Hayallerimi gerçeğe dönüştürmeyi başardım
Bedel dizisinde canlandırdığı Sibel rolüyle dikkat çeken Alara Bozbey, “Neşeli bir çocuktum. Hep taklit yapardım. En büyük hayalim bir gün oyuncu olmaktı; bunu başardım” diyor.
Oyunculuğa nasıl başladınız? Çocukluk hayaliniz miydi yoksa sonradan mı istediniz?
Çocukken hepimiz dizi seyreder, film seyreder, sinemaya gider ve bir gün o sihirli kutunun içinde olmayı hayal ederiz ya aslında. Ben çok neşeli ve meraklı bir çocuktum hatta ailemizin eğlencesiydim diyebilirim. Çoğunlukla “hadi şu taklidi yap” “hadi bir parodi oyna” gibi teşvikler alıyordum, ve bu durum da hem hoşuma gidiyor hem de eğleniyordum. O dönemde de çok eğlenerek yapıyordum ve hâlâ da aynı eğlence ile devam ediyorum. Ben sadece hayalini gerçeğe dönüştürmeyi başarmış biriyim. Oyunculuk hayalin bir eseri.
Oyunculuk sizin için bir tutku mu yoksa sıkılırsam bırakırım mı?
Hani hiç bitmesini istemediğimiz masal tadında bir rüya görürüz ya... İşte benim için de öyle bir tutku mesleğim...
Güzelliğin oyunculukta avantajı nedir?
Açıkçası şöyle: Fiziksel özelliklerime uygun fakat kişiliğimle çoğunlukla çelişen çeşitli karakterleri oynamama ve onları tanımama yol açan bir özellik...
Siz güzelliğinizin avantajını mı yoksa dezavantajını mı daha çok yaşadınız?
Dezavantajını hiç yaşamadım çünkü mesleki anlamda hiç mutsuz olmadım edilmedim de çok şükür.
Bedel dizisindeki rolünüzden bahseder misiniz? Kabul etme nedeniniz neydi; ne cazip geldi size?
Sibel gözü pek, cesur, güçlü ve tek başına hayat mücadelesi veren bir kadın.Bunun yanı sıra aslında çok yalnız bir kadın olduğundan aile hayatı sürdüren herkese karşı çok hırslı çünkü zayıf noktası hayatındaki kendi seçimleri yüzünden.Türkiye’de gizli bir kumarhane işletmeciliği yürütüyor olması da Sibel’in ne kadar risk alabileceğini ve bu hayatta kalmak için ödemek üzere göze alabileceği bedelleri çok net olarak gözler önüne seriyor.
Güzellik ve bakım sırlarınız neler peki?
Bakımlı olmak bana kadın olduğumu hissetiriyor ve bakımlı olmayı da çok önemserim. Haftanın 3günü kuaföre gider ayda cilt bakımımı yaptırırım.
HİÇ KISKANÇ BİR KADIN DEĞİLİM
Kıskanç mısınız?
Hiç değilim.Yani kişiler üzerinden kıskançlığım olmadı hiç, ancak ilginin bölünmesinden hiç hoşlanmam öyle olduğunda da açıkçası huysuzlanırım...
Sarışın olduğunuz için genelde aynı tip roller mi geliyor size?
Aslında son iki projemde iki farklı ama iddialı kadın canlandırdım. Güçlü, çekici, hırslı ve korkusuz bir kadını daha belirgin bir dille seyirciye aktarmak adına sarışın olmamı tercih etmelerini bende doğru buldum açıkçası.Tabii bu yalnızca sarı saçla olmaz bunun yanı sıra senaryo, kostüm,makyaj ve oyunculukla harmanlanınca oynadığım karakter inandırıcılığını tastiklemiş oldu.
AŞK, BENİM İÇİN TUTKU DEMEK
Aşkın sizin için tanımı nedir?
Bir defa sihirli bir büyü gibi yıllardır çözümlenemeyen. Aşk adı altında yürüyen ilişki günlük yaşamımızda kurduğumuz ilişkilerden farklı olduğu aşina. Aşk bir öğrenme değil bir gelişimdir. Gözlerine baktığınızda, kokusunu duyduğunuzda ,tenine dokunduğunuzda içiniz içinize sığmaz çok tutkulu bişey. Kalp atışlarınız hızlanır, yüzünüz kızarır heyecanlanırsınız. Aşk tutkudur, şiddettir, güçtür, irade, iradesizlik, sadakattir! Aşk ilişkidir. Aşkı yaşamak için de tüm engelleri kaldırmanız gerekir işte tüm o engeller kalktığı anda akış başlar ve bir bakarsınız ki zaten o ordadır. Engellerin arkasında gizlidir. Aşk da kişinin varlığının ta kendisidir.
Aşıkken nasıl biri oluyorsunuz?
Henüz tanımlayabildiğim bir şey değil çok yeni yaşıyorum çünkü. Yaratıcılığımın çok önde olduğunu söyleyebilirim ama. Kıpır kıpır cıvıl cıvıl...
Bir erkekte en tahammül edemediğiniz ve en cazip gelen şey?
Çok konuşan ve özgüveni olmayan erkekten hiç haz etmem. Bana göre erkek daha ağır başlı olup duruşunu korumalı.Herşeyden önce kadına sonsuz saygı duymalı. Başarılı erkek er daim çekici olur.