Hanife: Ayaklarımı yerden kesecek kadar sevmiyorum
Star TV'de yayınlanan “Zuhal Topal’la" programı canlı yayınına telefonla bağlanan Çiğdem Tunç’un, Hanife’ye söylediği sözler damgasını vurdu.
Geçtiğimiz gün canlı yayında Hanife’nin, "Annenle aranı düzeltmeni istiyorum. Ben senin annenin de yanında olmasını istiyorum” sözleri üzerine damat adayı Muhammed, "Ben kendi kendime anne oldum, baba oldum, arkadaş oldum. İsterdim ki beni doğuran kadın gerekirse merdiven silsin, temizlik yapsın; ama beni çocuk esirgeme kurumuna bırakmasın. Ben annemle en son yıllar önce konuştum. O kadar küçüktüm ki hangi yıl olduğunu ben bile hatırlamıyorum. Bana bir gün bir telefon geldi. ‘Buyurun’ dedim. ‘Nasılsın oğlum?’ dedi, ‘Oğlum derken?’ dedim, ‘Ben annen’ dedi, ‘Benim annem yok ki’ dedim, ‘İki tane daha oğlum oldu, aynı sana benziyorlar’ dedi. Son telefon konuşmamızdı. O gün anne duygusunu söktüm attım içimden. Benim annem, babaannem" ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler, Hanife’yi, Zuhal Topal’ı ve tüm izleyenleri gözyaşlarına boğmuştu.
HANİFE'DEN MUHAMMED'E HEDİYE
Yaşanan bu anlardan sonra Hanife ve Muhammed yeniden stüdyodaydılar. MÖüzmin gelin adayı, "Muhammed üzüldüğü için kendimi suçlu hissediyorum. Sadece annesinin eksikliğini tamamlamasını istedim” diyerek, içinde Muhammed’in küçük yaşlarda babaannesi ile çektirmiş olduğu bir fotoğraf bulunan çerçeve hediye etti. Hediyesini açan Muhammed, "İşte bu fotoğrafın çekildiği yıllar benim o dönemlerim. Babaannemin bana sahip çıktığı, konuşmak istemediğim dönemler. Hep konuşulur; doğuran mı, bakan mı anne? diye. 9 ay karnında taşıyorsun, acılar içinde dünyaya getiriyorsun yaa sonra, o nedenle bakan annedir. O nedenle benim annem babaannemdir. Bundan sonra annem dünyanın bir ucundan yürüyerek de gelse nafile" şeklinde konuştu.
ÇİĞDEM TUNÇ CANLI YAYINA BAĞLANDI
Programın ilerleyen dakikalarında Muhammed’in manevi annesi olan sanatçı Çiğdem Tunç, telefonla canlı yayına bağlandı. Muhammed, Çiğdem Tunç’la yakınlıklarını şu sözlerle anlattı:
“Benim kaldığım çocuk esirgeme yuvasına geldiğinde beni fark etti. Benim oğlu olmamı istedi. O zaman ki şartlar el vermese de bizim manevi bağımız hep devam etti."
"BİZ SENİN VAKTİNİ ALMAYALIM ANA OĞUL"
Çiğdem Tunç, Hanife’ye, "Cevap vermek için ne bekliyorsun? Sen evleneceğin zaman Muhammed’e hem anne, hem baba, hem yaren, hem kardeş olacaksın. Karşında sevgiye, güvene çok ihtiyacı olan bir genç adam var. Sen Muhammed’i seviyor musun?” diye sordu. Hanife, Çiğdem Tunç’a, "Bu sorunuza cevap verirsem, Muhammed’in evlilik teklifine cevap vermiş olurum” dedi. "Evlilik teklifine cevap vermiş olmazsın" diyen Çiğdem Tunç, "Muhammed’i seviyorum ama biraz zamana ihtiyacım var ya da 'Ayaklarımı yerden kesecek kadar sevmiyorum' diyebilirsin" karşılığını verdi.
Muhammed’i, ayaklarını yerden kesecek kadar sevmediğini belirten Hanife’ye, Çiğdem Tunç, "O zaman biz sana çok teşekkür ediyoruz. Biz senin vaktini almayalım ana oğul. Seni de suçlayamam o aşkı duymuyorsan. Sonradan oluşan sevgiye inanmıyorum" ifadelerini kullandı.