‘Kadınları anlamazsan dünya eksik kalır’

Bu aralar Demir Demirkan adını sıkça duyuyoruz. Gerek özel hayatında olup bitenler gerekse uzun zaman sonra çıkardığı albüm “Tam Ölmek De Değil” sebebiyetiyle... Birkaç yıl önce Demirkan ile yaptığım röportaj sırasında sanatçı söylediği her cümlede çok daha keskin ve netti. Şimdi ise cümlelerini seçerek kullanıyor. Yavaş yavaş konuşuyor ve sadece kendinden emin olduğu cümleleri kuruyor. Anladığım kadarıyla da çok aşık. Çünkü cep telefonunun arka planın da bile sevgilisi Seda İnce’nin fotoğrafını görebiliyorsunuz. Albüme gelirsek eğer bildiğiniz Demir Demirkan’ı unutun. Bu albümü sevmeniz için bir iki kere dinlemeniz kısacası demlenmesini beklemeniz gerekiyor. Biraz daha zamanı var şarkıların hedefini bulmasının... Kendisinin de dediği gibi sözler sade ama biraz ağır. Demir Demirkan ile yeni hayatını ve albümün alt metinlerini konuştuk.

‘DEĞİŞTİM VE TURNELERE ÇIKMAK İSTİYORUM’

İki yıl önce yaptığımız röportajda sahneleri bırakacağınızı söylemiştiniz. Ne oldu da fikriniz değişti?

İçimde bir his tekrar sahneye çıkmak istiyor. O kadar çok istiyordu ki prova bile iyi gelmeye başladı. Canlı müzik yapmak istiyorum. Rock müziğin yıl boyu performansının yapıldığı mekanların ses düzenleri, organizasyonu aslına bakarsan çok iyi değil. Oralara gittiğiniz zaman müziğin iyi çıkmasını bekliyorsun. İstediğiniz şeyler yolunda gitmeyince sıkıntı yapmaya başlıyorsun. Müziğin tabanı performans aslında. Bu olmayınca “Ben bunu yapmayayım artık” diye düşünüyorsun. Şimdi de bir şey değişmedi ama ben değiştim açıkçası. Yolda vakit geçirmek, turneye çıkmak ve şarkı söylemek istiyorum. Durmadan stüdyonun içinde sıkılıyorsun, dışarı çıkmak istiyor insan. Ben yol seven bir adamım, içe kapanık hiç değilim. Çok fazla stüdyoda kalmak üstüme geliyor.

O ara dönemde şarkı sözlerine bakınca insanları iyi gözlemişsiniz gibi...

Albüm çıkarmadığım vakit çok iyi geldi bana. Bayağı içe döndüm. Kendimi tanımamı ve biraz daha kendim hakkımda cesur olmama sebep oldu. Aslında kendini tanırsan insanları tanırsın.

‘ZAFERLERİM ZAMANSIZ BİR ŞARKIDIR’

Rahat risk alabilen biri misiniz?

Evet, hâlâ öyleyim. İçinden gelen dışarıya risk olarak gözüküyorsa o zaman bu risk. İçinden geleni yapmazsan eğer kendine de yalan söylemiş olursun. Başka türlü nasıl büyüyüp, kendini yaratacaksın. Hepimiz bireyiz farklı olarak.

Peki, bu albümde zamansız şarkılar var mı?

Sor, bence öyle olacak. Teslim diye bir şarkım var enteresan bir de benim için çok özel Artık Yok... Geçmişteki en zamansız şarkı ise Zaferlerim’dir.

‘GİTARDAKİ OLGUNLUĞUM SÖZLERE DE YANSIDI’

Albümü dinlerken çok daha sert bir şarkı bekliyordum...

Hiç bekleme... (gülüyor) Geldiği gibi yazdım şarkıları. Bana dair beklentilere göre bir albüm yapamam. Zaten bana müzik anlamında bir sürü sipariş geliyor. Kendi albümümü sipariş gibi yapmak istemiyorum. İçimden geldiği gibi ilerlemek istiyorum. Bir de söz ağırlıklı bir albüm. Önce sözleri yazdım ardından melodileri yaptım. Sert müzik saplantısını hiç anlamadım, benim üzerime neden yapıştığını da bilemedim. Bu albümün gitar soloları bayağı iyi. Kendini ispat etme çabası yok bu. Sound açısından, “Sertim ben, aykırıyım” gibi çocukça bir şey de yok. Gitar solosu hız yapmak yerine melodik. Hızlı bir gitaristim ama her albümde böyle yapmak gibi bir zorunluluğum yok. Asıl olgunluk ifadede.

Dinleyici sözlere mi çarpılacak?

Sözler gerçekten çok iyi. Gitardaki olgunluk sözlerde de var. Edebiyat yapıyorum anlamında söylemiyorum bunu ama kendimi çok daha iyi ifade ediyorum. Ustalık sadelikte. Olabildiğince sade olduğun zaman ve bunu iyi de ifade edersen ustalığa giden yoldasındır. Bende sert müzik dinliyorum. Geçen gün trafikte kaldım 3 saat, o süre boyunca Metallica dinledim. Dinlediklerimi de yapmak zorunda değilim.

Eleştiriyi ciddiye alır mısınız?

Ben iyilere bakıyorum. Albümü çok beğenen var. Ama herkesi mutlu edemezsin. Ancak kendim mutlu olabilirim yaptığım işten. Beğenenler ile de yürürüm. Eleştiri müziğin içeriğine gelmiyor. Biraz genç tayfadan geliyor serzeniş. Ama ben 42 yaşındayım anlatabiliyor muyum! (gülüyor) İçimden gelen müzik bu...

‘HAYATIN SÜRTÜNMESİ TEKRAR HOŞUMA GİDİYOR’

Siz kadınları şarkılarınızda güzel analiz ediyorsunuz...

Kadın enteresan bir konu. Geçen gün bir arkadaşımla konuşuyordum. Erkeklerin düşünme yapısı ile kadınların arasındaki farktan bahsediyorduk. Bizim ki basit kalıyor kadınların yanında. Bizim düşünce yapısı çok düz. Kadının düşünce ve ruh yapısı merak uyandırıcı bir şey. Aynı zamanda da ilham verici. Kadını anlamaya başladığında dünya hakkında bildiğin şeyler ikiye üçe katlanıyor. Çoğu erkek kadınları anlama mevzusuna girmiyor. Bizi annemiz büyüttü, onu bile zar zor anladık. Sevgililerimiz, eşlerimiz oluyor. Kadını anlamadıkça dünyanın yarısı eksik kalmış gibi... Söz ise duygudan çıkıyor. Gerçek hissiyatını kağıda dökerken düşünerek değil hissederek yapıyorsun. Zihnini devreden çıkartıp sadece elin yazıyor. Sonrasında zihnini devreye sokup onu form haline sokuyorsun.

Şehre geri döndünüz artık... Dingin hayattan sıkılmış mısınız?

Evet. Bu albüm aslında bir sürecin sonucu. Şimdi bir albüm yapsam böyle olmaz. Çünkü başka şeyler yaşamaya başladım. Artık şehirde yaşıyorum. Doğanın ya da denizin içinde olan bir hayat değil. Şu an hayatın tam ortasındayım. Hayatın sürtünmesi tekrar hoşuma gitmeye başladı. Daha fazla insanla görüşüyorum. Bu da hoşuma gidiyor. Bunun belli ki başka müzikal çıktıları olacak.

‘ALBÜM KARARI ALMAK SIFIRDAN BAŞLAMAK GİBİ...’

Son bir yıldır ne dinlediniz?

Hiç ünlü olmayan bir sürü Amerikalı şarkı yazarları dinledim. Söz tabanlı üretimlere kaydım. Folk müzik dinledim. Türkü, Amerikan halk müziği gibi... Oralardaki sözel yapı şu sade dille inanılmaz şeyler anlatma... Beni cezbeden şey de bu.

Son dönemde hakkınızda çıkan haberler, size dair yazılanlar... Nasıl bir etki yaratıyor?

Ben o haberleri takip etmiyorum herhalde. Benim takip ettiğim yerlerde müzik yazılıyor. Genel kanı da şarkılarımın beğenildiği yönünde. Diğer taraftan hem hayatımda yaşadıklarım hem yaptığım müzik hakkında sığ ve düşüncesizce yazılan cümleler beni ilgilendirmiyor. Vakit kaybından başka bir şey değil. Çünkü yapacak ve üretecek o kadar çok şey var ki... Motivasyon kaybına bile gelemem.

Eski günlere geri dönmüşsünüz ve tekrardan yola çıkmışsınız gibi mi?

Albüm yapmayacaktım mesela... Tamamen bir kariyer değişikliğine gidecekken fikrim değişti. Bu albümdeki en son şarkıyı 10 ay önce yazdım. Tekrar albüm yapma kararı almam sıfırdan başlama gibi bir şey benim için.