'Dünyadaki en pozitif şey müzik'
İstanbul'un artık çok güçlü bir konser alanı var, Black Box... Muazzam bir akustik ile gerçekten iyi bir konser deneyimi yaşıyorsunuz. Açılışı Travis ile yaptılar. Biz de grupla bir araya gelip müziğin neleri değiştirdiğini konuştuk.
İstanbul'a birçok kez geldiniz. Daha önce bulunduğunuz bir şehirde olmak nasıl hissettiriyor?
Dougie Payne: Bu çok eğlenceli çünkü bu iş ile her şehrin tadına biraz bakıyoruz. Ama bu tat biraz da damağımızda kalıyor. Çünkü o süreyi çok yoğun şekilde konserler, röportajlar ile geçiriyoruz. Burası gerçekten bizim için büyüleyici duraklardan birisi. Boğaz ve İstanbul’un mimari, kültürel yapısı her şeyiyle çok çekici. Aslında şehriniz hakkında öğrenmek istediğim çok şey var. Bu yüzden bir gün turist olarak gelmeyi çok istiyorum ve bu şehre gerçekten vakit ayırmak gerekiyor.
Yeni şarkı yapmak için sizi harekete geçiren şey nedir?
Dougie: Özgürlük hissi beni her zaman harekete geçirir. Avrupa ve New York arasında yaşıyorum son beş yıldır. New York’un enerjisi beni bu albüm için harekete geçiren önemli ilhamlardan biri. İki şehir arasında yaşamak büyük bir güç ortaya çıkartıyor. Aile her zaman hayatta en önemli yere sahip ilhamlardan biri. Çocuklar, karım... Hayatınızdan yola çıkarak yazmaya başladığınızda gerisi akıyor. Çocuklar her zaman size yeni bir şey gösteriyor.
Neil Primrose: Her şeye taze bir başlangıç gibi bakıyoruz bu albümle.
‘Ünlü olma düşüncesi korkutucu’
Show business'a alet olmadınız. Korunaklı alanı nasıl sağladınız?
Neil: Korkunç bir oyun planı var dünyada... Bu oyunu kurallarına göre oynamak sizin seçiminiz. Bu oynaması da korkunç bir oyun. Ünlü olma düşüncesi korkutucu. Berbat istekleri oluyor o parlak dünyanın. Biz temiz bir hayatı hep tercih ettik.
Sizin şarkılarınız bizi sakinleştiriyor, sizi sakinleştiren şarkılar neler?
Dougie: Havaalanındaki müzikler beni genelde sakinleştirir. Brain Eno'nun müzikleri... Büyük bir müzisyen ve tabii Miles Davis de...
Neil: 70'lerin müziklerine hayranım. Arka tarafında bir şeyler sunan müzikler onlar.
‘Hırslarımızı dengelemek bizi bir arada tuttu’
20 yılı aşkın bir süredir grubu ayakta tutan güç nedir?
Dougie: Birbirimizin kişiliğine ve müziğine saygı duymak. Bizim aynı zamanda çok güçlü bir arkadaşlığımız vardı grubu kurmadan önce Kendimize tanıdığımız alanlar için şanslıyız. Hırslarımızı dengeleyebiliyoruz. Bu bir kimyasal uyum, bir elektrik ve biz de tuttu. Daha genç olduğumuz zamanlarda daha tutkulu kavgalarımız olurdu. Ama aradaki kimya sizi bir arada tutar.
Neil: Bilirsin her zaman eğlence olmayabilir her şey. Ama arkadaşlık enerjisi bizim ilerlemizi sağladı.
‘Nazik insanlar her şeyi değiştirecek’
Toplumsal olaylara tepki veren bir grupsunuz. Bir bakıma müziğin hâlâ dünyayı değiştireceğine inanıyor musunuz?
Dougie: Ben müziğin dünyayı değiştireceğine inanmıyorum, insanların dünyayı değiştireceğine inanıyorum. Müzik insanlar üzerinde çok güçlü etkiler yapıyor. Pozitif etki yaptığı da kesin. Annem her zaman der ki "Belki de dünyadaki en pozitif şey müzik çünkü tamamen safça pozitif." Bu çok güzel bir tanım. Belki insanların günlerini değiştirecek bir etkiye sahibiz. İyi bir şarkı sizi mutlu eder. Bütün kötü modunuzu bile dağıtabilecek bir etkiye sahip. Tutkunuzu ateşler. Belki insanların davranış şeklini değiştirmede de etkilidir bu yüzden. Ama politik durumları etkilediğini sanmıyorum. Sadece nazik ve saygılı olmak dünyadaki en önemli şeylerden...