Oyuncu, diziyle yolunun nasıl kesiştiğini şöyle dile getiriyor: “Diziye başladığımda 20’li yaşlarımdaydım. O dönem acayip fenomen olmuş bir diziydi. O role seçilişim de ilginçtir. Kadir Has Üniversitesi’nde ikinci sınıftaydım. Aklımda hiç dizide oynamak yoktu ve hep tiyatro ile ilgileniyordum. Her yaz Avrupa’ya gidip sokak tiyatrosu yapıyordum. Bir süre sonra ailem kendi ayaklarımın üzerinde durmamı istedi. Okuldan bir arkadaşım beni, cast direktörüyle tanıştırdı. ‘Gani Müjde bir dizi yapıyor ve seçmelerine katılman gerek’ dedi. Ben de denemek istedim. İlk kamera önü dizi seçmeme gittim. O çekimden çıktıktan sonra ‘Hayatımdaki en kötü rolümü verdim. Acaba oyunculuğu mu bıraksam?’ diye düşündüm. Ve çok kötü hissettim. Bir hafta sonra beni tekrar çağırdılar. İkinci aşamaya gelmiştim. Çok şaşırdım. Bu sefer yönetmen, cast direktörü, yapımcı, senaryo yazarı hepsinin önünde oynayacaktım. O zaman çok daha rahat hissettim. 9 kişiye özel tiyatro yapıyormuşum gibiydi... Sonunda kadroda olacağım onaylandı fakat o dönem ‘Zeki’ diye bir karakter yoktu. Ama Gani Müjde, ‘Ben seni çok beğendim, kadroda olmanı istiyorum. Sana bir karakter yazacağız ve dahil olacaksın’ dedi.