Hollywood’da kadın istismarı!
Geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Debbie Reynolds’un otobiyografisi Hollywood’daki kadınların yaşadıklarını bir kez daha gözler önünde serdi: “Tokat yedim, aşağılandım ve iftiraya uğradım”
Geçtiğimiz hafta kızı Carrie Fisher’ın kalp krizi geçirip hayatını kaybetmesinin hemen ardından üzüntüden felç geçirerek vefat eden Hollywood’un 1950-60’lı yıllarının efsane oyuncusu Debbie Reynolds’un otobiyografisi tekrar gündeme geldi. Reynolds’un kendi anlatımıyla Hollywood’da nasıl istismar edildiği, bir kez daha Hollywood’da kadınlara karşı yapılan ayrımcılığı ortaya çıkardı.
Renolds, kitabında yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: “Meşhur müzikal ‘Singin’ in The rain’ için seçildiğimde günde 8 saat dans ediyordum. Her yerim acıyordu, ayaklarım kanıyordu. Bir gün stüdyonun doktoru bana vitamin yazmak istedi, aile doktorumuz ise buna ihtiyacım olmadığını söyledi ve almadım. Şimdi fark ediyorum ki onların verdiği amfetamin, Judy Garland’ın bütün ömrünü uyuşturucu bağımlısı olarak geçirmesine ve bu yüzden ölmesine sebep olan şeymiş.
İlk ciddi dram rolüm olan ‘The Catered Affair’ için korkmuştum. Diğer başrol oyuncuları efsane Ernest Borgnine ve Bette Davis idi. Bana ‘Küçük miss Hollywood’ diyen ve küçümsediğini belli etmekten kaçınmayan yönetmen Rochard Brook bir gün herkesin içinde bana tokat attı. Onu sinirlendirecek ne yaptığımı bilmiyorum.
‘How The West Was Won’ filminde de yönetmen Henry Hathaway birkaç gün içinde herkesin içinde bana bağırmaya, kötü davranmaya başlamıştı. Bir gün “Bay Hathaway lütfen bana bağırmayın bayılacağım” diye haykırdım. O devam etti ve gerçekten bayıldım.
1959’da Glenn Ford, çektiğimiz filmde kocamı oynuyordu. Bir gün prova yaparken beni öpmek istediğini söyledi, reddettim ve odanın içinde beni kovalamaya başladı. En sonunda beni düşürüp odayı kilitledi, gülmeye başladı. Ben de gülerek ‘Seninle yatmayacağım, yalnızca senaryoya çalışacağız’ dedim. Sonunda kendisi ile arkadaş olduk ama onun adına hep üzülmüşümdür.
Tony Curtis ilk eşim Eddie Fisher’dan ayrılış sebebim olarak ‘İğrenç seviştiğimi ve lezbiyen olduğum’ dedikodusunu yaydı. Belki de kötü sevişiyordum, bilmiyorum ama lezbiyen değildim. Sonra Tony benden özür diledi. ‘Ben sadece Eddie’nin söylediklerini biliyorum. Özür dilerim’ dedi. Eddie yakın arkadaşım Elizabeth Taylor için beni terk ettiğinde iki küçük çocuğumuz vardı. Ve o ömrünün sonuna kadar kötü biri olmayı seçti.”
Kızıyla beraber uğurlanacak
Carrie Fisher ve annesi Debbie Reynolds’ın cenaze törenlerinin birlikte yapılacağı açıklandı. Reynolds’ın oğlu Todd Fisher, yaptığı açıklamada ‘muhtemelen’ ortak bir tören düzenleyeceklerini söyledi: “Böyle yapmak istiyoruz ama hala mekanikleri üzerinde düşünüyoruz. Doğru olan da bu” dedi.