Gazete Vatan Logo
Magazin'Güzellik başarıyla taçlandırılmalı'

'Güzellik başarıyla taçlandırılmalı'

2017 Best Model of Turkey ikincisi Ela Yörüklü, Kanal D’nin fenomen dizisi ‘Arka Sokaklar’da Ezgi karakteriyle izleyici karşısına çıkıyor. Oyuncu, “Güzellik tek başına yeterli değil, başarıyla taçlandırılmalı” dedi.

'Güzellik başarıyla taçlandırılmalı'

Ela Yörüklü’nün hikayesi, Bursa’dan İstanbul’a uzanıyor... Tescilli güzel, “Şu an hayatımda en çok istediğim iki şeyi yapıyorum. Biri oyunculuk, diğeri de veterinerlik” diyor. Yörüklü ile hayatını, ekran macerasını ve dizisini konuştuk.

- ‘Arka Sokaklar’a 14’üncü sezonunda katıldınız. Nasıl bir tecrübe oluyor sizin için?

Çok alıştım, keyifle çalışıyorum. Sette aile ortamı olduğu için çabuk adapte oldum. Tüm ekip her anlamda çok yardımcı oldular. Oyuncularımızın her biri çok değerli ve gerçekten bizim de gelişimimize katkıda bulunuyor. Güzel bir deneyim yaşıyorum.

- Ezgi karakteri size neler öğretti?

Kadın bir polise hayat vermek çok ilginç bir deneyim. Ezgi, soğukkanlı, güçlü, sert ve ayakları üzerinde duran biri... Anne-babasız büyümüş ama benim gözlemlediğim duygusal da... Daha önce hiç silah tutmamıştım, alışmak biraz zaman aldı. Hâlâ çatışma sahnelerinde aniden silah patladığında heyecanlanıyorum. O da işin aksiyonunu yüksek tutuyor.

- Çekimlerde ilginç anlar yaşadınız mı hiç?

Gerçekten çok ilginç şeyler yaşıyoruz. Bir çatışma sahnesi çekiyorduk, polisi canlandıranlardan bir tek ben varım... Bulunduğumuz restoranda çatışma çıkıyor ve herkesi kontrol altında tutmaya çalışıyorum. Masada oturanlara, “İyi misiniz?” diye soruyorum. İçlerinden biri, tüm soğukkanlılığıyla, “İyiyiz sorun yok. Şimdi Rıza Baba’yı arıyorum” deyince, ne yapacağımı şaşırdım. İnanılmazdı (gülüyor).

Haberin Devamı

- Partneriniz Yiğitcan Ergin’le iyi bir uyum yakaladınız, nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İyi bir uyum ve enerji yakaladık. Yorumlar da çok güzel... Sette de, dışında da çok eğleniyoruz. Keyifle çalıştığım biri. Bu da yansıyor demek ki, mutluyuz.

- Hikayeniz Bursa’dan İstanbul’a uzanıyor...

Evet, orada doğup büyüdüm. Ailem hâlâ orada. Oyunculuk eğitimlerime başladığımdan beri haftanın dört günü İstanbul, üç günü Bursa’daydım. Artık burada yaşıyorum.

- Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde okuyorsunuz, istediğiniz bir bölüm müydü?

Bu sene üçüncü sınıfa geçtim ama dizi olunca dondurdum. Okulu bitirmeye niyetliyim. İsteyerek seçtiğim bir bölümdü. Şu an hayatımda en çok istediğim iki şeyi yapıyorum. Biri oyunculuk, diğeri de veterinerlik. Hayvanlara inanılmaz düşkünlüğüm var. Oyunculuk serüvenim aslında kısa sürede gelişti. Bu projeden önce ‘Kalk Gidelim’ dizisinde rol aldım.

Haberin Devamı

- 2017 yılında Best Model’de ikinci oldunuz. Yarışmaya katılma sebebiniz oyunculuk için bir basamak mıydı?

Annem çok istedi, hatta başvurumu da o yaptı. Hiç öyle bir hayalim yoktu. Oyunculuğu basamak olarak düşünmedim. Best Model ile bir şekilde ön plana çıkmış olacaktım ve sosyal sorumluluk projeleriyle hayvanlara destek olabilirim diye düşündüm. Oyunculuk ise şöyle oldu... Küçüklüğümden beri bir şekilde hep sanatın içindeydim. Sekiz sene bale geçmişim var, piyano çaldım ve okulda tiyatro oyunlarına devam ettim. Oyunculuğu lisede profesyonel anlamda yapmak istediğime karar vermiştim zaten.

- Tescilli güzel olmak avantaj sağlıyor mu?

Tabii ki ekranda güzel kadın, yakışıklı erkek görmek istiyorlar ama tek başına yeterli olmadığını düşünüyorum. Yetenek ve eğitimle desteklenmeli, başarıyla taçlandırılması gerek. Diğer türlü sadece bir yere kadar avantaj olabilir.

Haberin Devamı

‘Hayatımda kimse yok, işime odaklandım’

- Beş yıl sonrası için hayalleriniz neler?

Okulu ve oyunculuğu birlikte götürdüğüm için kendime net hedefler koymadım. Hayatımda çok keyif aldığım bir dönemdeyim. Her şeyin daha akışında şekilleneceğini düşünüyorum. Ekran önünde bir şekilde başladım ve yol aldım. Bu beş sene içinde tiyatro devreye girerse çok mutlu olurum. Oyunculuk anlamında kendime çok şey katmak isterim.

- Aşk hayatınız nasıl gidiyor?

Hayatımda kimse yok, işime odaklandım. İstanbul’da çok arkadaşım var ama onlarla bile görüşemiyorum. Setten arta kalan zamanları dinlenerek geçiriyorum.

- ‘Hashtag’, ilk sinema filminiz... O nasıl bir proje oldu?

24 Nisan’da vizyona girecek, gerilim türünde bir film... Aylardır günlerim çok keyifli geçiyor. Filmde de sürprizli bir karakteri canlandırıyorum.

- Sizi tanımayanlar için kendinizi nasıl anlatırsınız?

Sakin bir tip değilim, enerjim yüksektir. Gülmeyi ve eğlenmeyi severim. Çok pozitifimdir. Meditasyon yapan ve doğaya aşık biriyim.

Haberin Devamı

‘Dokunamamak enteresan geliyor’

- Şu sıra koronavirüs paniği var herkeste... Siz nasıl tedbirler aldınız?

Zaten çok titiz biriyim ama şimdi temizliğe ekstra dikkat etmemiz gereken bir dönem. Sevgi topu gibiyim, sarılmayı ve öpmeyi severim. Dokunamamak enteresan geliyor. Tabii ki tüm kurallara dikkat ediyorum. Ama hem ülkemiz hem de tüm dünya bir süreçten geçiyor ve bu süreci en hafif yaraları alarak, en kolay şekilde atlatmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.