‘İnsanlar hala müziğimizi anlamıyor!’
Sulukule’nin isyankar gençleri ZenG, VZ ve Slang’ten oluşan Tahribad-ı İsyan isimli rap grubunun ilk albümü çıktı. Prodüktörlüğünü Kenan Doğlu’nun yaptığı albümün müzik prodüktörü ise Murat Çekem.
Rap, Türkiye’de ve dünyada çeşitli kalıplara sokulmaya çalışılsa da sokakların, hakedilmiş isyanın, fikrin müziği olmayı çeşitli örnekleri aracılığıyla sürdürüyor. Tahribad-ı İsyan, Sulukule’de bir araya gelen ZenG, Slang ve VZ takma isimleriyle rap yapan üç gençten oluşuyor. Onları çağdaş sanatçı Halil Altındere’nin 13. İstanbul Bienali’nde sergilenen ve ardından New York’taki modern sanatlar müzesi MoMa’da kalıcı eser olarak alınan ‘Wonderland’ videosundan tanıyanlar da var, underground rap dinleyicisi arasından tanıyanlar da. Kenan Doğulu’nun desteği, Murat Çekem’in prodüksiyonuyla yayınlanan ilk albümlerinde Fuat Ergin ve Şebnem Ferah düetleri buluyor. ZenG, Slang ve VZ ile bir araya gelip Türkiye’deki rap müziği, Sulukule’yi, Kenan Doğulu’yu ve projelerini konuştuk.
Rap yapmaya karar verdiğiniz spesifik bir an var mı?
ZenG: Üçümüz de break dance’la başladık.
Slang: Ben Micheal Jackson’la başladım.
ZenG: 11, 12 yaşlarındaydım. Annemler beni bir dersaneye verdi. Uzak bir yere minibüsle ilk kez tek başıma gittiğim zamanlar. Yolda, Bakırköy’de dans eden b-boy’ları görüyordum. Bir gün yanlarına gittim, bana çok yakın davrandılar ve böylece break dance’a başlamış oldum diyebilirim. Break dance’tan sonra da hepimiz rap’e merak saldık.
Şu anda hepiniz Sulukule’de mi yaşıyorsunuz?
S: Biz Sulukule’de oturuyoruz. VZ ile ZenG Zeytinburnu’nda oturuyor.
O zaman arkadaşlarını sen Sulukule’ye çektin denilebilir.
S: Biraz öyle oldu.
V: Bizim grubun en güzel özelliklerinden biri de bu. Hepimiz ayrı yerlerde olmamıza rağmen yeri geldiğinde o bana ailemden daha çok kardeşlik yaptı, yeri geldiğinde ben ona destek oldum. Yeri geldiğinde dememe bakmayın sürekli böyleydi. Başkaları bu Kürt, bu Roman diye birbirini dışlarken bizim hiç öyle bir tarafımız olmadı.
Müziğimizin bir amacı var
Üç rapçinin uzun süredir bir arada olması güzel bir örnek.
S: Biz birbirimiz üzerinde hiçbir zaman hiyerarşi kurmadık. Kimse kimseye patronluk taslamadı. O tür şeyler olsaydı belki birbirimize karşı da çok farklı olurduk.
Rap’e ilk andan itibaren beraber başlamanızın da etkisi olmuştur.
Z: Mutlaka. Mesela birkaç tane rapçi proje gibi bir araya geliyor ya; o olmuyor. Mesela diyor ki “Asil kardeşim senin 7 tane underground albümün var. Benim 1 tane banrollü albümüm var. Birleşelim bir şey yapalım.” Bu gibi durumlarda iş de arkadaşlık da oturmuyor.
S: Amaçsız insanlar yapıyor bunu. Yaptığı müzikte bir amacı olmayan insanların düşünceleri bunlar. Bizim orada ortak bir amacımız var. Omzumuza yüklenen büyük, tatlı bir sorumluluk var. Arkamızdan çocuklar yetişmeye başladı artık çünkü.
‘Teşkilat-ı İsyan’ adında Sulukuleli çocuklarla çalıştığınız bir platform var.
S: Evet. Biz o yaşlarda onlar kadar iyi değildik. Çok iyi gençler yetişiyor. Bizim albüm yapmamız da onları çok fazla gaza getirdi. Mahallede şu anda çok büyük bir heyecan var. Albüm çıktığından beri yaptığımız workshoplarda bunu görebiliyoruz. Şu anda yaklaşık 10 çocuk var.
Z: Biz yaptıkça onların da tutunma arzuları artıyor.
Sulukule’den çıkan protestrapçiler olarak siz Türkiye’deki rap ortamını nasıl görüyorsunuz?
S: 20 yıldır Türkiye’de rap müzik var dersek hala gelinen noktanın kimseyi tatmin ettiğini düşünmüyorum. Çünkü insanlar hala anlamıyorlar bizim müziğimizi bence.
Nasıl anlar bir toplum rap’i sence?
S: Bizim gibi birçok oluşum olmalı. Sadece Sulukule’de olmamalı. Mesela biz ilk kez ‘block party’ yaptık Sulukule’de. Mahallenin ortasına sahne kurup yıllarca bize önyargıyla bakan mahallelinin önünde rap yaptık. Gelip bizi dinlediler.
Z: Her şehirde öncü rapçilerin bunu yapması gerekiyor. Rapçiler konserden parasını alıp evine gitmesin. Ertesi günü düşünsün.
‘Kenan abinin konuşmasından çok etkilendik’
Sizin tüm bu hikayeniz içinde Kenan Doğulu’yu ayrıca kutlamak gerek. Bir Türkçe rap grubuna destek vermesi onun müzisyen kimliğiaçısından oldukça önemli. Siz şu ana kadar Kenan Doğulu’yu nasıl algılıyordunuz ve şu anda kendisi sizin için ne ifade ediyor?
Z: Sen bizim ilk çekingenliklerimizi biliyorsun. Fikir alıyorduk, herkesle konuşuyorduk.
S: Biz birbirimizle de çok konuştuk; “Popçuyla çalışacağız, acaba duruşumuzu bozacak mı?” diye.
Z: Kenan abinin bize bu şekilde yaklaşması ona daha çok saygı duymamıza sebep oldu.
S: Zaten müzikal olarak da çok üst düzey bir adam.
V: Yarın bugün popçu tarafını bir kenara bırakıp, “Gençler sizle bir şey yapabilirim” diyebilen bir insan.
Z: Bir de Kenan abi bizle “O şarkıda flow’da akıyorsunuz ya, tokatlıyorsunuz ya kafiyeyle” gibi konuştu. Dedik bu adam tamamdır.
V: İçimizdeki çığlıkları duyabilen insanlardan.
S: Piyasanın da çok farkında biri Kenan abi. Milyon dinlenen rapçiler bile Türkiye’de yarışmalara katılmak zorunda kalıyor sonuçta.