında problemler yaşayan kadın dedektifin gizemli bir cinayeti çözme çabalarını ekrana taşıyor. Kate Winslet’ın aynı zamanda yapımcı koltuğunda oturduğu dizinin oyuncu kadrosunda Guy Pearce, Julianne Nicholson, Jean Smart, Angourie Rice, Evan Peters, Cailee Spaeny, John Douglas Thompson gibi ünlü isimler de yer alıyor.