Günün magazin haberleri
.

Farah şairler filminde
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinde canlandırdığı ‘Aylin’ karakterindeki başarısıyla adından söz ettiren Farah Zeynep Abdullah, Zonguldaklı şairlerin hayatının anlatıldığı ‘Kelebeğin Rüyası’ filminde oynayacak. Zonguldak’ta yaşamış olan yazar Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun hayatının anlatıldığı filmde Yılmaz Erdoğan, Behçet Necatigil’i oynuyor. Filmin çekimlerine Şubat ayının sonlarına doğru başlanacak. Filmde, Mert Fırat, Kıvanç Tatlıtuğ ve Belçim Bilgin de rol alıyor.

Benzerliğin böylesi
Mehmet Turgut’un hayat verdiği fotoğraf kültür dergisi “46”, sanat temalı Ocak Şubat sayısı “Art Edition”la dünya sanat tarihine tutkulu bir yolculuğa çıktı. Bukowski, Freud, Warhol, Picasso, Van Gogh, Nietzsche, Dali gibi dünya sanat tarihinin en önemli figürlerinin Nur Fettahoğlu, Selma Ergeç, Hakan Gerçek gibi isimlerle hayat bulduğu “46 Art Edition”, 20 Ocak’ta raflarda olacak. Bu sayının en çok dikkati çeken portreleri ise Timur Acar’ın Edgar Alan Poe’ya, Nur Fettahoğlu da Vinci’nin “Lady With an Ermine” tablosuna benzetildiği kareler oldu.

84’lük Don Kişot
Haldun Dormen ‘Don Kişot’ adlı oyunundaki performansı ile tiyatroseverleri büyüledi.
İspanyol romancı Miguel de Cervantes Saavedra’nın romanından sahneye konulan ‘Don Kişot’ oyunu önceki akşam Kedi Tiyatrosu BlackOut AVM sahnesinde tiyatroseverlerle buluştu. Haldun Dormen, Füsun Önal ile Cenk Tunalı’nın başrollerinde yer aldığı oyun büyük ilgi gördü. Özellikle 84 yaşındaki Haldun Dormen sahne performansıyla alkış aldı. Oyun sonrası verilen kokteylde konuşan Dormen “Ben kendimi beğenmedim. Daha iyi oynadığımı bildiğim için söylüyorum. Belki de çok tanıdık var, onları hepsini yan yana gördüğüm için olabilir” dedi. Dormen, tiyatrolarla ilgili olarak da “İstanbul’da şu an 260 tane tiyatro var. Bu müthiş bir şey. Ben tiyatromu kapattım. Artık istediğim oyunu kabul ediyorum, istemediğim oyunu etmiyorum” diye konuştu. - Bora ENGİN

Can Bonomo’nun 18’inci dövmesi anne portresi
Dövme merakıyla dikkati çeken ve vücudunda 17 dövmesi bulunan Eurovision temsilcimiz Can Bonomo, geçtiğimiz yıl meme kanserinden kaybettiği annesi Güneş Bonomo’nun portresini koluna kazıttı. Genç müzisyen geçtiğimiz yıl Mayıs ayında meme kanseri nedeniyle annesi Güneş Bonomo’yu kaybetmişti. Bonomo dövmelerinden bahsederken “Onları birbirlerinden ayırmak zor ama sanırım göğsümdeki güneş dövmesi favorim. Hem ilk dövmelerimden biri olduğu için hem de annemin adı diye seviyorum” diye konuşmuştu. - Özlem ÜLKÜ

‘O sözleri öfkemden söyledim’
Defne Samyeli, eski eşi mimar Eren Talu’nun bir röportajında “Eşim başkasına aşık, iki votka içip her şeyi itiraf etti” şeklinde ifadeleri üzerine dava açmıştı. Basın yoluyla hakaretten 2 yıla kadar hapsi istenen Eren Talu, eski eşinin hakkında sürekli açıklamalar yapıp kendisini rencide ettiğini belirterek, “Defne aynı tarihlerde benim hakkımda demeçler verdi. Ben de bunlara öfkelenerek röportaj verdim” dedi. Hakimin “Elinizde delil var mı?” sorusuna ise Eren’in avukatı, “Delilleri dosyaya koyacağız” yanıtını verdi. Samyeli, şeref ve iffetinin ayaklar altına alındığını öne sürerek 10 bini maddi, 500 bini de manevi olmak üzere toplam 510 bin liralık dava açmıştı. - Şeyma ULUSOY/İSTİHBARAT

Hülya’nın zevkleri zamanla değişebilir
Kendisine flört ettiği Hülya Avşar’ın “Göbekli erkeklere tahammül edemem” sözleri hatırlatılan iş adamı Mehmet Dereli, “İnsanların zevkleri, tercihleri değişebilir” dedi.
Ünlü şarkıcı Hülya Avşar’ın bir aydır flört ettiği Mehmet Dereli ile ilişkisi son günlerin en çok konuşulan konusu oldu. Avşar’ın bir röportajda “Spor yapmayan erkeği yatağa almayı bırak, suratına bile bakmam. Göbekli erkeklere de tahammül edemiyorum” açıklaması gündeme getirilince Dereli’nin nasıl bir yanıt vereceği merak konusu oldu. Kendisiyle görüştüğümüz iş adamı şunları söyledi:
“Hülya Hanım böyle bir röportaj vermiş olabilir. Ama insanların zevkleri, tercihleri zamanla değişebilir. Bunu Hülya Hanım’a soracaksınız. Kimsenin ne dediği umurumda bile değil. Niye takayım? Yarası olan gocunur. Ben hayatımdan memnun ve mutluyum, alnım açık. Bu memlekette bana düşen görevlerini yerine getiriyorum, başka bir şeyi umursamam.”

İstanbul’u kasaba sanıyordum
Megan Fox, “İstanbul’un hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim. Kasaba sanıyordum İstanbul’u ama burada büyük bir şehirleşme ve endüstri var” dedi.
Reklam çekimi için Türkiye’ye gelen Megan Fox, Saba Tümer’e konuştu. Fox, 10 dakikalık röportajda evliliğinden dövmelerine kadar hakkında bilinmeyenleri anlattı:
- Özel hayatımı korumam çok zor oluyor. Pek dışarı çıkmıyorum. Paparazilerden dolayı trend yerlere gidemiyorum. Kocamla (Brian Austin Green) evde baş başa vakit geçiriyoruz.
- Evlilik teklifi almam pek de romantik değildi. 19 yaşıma girdiğimde bana evlenme teklifinde bulundu. İşten eve gelmiştim, çok yorucu bir gündü. Koltukta oturuyordu ve bana bir yüzük almıştı. ‘Benimle evleri misin?’ diye sormuştu. Yani şatafatlı bir şey yoktu.
- Sürekli yiyorum, annem minyon tipli bir kadın. Değişik tiplemeler için bir sürü diyet yaptım. Birkaç yıl önce sağlık için diyet yaptım ama fazla geldi ve o kadar kilo verdim ki saçlarım canlılığını kaybetti ve tırnaklarım kırılmaya başladı. Şimdilerde küçük porsiyonlar halinde günde 5 öğün yiyorum. Et de yiyorum, vejeteryan değilim. İtalyan yemeklerini çok seviyorum, en sevdiğim şey ravioli. Kilom da 50 ile 60 arasında değişiyor.
- İstanbul’un hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim. Kasaba sanıyordum İstanbul’u ama burada büyük bir şehirleşme ve endüstri var. Her yerde binalarla dolu, böyle beklemiyordum. Daha sonra turist olarak gelmeyi çok isterim. Kocamı da getirmek istiyorum. Her yeri onunla gezmek istiyorum.
‘Kocama pahalı hediyeler almayı çok seviyorum’
- Kendime para harcamaktan hoşlanmıyorum, sevdiğim insanlar için harcamayı seviyorum. Kazandığım parayı harcamaya ilk Bryn’la ba∫ladım. Ona motorsikletler ve arabalar aldım. O ona pahalı hediyeler almamdan nefret ediyordu ama ben çok seviyordum.
- 8 tane dövmem var. Ama kolumdaki Marlyn Monroe dövmesini sildiriyorum. 18’imde yapmıştım ama artık kötü bir hayatı olduğu için onu taşımak istemiyorum.