Japon ve Amerikan kültürlerinin öyküsü: Madama Butterfly
Japon bir kız olan Cio Cio San ile Amerikan Subayı Pinkerton’un aşklarının anlatıldığı Madama Butterfly operası sahneye taşınıyor.
Ünlü besteci Giacomo Puccini’nin eserlerinde can verdiği belki de en çarpıcı kadın karakter olan Madama Butterfly’in hikayesi 8 Haziran’da AKM’de izleyici ile buluşacak.
Japon ve Amerikan kültürlerinin öyküsünü temel alan eserde; duyguların en yoğun biçimi olan aşkın, reddediliş, umutsuzluk, acı ve gurur ile yok olma süreci anlatılacak.
İki perdeden oluşan operanın ilk perdesinde anlatılan hikâye Nagazaki’ de, limana bakan tepedeki bir evin bahçesinde geçer. İlk perdede Amerikan deniz teğmeni Pinkerton ve güzel geyşa Cio Cio San, Japon geleneklerine göre evlenmek üzeredir. Ancak, Pinkerton evliliği ciddiye almadığını ve sıkıldığı ilk anda boşanacağını söyler. Nikah kıyılır fakat Cio Cio San ailesinin izni dışında dinini değiştirdiğini açıklar. Amcası Butterfly’ ı atalarının dininde vazgeçtiği için lanetler.
İkinci perdesinde Pinkerton evlendikten bir süre sonra ülkesine dönmüştür. Bu perde eşinden haber alamayan Butterfly’ın hikayesi anlatılır.
Evliliği oyun olarak gören Pinkerton'un Japonya'yı bırakıp ABD'ye yerleşmesini, günün birinde Amerika'dayken evlendiği eşiyle geri dönerek çocuğunu istemesinin ardından Madama Butterfly'ın harakiri ile kendisini öldürmesini sahneye taşıyan eser, operanın klasikleri arasında yer alıyor. Eser 8 Haziran saat 20.30’da AKM’de sanatseverlerin beğenisine sunulacak.