"Hop onunla hop bununla olamam!"

Hülya Avşar'ın kardeşi Helin Avşar'ın, Posta Gazetesi'nden Oya Çınar'a verdiği röportaj şöyle:

'İçimdeki Ses’ filminin çekimlerine başlıyorsunuz. Ne hissediyorsunuz?

Evet, bir festival filmi. Uzun zamandır beni bu kadar heyecanlandıran bir iş olmamıştı. Bir şizofrenin ameliyatında yaşanan hikayeyi konu alıyor.

Film şimdiden olay oldu. "Burak Hakkı’nın uzun boylu olması sorun değil. Çekimler hep yatakta” dediniz!

Sorma, rezil oldum. Hahaha! Sordular, “Çok uzun boylu, çekimlerde zorluk çekmeyecek misiniz?” diye. Ben de, “Uzun boylu olsa ne olur, ben hasta yatağındayım. Film boyunca yataktayım zaten” dedim. Oradan cımbızladılar.

Film bir şizofrenin hikayesini anlatıyor...

Beni etkileyen de bu oldu. Çevremde tanıdığım şizofren insanlar var. Bu durumun hem o kişi hem de ailesi için ne kadar ağır olduğunun bilincindeyim. Tedavisi yok. İnsanlar bununla yaşamanın bir yolunu buluyor. Bu hastalığın bilinirliğinin artmasına katkım olursa ne mutlu bana.

"CENGAVER BİR KADINIM"

Zor değil mi şizofreni oynamak? Altından kalkabilecek misiniz?

Beni az çok tanıyorsun, gözüm karadır. Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmam. Cengaver bir kadınım. İnandığım bir şey varsa, dalarım. Sayemde bu hastalık duyulacak. Korkmaktan çok heyecanlandım ve gururlandım.

Hastanelere gittiniz mi veya hastalarla görüşmeler yaptınız mı?

Hayır. Ona inanmıyorum. Daha içgüdüsel benim oyunculuğum. “Ben oyuncuyum” diye bir iddiam da yok, yanlış anlaşılmasın. Doğaçlama yeteneğime güveniyorum.

"KEMAL SUNAL KANUNLARIM VAR"

“Şunu oynarım, şunu oynamam” dediğiniz roller var mı?

Benim ‘Türkan Şoray Kanunlarım’ değil, ‘Kemal Sunal Kanunlarım’ var. Onun filmlerinin finalinde toplumsal bir mesaj olur ya hani. O tarz işleri seviyorum. Ruhuma dokunması, topluma bir şey söylüyor olması lazım. Yoksa lezbiyeni de oynarım. Başka bir karakteri de.

Ablanız Hülya Avşar yakın zamanda, “Partnerimiz yakışıklıysa ve o gün öpüşme sahnesi varsa çekimlere koşarak giderdik” demişti...

Hahaha! Ablam işte... Durur durur patlatır bombayı. Burak yakışıklı bir partner evet, bayılıyorum ama... Belki adamın sevgilisi var? Belki benim görüştüğüm biri var, ne biliyorsun?

O zaman aşka gelelim...

Tam ne zaman gelecek diyordum.

Geçtiğimiz yaz ‘Gürkan Şef’ olarak tanınan Gürkan Topçu ile birlikte olduğunuz yazıldı... Doğru muydu yazılanlar?

Alakası yok. İki kere yemeğe gittim diye sevgili mi olmam gerekiyor? Arkadaşım. Aramızda özel bir durum olmadı.

"GÖRÜŞTÜĞÜM ÇOCUK BENİ HEYECANLANDIRIYOR"

Hayatınızda biri var mı?

Hayatımda biriiiiii.... Görüşmeler dahilinde bakıyoruz diyormuşum. Hahaha! Etkilendiğim biri var ama adını koyduğum bir şey yok henüz. Hem zaten daha yeni boşandım ayol!

Boşanalı bir yılı geçti. Yenisi mi kaldı?

Hadi ya, oldu mu o kadar. Yine de uzun bir zaman değil. Zıpla hemen yeni birini al hayatına... Artık 18 yaşında değilim ki. Hop onunla hop bununla olamam! Ne o öyle, flört mü edeceğim çocuk gibi bu yaşta.

Nasıl yani? Flört etmeden pat diye evlenecek misiniz?

Hayır, tabii ki flört edeceğiz ama öyle çocuk gibi tutayım elini, oradan oraya gezineyim istemiyorum. Bundan sonra hayatıma alacağım insanla ciddi bir şey yaşarım.

Hayatınızda şu aralar sizi en çok heyecanlandıran şey ne?

Büyük ablam Leyla’nın torunu oldu. O kadar tatlı ki! Ailecek onun heyecanını yaşıyoruz.

Daha kişisel bir şey yok mu?

Görüştüğüm çocuk beni heyecanlandırıyor. Zorla onu söyletmek istiyorsun ama hayır, söylemeyeceğim. Adı bende saklı.

Fotoğrafı Paylaş:

"AYICIKLI PİJAMAYLA UYUYORUM"

Sabah uyandığınızda yaptığınız ilk şey?

Bir fincan filtre kahve keyfi.

Akşam yatmadan yaptığınız son şey?

Dua ediyorum. Bir de enerji çalışıyorum şu ara. yakın bir arkadaşımla kozmik enerji ve nefes çalışıyoruz.

Tüm zamanların en seksi adamı?

Brad Pitt.

Kadını?

Marilyn Monroe.

Duymaktan hiç bıkmadığınız iltifat nedir?

Ay hiç yaşlanmıyorsun...

Çok komik bulduğunuz bir erkek yalanı...

Şimdi seni arayacaktım hayatım...

Hoşlandığınız biri var diyelim. Gecenin bir vakti mesaj geldi: Üstünde ne var?

Hayal kırıklığına uğratmak istemem ama ya puf puf gecelikler ya da ayıcıklı pijamalar oluyor üstümde. Hahaha!

"KARDEŞ REKABETİ DELİLİĞİN DANİSKASI"

Ünlü kardeşler arasında bazen büyük kavgalara şahit oluyoruz. Sizin ablanız Hülya Avşar ile hiç mi sürtüşmeniz olmuyor?

Çok net söylüyorum, kardeş rekabeti deliliğin daniskası. Bir yabancı hakkında bile bunu duyduğumda sinir oluyorum. Kardeşler arasında nasıl böyle kavgalar olabilir, aklım almıyor. Ciddi karakter defosu olması lazım insanın. Büyük ablamız Leyla ile de öyleyiz. Günde beş kere görüntülü konuşma yaparız, hem de saatlerce. Resmen tutkuluyuz birbirimize. Bu halimizi çok seviyorum. Bir de komiğiz, saatlerce katıla katıla güleriz.

Yönetmen Burak Akan: HELİN’İN BAKIŞLARI BENİ ÇOK ETKİLEDİ

'İçimdeki Ses’ kısa metraj bir festival filmi olacak. Biraz bahseder misiniz?

Bir şizofreni hastasının ameliyatı sırasında gerçekleşen olayları konu alıyor ama finalde herkesi büyük bir sürpriz bekliyor. Senaryoyu kendim yazdım. Uzun zamandır emek verdiğim bir iş.

Neden Helin Avşar?

Helin’in bakışlarından çok etkilendim. Ben oyunculukta eğitime ve deneyime inanmıyorum. Sezgisel oyunculuğa inanıyorum. Zaten biz Helin’e şizofreni oynatmayacağız, onu şizofren yapacağız hahaha!

Festival filminde popüler isimleri oynatmak ters köşe bir durum değil mi?

Ne kadar eleştiriliyorsanız o kadar iyisinizdir. Bu tür yorumlar şimdiden başladı. Bu da bana doğru yolda olduğumu düşündürüyor. Sırf bu nedenle bile bu filmi herkes izleyecek.