• 16 Nisan 2016 - 00:43 • Son Güncelleme:
Başak Akbay
.
• 16 Nisan 2016 - 00:43 • Son Güncelleme:
1

'Özgür bir kız değilim'
Paramparça dizisine hızlı bir giriş yapan Başak Akbay, “ Bu mesleği yapmak istediğimden emin olduğum gün, Yıldız Kenter’i sahnede kanlı canlı izlediğim gündür” diyor.
Melis Güvenç / mguvenc@gazetevatan.com
2

Hakkınızda pek fazla bilgiye ulaşılmıyor. Nasıl bir aileden geliyorsunuz öğrenebilir miyiz?
İzmirli bir anne ile Trabzonlu bir babanın kızıyım. Babam emekli Sosyal Hizmetler İl Müdürü, annem ise ev hanımıdır. Hala ailemle yaşıyorum. Trabzon’dan Ankara’ya okulum için taşındık. İstanbul’a da öyle olacak gibi görünüyor. Tam manasıyla Karadeniz kızıyım. İşimi gücümü yaparım, dinlenme günümü evimde geçiririm. Yemek yemek en keyifli rutinimizdir. Evde kitap okumak, film izlemek, meditasyon, egzersiz yapmak en keyifli şeyler benim için. Vakit buldukça arkadaşlarımla görüşüp, meslek dışında mevzulardan bahsetmek keyif aldığım şeylerden. Ankara’da, Bahçelievler’de yaşıyorum ve beni uzun süre göremeyince merak edenler çok oluyor.
3

Oyunculuğa nasıl başladınız?
Hiç oyuncu olmak gibi bir düşüncem olmadı. Şarkı söylemek hep ağır basardı. Bir özel okulun yemeğinde şarkı söylemem istendi. Ben de bu isteği geri çevirmedim ve söyledim. Trabzon’da yaşayan, Amerikalı bir müzik öğretmeni, babama, “Bu çocuğu tiyatroya yönlendirin. Bu kadar gür sesle tiyatroda çok başka olacağını düşünüyorum” demiş. Bir süre sonra Trabzon Devlet Tiyatrosu kurs açacağının duyurusu yapınca babam ‘buna gideceksin’ dedi. Tiyatronun nasıl bir disiplin olduğunu orda öğrendim. Ama bu mesleği yapmak istediğimden emin olduğum gün, Yıldız Kenter’i kanlı canlı sahnede izlediğim gündür. Onun gibi bir oyuncu olmak isterim.
4

Kariyerinize tiyatro sahnesiyle başladınız, sonrasında günlük diziyle devam ettiniz...
Tiyatro sahnesiyle hiçbir şey kıyaslanamaz. Başlarda ekran, sahneye ihanet gibi gelmişti. Ama o ekran sayesinde tanınıyorsun ve senin tiyatro oyununa daha fazla geliniyor. Tiyatrodan beslendiğin takdirde, dizi de keyifli bir şey. Günlük dizi ise, ekran anlamında müthiş bir deneyim. Sadece, oyunuma bakarım diyen bir oyuncu olmadım. Günlük dizi insana ani duygu değişimlerini öğretiyor, hıza ayak uydurmaya başlıyorsun. Günlük diziyi iyi bir biçimde kurtarmış bir oyuncunun, üstesinden gelemeyeceği rol yok.
5

Şu an ikinci televizyon işiniz ‘Paramparça’...
Paramparça çok güçlü bir iş. İstanbul dizi piyasasına bu projeyle adım attığım için kendimi şanslı görüyorum. Şansım ve yeteneğimle daha da iyi olacağımı düşünüyorum. Bu kadar güçlü oyuncuların arasında kendimi iyi ifade edebildiğim takdirde, bundan sonraki projeler için iyi bir vitrin Paramparça.
6

Ankara’da mı yaşıyorsunuz? İstanbul’a haftada kaç kere gidip geliyorsunuz?
Evet, hala Ankara’dayım. Nasıl vazgeçeceğimi de bilemiyorum. Şuan haftanın iki günü çalışıyorum. Ama çekim günleri peş peşe günler olmadığında, bir hafta kalmam gerektiği zamanlar da oluyor.
7

İstanbul’a yerleşmeyi düşünmez misiniz?
Mecburi bir yerleşme olacak gibi görünüyor. Doğduğu değil, doyduğu şehirde yaşıyor insan.
8

Oyunculuğun yanı sıra dansa yöneldiğiniz yazılmış. Bu anlamda neler yapıyorsunuz?
Çok uzun zamandır dans etmiyorum aslında. Çok özledim ama, devam edebilmek için oyunculuğa ara vermem gerekir. Çünkü o da çok meşakkatli bir iş. Yoksa kesinlikle bir partner ile, Salsa-Latin danslarıyla ilgili yarışmalara hazırlanırdım. Belki bir sinema filminde bu arzumu hayata geçirebilirim.
9

SADECE KENDİNDEN SORUMLU ÖZGÜR BİR KIZ DEĞİLİM
Sınırları olanlardan mısınız?
Nerede yaşadığımı bilenlerdenim. ‘Oyuncu her rolü oynayabilmelidir’ lafına itirazım yok. Başkası beni ilgilendirmez ama, ben sadece kendinden sorumlu olan özgür bir kız değilim. Birtakım; atalarımızdan, ailemizden gelen kodlara sahibiz, bunların değişmesi gerektiği gibi, ütopik şeylere de girecek değilim.
Gerçekçiyim, rol için, proje için gerekliliğine inandığım sahneyi çekmeye çalışırım. Ama sadece o sahneyle anılacaksa o iş ki bu ülkede genelde öyle oluyor, o zaman gerek yok diye düşünüyorum. Hele hele dizilerden hiç bahsetmiyorum. Sınırlar belki sinema filminde zorlanabilir.
İnsan dokunmadan da sever. Her şeyin milletin gözüne soka soka verilmesine karşıyım. Çıplaklık, cinsellik iyice düşünülerek yapılmalı. Hollywood’da değiliz sonuçta.
10

Hayalimin rolü dediğiniz ve beklediğiniz bir karakter var mı?
Tiyatro sahnesinde Shakespeare’in Juliet’ini, John Whiting’in Şeytanlar oyunundan rahibe Jeanne’yi oynamayı çok isterim.
11

12

13

14

15

16

17
