Kadınlar seksüel olgunluğa kırklı yaşlarda ulaşıyor!
Genel kanıya göre libido, seksüel güç, cinsel enerji ve performans gençlerde daha yüksek. Genç kadın ve erkekler daha sık seks yapıyor, seksi daha çok arzuluyor ve daha enerji dolu bir seks hayatı yaşıyor diye düşünülüyor. Oysa yapılan çalışmalar kadınların kırklı yaşlardan itibaren daha keyifli bir cinsel hayatı olduğunu gösteriyor.
Genç kadın ve erkeklerde cinsel fonksiyonlar tam güç çalışıyor. Seks hormonları, cinsel bölgeyi besleyen damar ve sinirler optimum seviyede faaliyet gösteriyor. Ancak bu seks yaşamında her şeyin yolunda gittiği anlamına gelmiyor. Genç kadınlar ülkemizde cinsel korku, çekince, şehir efsaneleri ve bilgi eksikliği ile karşı karşıya. Dolayısıyla cinsel ağrı, kasılma şikayeti ve vajinismus çok yüksek oranda görülüyor. Gençler çoğu zaman cinselliği kulaktan dolma bilgilerle öğrendiklerinden genelde kendi anatomi ve fizyolojilerini tanımıyor. Kendilerine zevk verecek şeyleri öğrenmiyor, dolayısıyla bunları partnerlerine aktaramıyor. Aslında bu bir nevi bizim “falcılık beklentisi” dediğimiz şey. Çoğu kadın içgüdüsel olarak eşlerinin onların ne arzu ettiğini veya neden hoşlandığını bildiğini varsayıyor. Eşlerin de işi güç. Seks performansı “erkeklikle” bir tutulduğundan üzerlerinde ciddi bir performans baskısı var. Pek çok genç erkek erken boşalma sorunu yaşıyor, performans endişesiyle karşılaşıyor. Sonuçta genç çiftlerde cinsel zevk ve tatmin azalabiliyor.
Cinsel isteksizlik yaşayan pek çok genç çift var
Yirmili yaşlar bu anlamda bir deneyim kazanma çağı. Bu dönemde evlilik, çocuk, iş sorumlulukları da devreye girdiğinden cinsellik çoğu zaman başladığı gibi devam ediyor. Cinsel rutinleşme, cinsellikte zevk veren tekniklerin uygulanmaması, cinsel iletişim eksikliği varsa çift cinsel sorunlarla karşılaşıyor. Kadınlarda isteksizlik, uyarılma sorunu, orgazm problemi, erkeklerde ise erken boşalma ve sertleşme zorluğu görülebiliyor. Bazen de çift giderek seyrek aralıklarla birlikte olmaya ve cinsellikten soğumaya başlıyor. Biz her gün kliniğimizde cinsel isteksizlik, cinsel soğuma veya aseksüel evlilik şikayetleri yaşayan genç yaşta pek çok danışan görüyoruz. Bu çiftlerin çoğu neden böyle erken cinsel enerjilerinin düştüğünü merak ediyor. Organik ve psikolojik yönden tedavi yaparken mutlaka cinsel hayatta uygulanan teknik ve davranışlar ile cinsel iletişimi inceleyip her iki tarafı da memnun edecek bir seks rutini planlıyoruz.
OTUZDAN SONRA CİNSEL İLETİŞİM ARTIYOR
Kadınların yirmili-otuzlu yaşlarda en yüksek seksüel enerjiye ulaştığı düşünülüyor. Bu düşünce aslında eskilere, Alfred Kinsey’in 1950’lerde yaptığı araştırmalara dayanıyor. Ünlü bir seks araştırmacısı olan Kinsey otuzlu yaşlardaki kadınların en sık seks yapan ve en sık orgazm yaşayan grup olduğunu buluyor. Bunu evrimsel teorilere bağlıyor. Ancak bize göre bunun birkaç nedeni var. Otuzlu yaşlardan sonra pek çok kadın vücutlarıyla daha barışık oluyor, kendilerine neyin zevk verdiğini daha kolay fark ediyor. Kültürel çekincelerden sıyrılıp, şehir efsanelerinden uzaklaşınca kadınlarda seksüel enerji de artıyor. Böylece daha tatminkar bir seks hayatına ve orgazm kapasitesine ulaşıyor. Bu nedenle otuzlu-kırklı yaşları cinsel olgunluğa ulaşma zamanı olarak düşünmek daha doğru. Cinsel uyumun en önemli gerekliliği olan cinsel iletişim de bu yaşlarda artıyor. Ancak 35-40 yaşından önce veya sonra da cinsel enerjide üst seviyeye ulaşmak mümkün.
SEKSLE İLGİLİ BAZI YANLIŞ İNANIŞLAR
- Kadınlar cinselliği başlatmamalıdır.
- Erkekler cinsel ilişkiyi her zaman isterler ve buna her zaman hazırdırlar.
- Cinsel ilişkiyi erkek başlatmalı ve sürdürmelidir.
- Seks hakkında konuşmak yanlıştır.
- Her erkek eşine nasıl zevk vereceğini bilir.
- Sekste eşler içgüdüsel olarak birbirine neyin zevk verdiğini bilirler.
- Bir erkek ne kadar sık ve üst üste seviyorsa o kadar güçlüdür.
- Kadın ve erkek sekste aynı tip, şekil ve süredeki uyarılarla orgazm olabilir.
