Gazete Vatan Logo
Magazin'Hep kıskanmadığım için'

'Hep kıskanmadığım için'

Buğra Gülsoy öyle bir şeyden dert yandı ki...


Kuzey Güney”le kariyerinde önemli bir sıçrama yaşayan Buğra Gülsoy’la yeni sezon öncesi buluştuk, reyting rekortmeni dizinin yeni bölümleriyle ilgili tüyolar aldık. Buluşmuşken özel hayatını da es geçmedik, Burcu Kara ile rüya evliliğinin nasıl olup da dağıldığını sorduk. O ana kadar cıvıl cıvıl olan Gülsoy sustu, “Açıklamak istemiyorum. Bitti” dedi... Bir de başına ne geldiyse kıskanç olmamaktan geldiğini söyledi!

“Kuzey Güney” yeni sezon startını geçtiğimiz hafta verdi. Heyecan kaldığı yerden devam ediyor. Peki izleyiciyi bekleyen ciddi değişiklikler var mı?

- Sadece izleyici değil, biz de çok heyecanlıyız. Yeni bir diziye başlıyormuş gibi hissediyoruz.

Neden?

- Teknik ekibimiz değişti tamamem. “Fatmagülün Suçu Ne” kadrosu ve yönetmeni geldi. Ben zaten onları tanıdığım için mutluyum, zorluk yaşamadım.

Senaryo akışında radikal değişikler söz konusu mu?

- Kesinlikle... Bütün dengeler garip bir şekilde değişiyor. Eğlenceli bir sezon bekliyor seyirciyi...

Bu değişimden Güney de nasibini alacak mı?

- Almaz mı... Diğer bütün karakterler gibi Kuzey ve Güney de etkilenecek bu akıştan. Şöyle de bir durum var; bu sezon daha çok Kuzey ve Güney’in ruh hallerinin neden öyle olduğunu, onları nelerin şekillendirdiğini anne ve baba psikolojileri üzerinden anlatacağız.

Güney anneci...

- Anne daha çok Güneyci olduğu için öyle... Baba ise Kuzeyci... Kutuplaşmanın sebebi bu zaten...

GÜNEY KADAR HIRSLI BİR ADAM DEĞİLİM

Güney karakteri çok hırslı ve bu hırs ona pahalıya patlıyor. Siz de Güney kadar hırslı mısınızdır?

- Yok, o kadar değil. Güney hırsları için gözünü tamamen karartıyor, hatta zaman zaman kötü şeyler yapıyor. Ben hiçbir zaman hırsımdan dolayı kimseye kötülük yapmadım. Başkasını ezip geçen biri değilimdir.

Ama o karakteri seviyorsunuz, yanılıyor muyum?

- Yanılmıyorsun. Ama niye seviyorum; tam anlamıyla ne iyi ne de kötü bir karakter olduğu için... O kadar çok parametresi var ki... Cemre karşısındaki karakteri başka, Sinanerler Holding içindeki karakteri başka, kendi ailesinin, Sami, Handan ve Kuzey dörtlüsünün içindeki karakteri başka... Bir de özündeki Güney var, kendi ile baş başa kaldığı zaman... O da bambaşka. Dolayısıyla onu oynamak bana inanılmaz keyif veriyor.

Kuzey ile Güney’in arasında sevgi mi daha baskın yoksa nefret mi?

- Her ne kadar yolları ayrı düşmüşse de, birbirlerini üzmüş olsalar da, birbirlerini seviyorlar. Kardeşler sonuçta, hiçbir zaman ayrılamazlar.

ANNESİ GÜNEY’İN YANINA GELİNCE ORTALIK KARIŞIR

Bu arada Güney’in evliliği pek iyi gitmiyor gibi...

- Çalkantılı bir evlilik hayatı olacak, orası kesin... Güney, Banu’ya onunla parası için beraber olmadığını kanıtlamaya çalışacak, bundan kaynaklanan sorunlar yaşayacaklar.

Bir de anne faktörü var. Güney’in annesi onların yanına taşınıyor.

- Sorma... Olaylar fena kızışacak.

Siz evliyken annenizle aynı çatı altında yaşamayı kabul eder miydiniz?

- Yok, hiçbir şekilde ailelerin evliliğin içine girmemesinden yanayım ben. Hastalık gibi ekstra bir durum yoksa, ailelerin evliliğin içinde olmaması, çocuklarıyla aynı çatı altında yaşamaması lazım.

PROJE SEÇME KONUSUNDA NAZLIYIM

Sizin sıçrama tahtanız “Fatmagül’ün Suçu Ne” oldu değil mi?

- Aslında “Unutulmaz” dizisiyle başladım. Ülkemizde keşfedilmeyi bekleyen o kadar çok oyuncu var ki... Keşfedilmek için de iyi bir senaryo, iyi bir ekip şart... Ancak o şekilde kendini gösterebiliyorsun. Ben o şansı “Unutulmaz” dizisiyle yakaladım ilk... Güzel kapılar açtı bana. O dizide oynarken izleyip beğenmişler ve “Fatmagül’ün Suçu Ne?”ye düşünmüşler zaten.

Bu arada sizin bir de tiyatro oyununuz var. “Pragma” bu sezon da devam edecek mi?

- Evet, devam ediyoruz. Geçen sezon çok güzel ilgi vardı. Kapalı gişe oynadık. 6 Kasım’da yeni sezonu açıyoruz. Her salı perde açacağız.

Peki ufukta bir sinema filmi falan var mı?

- Teklif var ama biraz nazlıyım bu konularda. Beni zorlayacek işler yapmak, zorlayacak roller almak istiyorum. Bekliyoruz güzel bir karakter.

Kabul etmeniz için neler olması lazım?

- Öncelikle senaryoyu ya da benden istenilen karakteri okurum. Senaryo ve karakter beni heyecanlandırmıyorsa içinde yer almak istemem o projenin... Eğer senaryoyu, karakteri ve hikayeyi seversem de, devamında filmi kimin çekeceği ve kiminle oynayacağım gibi sorular gelir.

BİZ HER ŞEYİ ÇOK GÖZ ÖNÜNDE YAŞADIK

Özel hayatı pas geçmeyeceğim Buğra Bey... Burcu Kara ile evliliğiniz neden bitti? Herkes için sürpriz oldu bu gelişme?

- Hiçbir şekilde özel hayatımla ilgili konuşmam. Özel hayatımın bana özel kalmasını istiyorum artık.

Burcu Kara “Buğra beni bırakıp gitti” dedi ama... Neden bırakıp gittiniz?

- Bunu da açıklamak istemiyorum. Bitti. Gerçekten konuşmak istemiyorum. Daha önce söyledim, “Özel hayatın aile içinde kalması gerektiğini düşünüyorum. Biz her şeyi çok göz önünde yaşadık, bundan sonra öyle olmayacak.

Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz peki?

- Ona da cevap yok.

BAŞIMA NE GELDİYSE KISKANÇ OLMAMAMDAN GELDİ

Peki, özel hayatı biraz genelleyeyim o halde... Buğra Gülsoy, aşkı nasıl yaşar?

- Aşk yaşamak için karşılıklı saygı ve sevgi olması gerektiğini düşünüyorum. Aşk en başta yaşanan bir heyecan bence... O heyecan bittiğinde duygular sevgi ve saygıya dönüşüyorsa, o sevgi sonsuz olur.

Kıskanç mısınızdır?

- Aaaa hiç değil. Başıma ne geldiyse ondan geldi zaten! Hiç kıskanmam.

Maço da olamazsınız o halde...

- Ne maçoyum ne de kıskanç... Çünkü, herkes kendine ait bir bireydir. Kıskançlık dozum Allah kahretsin ki çok düşük!

Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz?

- Benim yanımda zaten, niye kıskanayım ki diyorum. Birbirimizi bulmuşuz işte diye düşünüyorum. Biraz bu konuda cinsim yani!

KIVANÇ ARTIK KİLO ALMAK İSTİYOR

Kıvanç Tatlıtuğ, rol uğruna inanılmaz zayıfladı. “Kelebeğin Rüyası” filmi için birkaç kilo daha gitti, resmen eridi. Siz arkadaşı olarak neler söyleyeceksiniz bu konuda?

- Ben Kıvanç’ı “Makinist” filmindeki Christian Bale’e benzetiyorum. O da her filminde onlarca kilo alır ya da verir ya... “Kelebeğin Rüyası”na gelince, kesinlikle çok güzel bir iş geliyor. Kıvanç’ın uluslararası platformda çok önemli ödüller alacağına inanıyorum.

Siz sette yemek yiyorsunuz, Kıvanç Tatlıtuğ rejimde... İşkenceye dönmüyor mu bu durum onun için?

- Dönüyor tabii... “Film bitse de yemek yesem” diyor. Yemek yemeyi özlemiş. Zaten kilo almayı kendisi de istiyor artık... (Hürriyet/ Büşra Bozok Aytek)

Haberin Devamı