Gül Gölge Saygı
.

Spago’dan yaza merhaba



Yeni dövmesi
UMUT ÜNVER / VATAN MAKARON
Gül Saygı, önceki gün Kuruçuşme’de görüntülendi.

Spor sonrası arkadaşları ile kahve keyfi yapan Saygı’nın yeni yaptırdığı dövmesi ise objektiflere böyle yansıdı.

‘TV’ye geri dönüyorum’



ATEŞ HATTI Kavga edip, mahkemelik olan Elif Gönlüm ile Gül Gölge Saygı, Cengiz Abazoğlu defilesinde karşılaşınca sosyetenin yüreği ağzına geldi.
EMRAH AKÇAY / MAKARON

Raffles Hotel Zorlu Center’da gerçekleşen adl+Cengiz Abazoğlu 2015-16 Sonbahar-Kış koleksiyonu defilesine Gül Gölge Saygı ile Elif Gönlüm piştisi damga vurdu.

Gönlüm, eşi Milli basketbolcu Kerem Gönlüm’e Gül Gölge Saygı’nın özel mesajlar attığını ileri sürünce iki kadın davalık olmuştu.

Olaydan sonra ilk kez aynı mekanda karşı karşıya gelen iki ünlü isim ortamı gerdi.

Gönlüm, “Gül Hanım 2-3 metre yanınızda gördünüz mü?” sorusunu, “Hayır asla görmüyorum” diye yanıtladı.





















'Dijital detoksla arınıyorum'



MODAYA GÖRE GİYİNMİYORUM


'Yuvamdan uzak dur!'

Bir dönem yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Elif Gönlüm ile Gül Gölge Saygı arasında sular durulmuyor. Elif Gönlüm’ün “Gül, eşim Kerem’e özel mesajlar attı” iddiası ikili arasındaki ipleri tamamen kopardı. Saygı “Beni tehdit ediyor, hakkımda sosyal medya hesaplarından yalan haberler yaptırıyor” diyerek Gönlüm’ü savcılığa şikayet etti. Polisin cep telefonuna ve bilgisayarına el koyduğu Elif Gönlüm ise sessizliğini şu sözlerle bozdu:

“İki yıldır konuşmadığımız, adını bile anmak istemediğimiz bu şahsın aileme ve evliliğime uygunsuz davranışları nedeniyle, yuvamı kendisinden uzak tutmam kadar doğal bir şey yoktur. O kişi (Gül Gölge Saygı) mutlu ailemi yıpratmak için uğraştı ama çabaları boşa çıktı. Şu anki davranışıyla beni ve ailemi kendi seviyesine çekme gayesinde. Tabii ki bu çabası da boşa çıkmıştır.”

‘Adını bile anmak istemiyoruz’




Polis evinde arama yaptı! Gül Gölge Saygı, milli basketbolcu Kerem Gönlüm’ün eşi Elif Gönlüm’ü ‘Beni tehdit ediyor’ diyerek savcılığa şikayet etti. Polis, Elif Gönlüm’ün evinde arama yaptı.
GÜLŞEN YÜKSEL / MAKARON-ÖZEL HABER

CEP TELEFONU POLİSTE Saygı, Elif Gönlüm’den gelen cep telefonu mesajlarını da delil olarak gösterdi. Savcılığın talebi üzerine, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü polisleri Elif Gönlüm’ün evinde arama yaptı. Polis, Gönlüm’ün bilgisayar ve cep telefonu gibi teknik cihazlarına el koydu. Gönlüm, özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Yayınların Elif Gönlüm tarafından yapılıp yapılmadığı ise araştırılıyor.

2 AY UZAK DURACAK Avukatı Altın Mimir aracılığıyla İstanbul 8. Aile Mahkemesi’ne başvuran Gül Gölge Saygı lehine mahkeme 2 ay süreliğine koruma amaçlı tedbir kararı verdi. Bundan sonra Gönlüm, Gül Gölge Saygı’nın yanına yaklaşamayacak, iletişim araçlarıyla rahatsız edemeyecek. Bu kararı ihlal etmesi durumunda hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. Elif Gönlüm’ün avukatı Emin Canacankatan bu karara itiraz ettiği halde mahkeme itirazı kabul etmedi.

DOSTLUĞA ‘GÖLGE’ DÜŞTÜ Gül Gölge Saygı ile Elif Gönlüm bir dönem çok yakın arkadaştı.


'Sevgi böceği değilim ama eğlenceliyimdir' Yaklaşık dört yıldır ekranlardan uzak kalmasına rağmen her zaman popüler bir isim Gül Gölge Saygı. Stiliyle fark yaratan, iki çocuğa rağmen güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Saygı, şimdi de "My Touch" Love My Body adlı 70 parçalık kapsül bir koleksiyon hazırladı. "Kendim ne giymek istiyorsam onu tasarladım" diyen Saygı, katalog çekiminde de bizzat modellik yaptı. Yakında ise bir kadın programıyla ekranlara geri dönecek...
BANU DURAN / VATAN


Moda dolu geçen bir haftanın sonunda sorayım; İstanbul Fashion Week'i nasıl buldunuz?
Destek vermek gerekiyor bu tarz etkinliklere. O yüzden elimden geldiğince de katılıyorum ama bu yıl programımda yoktu açıkçası. Fakat podyumda buldum kendimi (Gülüyor)...
Cengiz Abazoğlu defilesinde podyuma çıktınız ve inanılmaz ilgi gördünüz...
Daha önce de bu tarz teklifler almıştım ama Cengiz çok eski arkadaşım. Sonuçta profesyonel manken değilim ama bir renk olsun istedik... İtiraf edeyim, olur da vazgeçerim diye son dakikaya kadar arkadaşlarıma bile söylemedim. Ancak provada "tamamdır" dedim. Güzel bir heyecandı; keyifliydi. Televizyona çıkarken veya bu tarz etkinliklerde bir uğurunuz var mı? Mutlaka "Allah'ım beni mahcup etme" diye dua ederim ve sağ ayakla girerim.



"My Touch" Love My Body adlı bir koleksiyon hazırladınız. Bu fikir nasıl doğdu?
Teklif, Love My Body Tasarım Direktörü Zehra Işık ve ekibinden geldi. ‘Ünlü bir isme kapsül koleksiyon hazırlatalım ve fotoğraflarında da kendisi olsun’ demişler. Araştırma yaptıklarında da herkes genelde beni önermiş; tarzı çok beğeniliyor, üstelik sevilen bir isim diye. Ağustos'ta kapımı çaldılar; ben de "Tamam" dedim. Her şey çok kısa sürede gelişti.
Yola çıkarken nelere dikkat ettiniz?
Gardırobuma bu yıl ne katabilirim diye düşündüm. Hatta kıyafeti bitince de ilk kendim denedim. Onay vermem için önce kendi üzerimde beğenmem lazım. Çünkü altına imzamı atıyorum. Mottom; ulaşılabilir kalite ve şıklık idi... Çizimlerde bana tasarım ekibinden Esin Top yardımcı oldu. Ben "Şurası şu şekilde olsun; böyle olursa boyu daha uzun gösterir" gibi fikirlerimi söyledim. Ayrıntılara çok takıldım; fermuarı 3 haftada seçtik mesela... Tabii teknik bilgim pek fazla değildi; örneğin telaya telas diyordum (Gülüyor)... Bir de küçük parçada o kumaşı çok beğendim mesela ama dikilip de önüme gelince "olmamış" dediğim de oldu. Haydi bir daha baştan; biraz zorladım onları galiba (Gülüyor)…

Kaç parçalık bir koleksiyon oldu?
70 parça... En çok krep kullandık. Renk olarak da bej, siyah, bordo ağırlıklı... Örneğin; açık yakalı ceketler vardır, içine bir şey uyduramazsın. Biz o ceket içlerine farklı renklerde straplez bluz diktik. Çok pratik oldu. Ayrıca renkli deri taytlar yaptık; altına stiletto giyip gece, babetle gündüz kullanabilirsiniz. Hep çok kullanımlı parçalar yaptım... En önemli noktalardan biri de 36 bedenden 46 bedene kadar yelpazenin geniş olması... Önceden mağazaya gidince elbisenin şekline, fiyatına bakıyordum; şimdi içini açıp malzemesine bakmaya başladım. Bu iş gündelik hayatımı kapladı resmen; çünkü ben yaptığım işe çok kanalize olan biriyim. Anne olduğumda da başka hiç bir şey yapamadım mesela; ne kuaföre gidiyordum ne de başka yere. 18 ay emzirdim. Çok odaklanırım. Tasarım işinde de öyle oldu... Olacaksa tam olsun dedim.

Siz'li biz'li konuşmaktan çok hoşlanmam; rahatımdır
Soğuk göründüğümü söyleyenler oluyor. Oysa hayatın eğlenceli tarafından bakıyorum; çok rahat bir insanım. Gülmeyi, kendimle dalga geçmeyi seviyorum. Ukala bir tarafım da vardır ama birinin beni tahrik etmesi lazım. Sevgi böceği gibi gezmiyorum ortalıkta ama herkes benim arkadaşımdır. Çok siz'li biz'li konuşmaktan hoşlanmam; hayatı olması gerektiği gibi yaşamıyorum. Kurallarım yoktur; nasıl hissediyorsam öyle yaşıyorum.


Sosyetik değilim; bu kelime bir hakaret gibi oldu...Siz sosyetik bir kadın mısınız?
Hayır, hiç değilim. Sosyetik demek ne demek onu da bilmiyorum. Bu sadece bir etiket arayışında olan insanların sığındığı bir şey. Bu kelime bir hakaret gibi oldu artık.
Dergilerde gördüğümüz, maddi durumu iyi olan kadınların hayatları hep çok kolay sanılıyor değil mi?
Bu konuda haksızlık yapılıyor bence. Kolay hayat olduğunu kim nereden biliyor. Herkesin bir hikayesi var. Her insanın derdi, sıkıntısı mevcut. Büyük başın derdi de büyük olur. Onun derdi başka türlü olur; seninki başka...
Kıskanıldığınızı düşünüyor musunuz?
Bazen kötü niyetli yaklaşanlar oluyor tabii. Öyle hissettiğim insanlarla olmuyorum. Güzelliğin getirisi olduğu kadar götürüsü de var. Geçenlerde bir gazetede Berrak Tüzünataç'la ilgili bir yazı okudum; daha rol aldığı dizi yayınlanmadan oyunculuğunu eleştirmişler. O kız güzel olmasa kimse onun ne o dizide oynadığıyla ne de oyunculuğuyla ilgilenmez. Güzelse yetenekli olamaz gibi düşünülüyor. Bu kıskançlık tabii.


İş hayatımda olabilir ama günlük hayatımda dekolte tercihim değilGördüğüm kadarıyla dekolte pek tercih etmemişsiniz...
Ben günlük hayatımda çok dekolte giymediğim için tercih etmedim. İş hayatımda olabilir ama günlük hayatımda daha rahat parçalar tercih ediyorum. Magazin programı sunduğum dönemde de program dışında giymiyordum.
Tasarımcı oldum diyor musunuz?
Yok demiyorum; o kadar kolay bir şey değil... Ancak bundan sonra da devam etmeyi düşünüyorum; yaptığım şeyden memnun olursam tabii. Kendimi iyi hissettiğim her yerde, her işte olurum...

Tarzınızı nasıl yorumluyorsunuz?
Tamamen ruh halime göre değişiyor; dikkat çekeyim, farklı olayım gibi dertlerim yok. O anda nasıl giyinmek istiyorsam onu giyiyorum. Bir gün makyaj yapıyorum, topuklu ayakkabı giyiyorum; diğer gün babet giyip saçımı toplayabiliyorum. Kadın değişken bir varlık; hayatın kendisi de değişken. Ama mesela spor mu topuklu ayakkabı mı dersen; tercihim spor olur. Ruhum daha öyle; daha rahat ve iyi hissediyorum. O da bir iddiadır çünkü; iddiasız iddialı olmak da çok hoşuma gider.
Zaten gösterişli bir kadın olduğunuz için kıyafetle altını çizmeye gerek duymuyorsunuz sanırım...
Belki de ondan... İnsan kendini 30'lu yaşlarda daha iyi tanıyor. Bir şey zaten ön plandaysa onu daha da ön plana çıkartmaya gerek yok.

Her zaman dikkat çeken biri miydiniz?
Ben o magazin programını sunduğum sırada basının olduğu yerlere gitmiyordum. Okuluma, sonra da çekime gidiyordum. Okul bitince de evlendim. İnsanların beni tanıyıp tanımadıklarını anlamıyordum. Çünkü zaten bakıyorlardı; hep ilgi gören biriydim. Küçüklüğümden beri dikkat çekerdim... Beni tanıdıkları için mi bakıyorlar, neden bakıyorlar anlamadım. O zaman sanki biz kendi kendimize toplanmışız; program yapıyoruz gibi geliyordu. O şöhretli olma bilincini hâlâ yaşamıyorum.
Şöhret sizin hayatınızda neyi değiştirdi peki?
Hiç bir şeyi...





‘ÖZEL MESAJ’ İDDİASI Eski sunucu Gül Gölge Saygı, bir dönem yakın arkadaşı olan Elif Gönlüm hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gönlüm’ün yakın çevresine “Gül, eşim Kerem’e özel mesajlar atıyor” dediği iddiası Saygı’yı harekete geçirdi. Avukatı aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan Gölge “Elif benim hakkımda Almanya kaynaklı sosyal medya hesaplarından çirkin haberler yaptırıyor. Telefonuma hakaret, tehdit dolu mesajlar atıyor” dedi.








