Hapis yatabilirler!
Ünlülere uyuşturucu operasyonunda yeni dalga!
Beyoğlu'nun Cihangir semtinin sadece dizi oyuncularının mekanı olduğunu sanırdık. Bir süredir, sivil polisler de cirit atmaya başladı.
Ocak'tan bu yana ünlüleri hedef alan iki büyük uyuşturucu operasyonu bunun kanıtı. Sivil polisler, bu operasyonlar öncesinde, oyuncuları suçüstü yakalayabilmek için gizlice dizi oyuncularının arasına karıştılar, onlarla dostluk kurdular.
Aktüel'in haberine göre, hatta zaman zaman setlere uğrayıp, dizilerde figüranlık yapmaktan da çekinmediler. Operasyonun ilk dalgasında dizi oyuncuları Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca, Menajer Selin Boronkay'ın aralarında bulunduğu 36 kişi gözaltına alınmıştı. Bir süre sonra ikinci dalga geldi. Bu sefer de Engin Günaydın, Engin Altan Düzyatan, Sarp Apak ve Hakan Yılmaz'ın aralarında bulunduğu 49 kişi "şafak operasyonu" ile gözaltına alındı. Son operasyonda 15 kilo esrar, 22 bin tane ecstasy, çok sayıda satışa hazır esrar paketleri bulundu. Çoğu şu an tutuksuz yargılanan ünlüler, haklarında çıkacak kararı bekleyedursun, polis adliye uzmanı gazeteci, yazar Emrullah Erdinç, ünlüleri "Yeni bir operasyon daha geliyor" şeklinde uyarıyor.
Erdinç'e göre, bazı ünlülerin "başkalarına uyuşturucu temin etmek" suçundan başları ciddi bir şekilde belada. Bunun da Türk yasalarına göre cezası 5 ila 15 yıl arasında değişiyor. Erdinç uyuşturucu operasyonlarının perde arkasını anlattı.
DİZİ SETLERİNDE FİGÜRAN POLİSLER VARDI
Ünlüler nasıl takıldı takibe?
Beş ayrı "baron" olarak tabir ettiğimiz ve İstanbul sokaklarına uyuşturucu dağıtımını yapan çete ve organizasyonuntelefonları dinleniyor, takip ediliyor, fiziki takip dediğimiz yakın izlemeleri yapılıyor. Aynı zamanda da telefonların dinlenmesi anlamına gelen teknik takip yapılıyor. Bu teknik takibe ünlüler takılıyor. Mesela bu ünlülerden ilk takılan "Yüksel Venedik" kod adıyla Cenk Eren oldu. Eren'le birlikte, bir başka torbacı üzerinden Selin Boronkay da takıldı. Bir ünlü takıldığı zaman, zincirleme başka ünlüler geliyor. Çünkü ünlüler diğer arkadaşlarına jest olsun diye birbirlerine torbacıların numaralarını veriyorlar.
Bu bir suç! Ama onlar bunun farkında değiller. Bütün bunlar kayıt altında olduğu zaman da, gönüllü olarak uyuşturucu çetesinin para kazanmasına yardım etmiş oluyorlar ve çetenin gönüllü birer elemanı pozisyonu haline geliyorlar. İşte Çağatay'ların operasyonu da böyle oldu.
Torbacıların dışında Cihangir'e salınan sivil polislerin varlığı da bu operasyona yardımcı olmadı mı?
Tabii ki çok oldu. Her iki operasyonda da gördük bunu. Örneğin "Adını Feriha Koydum" adlı dizinin birçok oyuncusu, yönetmeni de bu soruşturmanın içinde.
Oyuncular bütün zamanlarını setlerde geçirdikleri için polis setlere gitmeye başladı. "Emir'in Yolu" dizisinin setine ünlülerin hayranı kılığında giden polis o dizide figüran olarak bile rol aldı. Çağatay Ulusoy ve Gizem Karaca'yı takip ederken, kadın ve erkek polisler iki sevgili gibi onların gittikleri mekanlara gittiler.Şık giyindiler, zengin aile çocuğu izlenimini yaratarak, o kişilerin çevresindeki insanları da takip ettiler.
MENAJER SELİN BORONKAY OYUNCULARA UYUŞTURUCU JESTİ YAPIYORDU
Son hazırlanan, ilk operasyona ilişkin iddianamede kimlerin durumu kritik?
Bence Selin Boronkay'un durumu çok ciddi. Bana göre Selin'in bu iddiaları çürütmesi imkansız. Tahminime göre buradan mutlaka ceza alır. Çünkü Selin'in uyuşturucu satıcısına, banka hesabından para gönderdiği tespit edilmiş durumda. İfadesinde de bunların hepsini kabul ediyor. Selin aralarında Çağatay'ın da bulunduğu bazı oyuncuları elinde tutabilmek için onlara uyuşturucu jestleri yapıyordu. Ünlülerle ilgili şöyle bir durum var: Hem savcılık hem de polis ifadelerini okuduğumda, zaten her şeyi kabul ettiklerini gördüm.
Neyi kabul etmişler?
Uyuşturucu kullandıklarını kabul ediyorlar. Bir başka arkadaşının yanına giderken uyuşturucu götürdüklerini kabul ediyorlar ve bunun bir suç olmadığını düşünüyorlar. Ama üzerinde bir uyuşturucu ile başka bir arkadaşının evine gidiyorsan, bundan menfaat temin etsen de etmesen de, bu durum, başkasının kullanması için uyuşturucu temin etmek suçuna dahil oluyor.
ENGİN GÜNAYDIN'IN DURUMU DENİZ SEKİ'DEN AĞIR
Bu suçu işleyen kaç yıla mahkum olabilir?
Beş ila 15 yıl arasında hapis cezası istenir. Diyelim ki en alt sınırdan cezayı verdi. Buna altıda bir oranında, mahkemedeki iyi halinden indirim yapılır. Dört yıl iki ay ceza yer. Mahkeme diyor ki; "Ben senin başkalarına uyuşturucu temin ettiğin kanaatine varırsam, en hafif dört yıl iki aya mahkum ederim."
Yani Selin Boronkay 5-15 yıl arası mı ceza alır?
Evet.
Deniz Seki'nin de durumu da mı böyleydi?İki operasyonu kıyasladığımız zaman, durumları Deniz Seki'den ağır olan ünlüler var.
Kim mesela?
Mesela Hakan Yılmaz'ın, Engin Günaydın'ın durumları Deniz Seki'den daha ağır.
Ama içeri girmediler onlar...
Mahkeme kefaletle serbest bıraktı. Deniz Seki'nin döneminde bu yargı paketleri yoktu. Eğer Seki şu anda gözaltına alınmış olsaydı, yargılama sırasında yedi ay yatmayabilirdi. Belki yargılama sonunda yatabilirdi.
Hakan Yılmaz ve Engin Günaydın içeri girerler mi?
Bence ikisinin de bu soruşturmadan ceza alma ihtimali çok yüksek. Çok değişik mahkemelerden, hakimlerin birbirlerinden çok farklı kararlarını görüyoruz. Ocak ayında Selin Boronkoy, Çağatay Ulusoy ve bazı isimler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dosyayı okuduğumda inanamamıştım.
ÇAĞATAY DİREKTEN DÖNDÜ
Niye?
Çünkü Selin Boronkoy dahil, en az 15 kişinin tutuklu yargılanması, Ocak ayından bu yana cezaevinde olmaları gerekiyordu. Son olarak iddianame hazırlanarak ana mahkemeye geldi. 16. Ağır Ceza Mahkemesi dosyaya bakınca, "Bu kişilerin tutuksuz yargılanmalarının imkansız olduğu" kanaatini getirdi. Bunun üzerine 17 kişi hakkında ara kararla tutuklu yargılama çıkarttı. Ama iş işten geçmişti. Polis bu 17 kişiden sadece üç tanesini yakayabildi. Geri kalanları ise şu an firarda. Selin Boronkay, bir yerde görüldüğü anda tutuklanacak. Mahkeme, ilk anda yurt dışına çıkış yasağı olmayan Çağatay ve Gizem'e de yasak koydu.Çağatay direkten döndü.
Çağatay ne açıdan direkten döndü?
Mahkeme onun da tutuklanmasını isteyebilirdi. O da, Gizem Karaca da bir uyuşturucu organizasyonunun içerisine dahil olmuş durumda. Çünkü paran var, çevrende birçok insan sana ilgi gösteriyor. Çocuk uyuşturucu kullanmaya başlıyor.
Farkında değilsin, bir arkadaşını çağırıyorsun, "haydi balık yiyelim" diyorsun. Onur Tezel adlı şoförü, "Çağatay'ın benden balık olarak istediği uyuşturucuydu" diyor. Bir başka teknik takip sırasında, Çağatay, "Balık yapacağız" diyerek arkadaşlarını davet ediyor. Sonra da evine hamburger ısmarlıyor. Diğerleri de, "balık kelimesi, bizim uyuşturucuya verdiğimiz şifreli isimdi" diyor. Sadece senin ne söylediğin değil, başkalarının senin üzerine verdiği ifadeler de önemli. Mesela Hakan Yılmaz'ın da şoförü "torbacı" pozisyonunda.
O nasıl oluyor?
Herhangi bir polis uygulamasına denk geldiğinde, nasıl olsa polisler arabanın içinde Hakan Yılmaz'ı aramayacaklar diye en güvenilir yöntem olarak da, Yılmaz'ın kullandığı arabayı görüyor. Dosyadaki iddialara göre de Hakan Yılmaz, şoförünün arabasında uyuşturucu taşıdığını biliyor ve uyuşturucu taşımasına da izin veriyor.
ÜNLÜLERİN UYUŞTURUCU SÖZLÜĞÜNDE HANGİ KELİME NE ANLAMA GELİYOR?
Küçük su: Nargile malzemesi
Şaşal içmek: Uyuşturucuyu nargile kıvamına getirip içmek
Serpil Çakmaklı: Taş kokain
Pişmemiş yemek: Taş kokain
Çizgili gömlek: Toz kokain
Borç miktarı: Kokain miktarı
Balık tutmak: Uyuşturucu kullanmak
Şey: Uyuşturucu
Araba: Uyuşturucu
CD: Uyuşturucu
Gazoz: Uyuşturucu
Ortama bir şey yapmak: Uyuşturucu kullanmak
Spor yapmak: Uyuşturucu temin etmek
Sevilmeyen karı: Sevilmeyen uyuşturucu çeşidi
Sevilen hediye: İstenilen, sevilen uyuşturucu çeşidi
Evde patlamak: Evde uyuşturucu kullanmak