Hayata yeniden gelmişim gibi hissediyorum

Fatih Ürek, İbrahim Tatlıses, Tarkan ve Göksel’in en sevilen şarkılarına cover yaparak hazırladığı yeni maxi single’ına ‘Altın Çağ’ ismini vererek dinleyicilerinin beğenisine sundu. Bu yıl mesleğinde 30’uncu sanat yılını kutlayan Ürek, geçirdiği operasyon sonucu verdiği kilolarla ve yeni görüntüsüyle de son dönemin en çok konuşulan isimlerinden olmayı başardı. Hayatındaki bu yeniliklerle tıpkı albümünün ismi gibi ‘Altın Çağı’nı yaşıyor. Ameliyat sonrasında zor günler geçirdiğini ancak hepsinin geride kaldığını söyleyen ünlü şarkıcı, “Hayata yeniden gelmiş gibi hissediyorum” diyor. İşte Hafta Sonu’na özel pozları ve samimi açıklamalarıyla bambaşka bir Fatih Ürek...

‘Altın Çağ’, adı gibi sizi altın çağınıza mı ulaştıracak? Nasıl karar verdiniz bu isme?

‘Altın Çağ’ ismini menajerim Mert Siliv düşündü ve önerdi. Bizim de çok hoşumuza gitti. Buradaki amaç 30’uncu sanat yılımda bu albümü çıkarmamdı. Nitekim hem albümün ismi hem de repertuvarı çok güzel ve keyifli oldu. Gerçekten bu albümle ‘Altın Çağ’ımı yaşamaya başlayacağım diye düşünüyorum.

Ne kadar süredir hazırlanıyorsunuz bu albüme?

Açıkçası bayağı uzun sürdü. Neredeyse bir yıl uğraştık, sonrasında doğru zamanda çıkaralım dedik ve bu nedenle albümün çıkması biraz zaman aldı.

İbrahim Tatlıses, Tarkan, Serdar Ortaç ve Göksel’in daha önce yorumladığı hit’lerini bu kez de sizden dinleyeceğiz. Yeni şarkılar yerine neden cover yapmayı tercih ettiniz?

Ben sahnede severek okuduğum şarkıları koymak istedim bu albüme. Aslında repertuvar daha kalabalıktı ama böldük. Daha bunun sanat müziği versiyonu çıkacak. Bir tek Göksel’in şarkısı menajerim Mert Siliv’in fikriydi. Zaten çıktığı dönem ortalığı yıkmıştı. Mert benim yorumumla şarkının başka bir yere gideceğini söyledi, akabinde sevgili Göksel’i aradık o da şarkının bende çok güzel duracağına inandı ve sağolsun hiç tereddüt etmeden verdi. Tabii buradan sevgili Avrupa Müzik Deniz Erdem’e de yardımları için çok teşekkür ederim.

‘TARKAN BENİM CANIM’

Özellikle Tarkan kolay kolay şarkılarını vermez. Sanırım ilk kez bir Tarkan şarkısı okuyacaksınız. Neler hissediyorsunuz?

Tarkan benim canım, sağolsun çok eski tanışırız ve beni ikiletmedi. Yeni bir albüme gireceğimi söylediğimde “Ben ‘Gül Döktüm Yollarına’yı okumak istiyorum” diye aradım “Tam sana göre şarkı, harika düşünmüşsün hayırlı olsun” dedi. Tabii ben şoka girdim, bu kadar çabuk olacağını beklemiyordum ama dedi ki: “Bir şartım var; aranjesinden okumana kadar ben müdahale ederim.” Ben de seve seve kabul ettim ve sevgili aranjörüm ve müzik direktörüm Gürsel Çelik’le işe koyulduk. Tarkan şarkının her adımında bizi bir dakika yalnız bırakmadı ve çok güzel bir iş çıktı ortaya. Benim için çok heyecanlı, keyifli ve güzel bir iş oldu, umarım sizler de beğenmişsinizdir.

Şarkıların son hallerini Tarkan’a, İbrahim Tatlıses ya da Göksel’e dinlettiniz mi? Nasıl buldular yeni versiyonlarını?

İbrahim Bey biz albümdeyken tedavideydi, kendisine dinletme fırsatım olmadı. Tarkan zaten aranjesinden okumasına kadar kendisi de işin içinde olduğu için onun istediği gibi oldu her şey. Göksel baştan benim kararıma bırakmıştı ve heyecanla beklediğini söylemişti, bu nedenle ona sürpriz oldu.

Çıkış şarkısı İbrahim Tatlıses’ten ‘Seni Yakacaklar’ olmuş. Şarkı alaturka, fantezi ama klip popstarlara taş çıkartıyor. Siz mi belirlediniz klip konseptini?

Çıkış şarkımız ‘Gül Döktüm Yollarına’ olarak belirlendi ve yayına verildi fakat maalesef hastalık sebebiyle PR’a yeni başladığımız için farkına varmayanlar olmuştur. ‘Seni Yakacaklar’ ikinci videomuz, klip konsepti ve albüm konsepti menajerim Mert Siliv, marka danışmanım Selim Akar ve benim ortak kararımız doğrultusunda belirlendi. Umarım izleyen seyirci ve dinleyicilerimizin de hoşuna gider.

‘ÖLÜMDEN DÖNDÜM’

Ameliyattan bir hafta sonra hastaneye kaldırıldığınıza dair haberler yapıldı. Şimdi nasıl sağlığınız? Vücut sisteminiz alıştı mı yeni kilonuza?

Evet, ameliyattan 10 gün sonra bir sıkıntı yaşadım ve uzun bir dönem zor günler geçirdim. Gerçekten ölümden döndüm diyebilirim ama şu anda maşallahım var zor günlerin hepsi geride kaldı artık. Şeker hastalığım yok, eskiden günde 15’e yakın ilaç alırdım şu anda hiçbir ilaç almıyorum ve kendimi hayata yeniden gelmişim gibi hissediyorum.

Hastane sürecinizde mutlaka dostlarınız yanınızda olmuştur ama güveninizi boşa çıkarıp vefasızlık edenler, aramayanlar da oldu mu?

Yok ya, Allah var öyle vefasızlık eden kimse olmadı, hatta beni çok şaşırtan, hiç samimiyetimin olmadığı sanatçı dostlarımdan beklemediğim yakınlıklar gördüm. Beni bu hastalık sonrası sevindiren en güzel şey bu, demek ki güzel ve iyi dostlar biriktirmişim hayatta. Bu çok önemli, hepsine tekrar tekrar teşekkürler.

ARTIK BAŞKA BİR FATİH VAR KARŞINIZDA

Peki bu albümde “Bu yazın şarkısı” diyeceğimiz şarkı hangisi olacak sizce?

Ben hepsini seviyorum, hangi çocuğunuzu en çok seviyorsunuz diye sorsanız ebeveynler nasıl ayırt edemezse ben de ayırt edemeyeceğim. Buna, yerine göre değişir diyeyim. Mesela ‘Gül Döktüm Yollarına’ ile açılış yapabilir DJ arkadaşlarım. ‘Seni Yakacaklar’ı tansiyon yükseldiğinde çalıp finali ‘Depresyondayım’ın slow versiyonu ile bitirebilirler. Bu arada sevgili dostum Suat Ateşdağlı ‘Depresyondayım’ şarkısına muhteşem bir versiyon yaptı, bence tüm gece kulüplerinde ‘Depresyondayım’ ile çılgınlar gibi dans edip eğlenecek herkes.

Geçirdiğiniz operasyon sonrasında zaten fotoğraflardan da gözlemlediğimiz kadarıyla bambaşka bir Fatih Ürek var karşımızda. Kıyafetler daha bir popstar havasında. Bu değişim giden fazla kiloların etkisiyle mi oldu?

Evet artık başka bir Fatih Ürek var karşınızda. Ama daha fit bir Fatih Ürek var sadece, aslında kostüm olayına ben hep çok özen gösterirdim ama işte kilolar malum... O kilolar yok mu! İnsan ne giyerse giysin göstermiyordu, şimdi zayıflayınca gözlere daha farklı geldim. Artık giydiklerim yakışıyor (gülüyor).

Uzun yıllardır istediğiniz forma ve vücuda kavuştunuz. Neler değişti bununla beraber hayatınızda? Muhtemelen psikolojik etkileri de olmuştur…

Gerçekten istediğim vücuda kavuştum, çok meşakkatli ve zor bir yoldan geçtim. Hem psikolojik olarak hem de bünyesel olarak zor günler atlattım ama hayatımda birçok şey iyi anlamda değişti. Şu an mesela yemek yeme alışkanlığım, porsiyonlarım her şey bambaşka... Artık yeni doğmuş bir bebeğin ilk yeme alışkanlığını edinmesi şeklinde yaşıyorum ve bu gerçekten beni çok mutlu ediyor.

Bu zayıflamış halinizin üzerine kas, baklava yapmak için de çalışacağınızı söylemişsiniz. Artık modellik falan yapmaya başlarsanız şaşırmayız...

Yok öyle demedim, “Neden olmasın?” dedim (gülüyor). Şu anda yeni yeni alışmaya başladım. Şimdi elbette spora da başlayacağım. Kas ve baklavaya doğru götürürse beni bu yol “Yok ya olmasın” demem (gülüyor).